Bölüm 27- Ally Ronda Lions

12 2 0
                                    

Çığlıklar kulağına sertçe yankılanıyor, rahatsız bedeni kıpırdanıyordu. Hareket imkanı kısıtlıydı ve kendisini hapsedilmiş bir şekilde hissediyordu. Sanki yeryüzü onu tüm imkanlarını kullanarak bağlamış, nefes alması için sadece ağzını ve burnunu açıkta bırakmıştı. Bunu bir lütufmuşçasına, ölümün kapıya geldiğini ve o eşikte durduğunu düşündürüyordu. Valeria kıpırdandıkça öfkesi de hiddetleniyordu. Sağa sola doğru sallanıyor ancak üzerindeki bant lastikler canını daha çok yakıyordu. Soluk gri renkli odanın karşısındaki küçücük demirli pencere ve sanki bu boktan yere hoşluk katacakmış gibi düşünülen küçücük bir perde yanında duruyordu.

Tek kişilik yatağının hemen yanında küçük gri bir komodin, onun yanında masa ve sandalye ve çift kişilik yıpranmış kahverengi bir koltuk bulunuyordu. Odanın dışarıya açılan kapısı ise gri ahşap rengindeydi. Sarı solmuş çiçekler midesi bulandırıyordu ve o tanıdık gelen koku onun sinirlerini bozuyordu. Bu kokuyu biliyordu. Bu kokuya aşinaydı. İlaç, kan ve medikal zırvalıklarla dolu olan bu koku hastanelerdeki o yapışkan ağır, tatlımsı kokusu ve tuzlu esinti başını döndürüyordu. Hatırladığı tek şey Renato'nun ona iyi geceler öpücüğü verdikten sonra göğsünde uyuduğuydu. Evet, sonrasında vücuduna sivrisinek ısırığında rahatsız edici bir şey girmiş ve iki çift el onu, bağırıp çağıramadan kucağına almıştı. Sonrası karanlıktı. Kocaman lanet bir boşluktu. Hatırlayamamak kesinlikle bir lanetti. Öylesine can yakan ve cezaların en kötüsü denilebilirdi. Ama ne için? Buraya ne için getirilmişti? Bu lanet yer de neyin nesiydi? Ve neden bağlıydı? Neden hareketsizdi?

Bir süre daha kıpırdandıktan sonra kapı kilidi açılarak gıcırdadı. Kahretsin, kapıda kilit de vardı. Nasıl bir belanın içinde olduğunu düşünürken, karşısında gördüğü kişiden sonra anlamıştı. Yaşlı cadı hala Carmela Terra Lions, bir hemşire eşliğinde karşısındaydı. O iğrenç keskin gözleri, simsiyah elbisesi, parlak yakut broşu, bembeyaz saçları, incecik göz kalemi ve midesini bulunduran siyah eldivenleri ile kendisine baştan aşağı tiksinti ile süzüyordu. Hemşire kadın elinde tuttuğu tepsiyi masanın üzerine bıraktıktan hemen sonra gitmişti. Kapıyı özenle kapattı. Yaşlı cadının yüzüne bakamıyor, ondan nasıl korktuğunu açıkça itiraf edemese de her şey apaçık belli oluyordu. Yaşlı cadı kafasını yana eğip, Valeria'yı süzmeye başladığında gözleri karnına odaklandı. Şişmiş karnında bir süre odaklandıktan hemen sonra burnunu kıvırarak, gözlerini gözlerine kenetledi.

"Bayan Wondermoon sizinle yeniden karşılaştık." Carmela arsızdı. Utanmazdı ve en kötüsü de en acımasız kadınlar arasındaki listede yerini almıştı.

"Benim burada ne işim var Carmela?" dedi Valeria. Aklını kaçırmamak için sakin kalmaya özen gösteriyordu çünkü o hamileydi. İkiz bebeklerin annesiydi ve doğumu riskliydi. Hayatı her yönden sıkıştırılmış biriydi. Ancak istediği tek şey bebeklerine kavuşmak, onları sağlıklı, sağ salim bir şekilde dünyaya getirmekti.

"Ben çok inançlı bir kadın değilimdir." Alaycı bir tondan gülümsedi. Gülümsediğinde yüzünde oluşan şeytani kırışıklıklar öylesine barizdi ki, Valeria onun kaç kişinin canını yaktığını, canını aldığını ve ruhunu körelttiğini merak etmeden edemedi. "Ancak ölülerin dirildiğini gördüğüme göre... bu durumu yeniden düşünmeliyim." Siyah eldivenli parmaklarını kaldırarak çenesini dokundu. Aklındakilerin tahmin edilmesi elbette imkansızdı ancak Valeria korkuyordu çünkü kendisine doğru adım atıyordu. Elini indirip karnına dokunacağı sırada Valeria'nın çığlığı da kulakları tırmaladı.

"O pis ellerini sakın bana değdirme!" Delirmesine kaç saniye kaldığını bilemiyordu.

"İkizler." Alaycı ancak güçlü bir tondan kahkaha attı. Valeria bir an için söylediklerinden keyif aldığına yemin edebilirdi. Lanet kaçık kadın! "Lions kanına sahip ikizler. Bu müthiş bir şey Valeria Wondermoon. Ancak en üzücü şey ne bir düşün bakalım?" Bir anlık sessizlikten sonra Carmela konuşmaya yeniden başladı. Lions'ların tüm ortak özelliğinden biriydi bu. Sabırsızlardı. "O pis kanınızın da bu işe dahil olması! İnan bana Renato dünyadaki tüm fahişeleri becerip, hamile bıraksa bu kadar sorun olmazdı. Şimdi ise ikizlerin kanını, kendi soyunuzun laneti ile kirletiyorsun. Çocukların da günahı bu olacak sanırım."

Valeria II LionsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin