"Bir siktiğimin haltına yaramayan planına güvenerek aptallık yapan bendim!" Jonathan öfkeyle gürlediğinde en yakın adamı Alfred, gözlerini karşısında duran Renato ve sağ kolu İtalyan Guiseppe'ye çevirdi. Günlerdir tüm adamlarını kullanıyorlar, elde edebilecek her türlü bilgi için gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyorlardı. Jonathan aldığı telefondan sonra delirmişti, bir ara akıl sağlığını yitireceğinden endişelenmişti ve Renato ile gözlerden uzakta, kimsenin dikkatini üzerlerine çekmeden nasıl buluşacaklarını düşünmüş ve herkesin aklına geldiğinde bile inanmayacağı o lanet fikir de kararını vermişti. Onu kendi malikanesine davet etmişti. Sapphire duyduklarından sonra küfürlerini havada uçurmuş, Jonathan'ı böyle bir planın parçası olduğu için boşanmakla bile tehdit etmişti. Valeria'nın ölmediğini yeni öğrendiği için günlerce ağlama krizlerine girmişti.
Tüm bu planların tek sebebi Carmela Terra Lions'dan başkası değildi. Yaşlı kadın tehlikeliydi ve gözü karaydı. Vicdan ve merhametten yoksundu. İstediği tek şey Wondermoon'ları yok etmekti ve buna Valeria'dan başlaması gerektiğini biliyordu. Çünkü Valeria onun için çoğu şeyin yıkılışı, bitişi ve başlangıcından ibaretti. Üstelik genç kadına aşık olan yeğeni ise en büyük engeldi. Bu sebeple yoluna çıkan her şeyi ezmeye ve yok etmeye hazırdı. Jonathan ve Renato birbirlerinden nefret etseler de, tek ortak amaçları onları bu yola zorlamıştı. Valeria için yapamayacakları hiçbir şey yoktu.
Kış bahçesine kurulan tüm elektronik takip cihazları, monitörler ve işinin ehli insanlarla çalışmak için hazırlıklar tüm hızıyla tamamlamıştı. Kocaman malikanede yüzlerce insan olduğuna yemin edebilirlerdi. Renato malikaneye adım attığında Jonathan ile delicesine kavgaya tutuşmuş, ikisinin de yüzünden akan kanlar ve hızla moraran yüzleri korkunç vaziyetteydi. Kavganın bitmesini sağlayan kadın ise o an hepsinden daha korkunçtu. Sapphire öylesine güçlü bir öfkeyle bağırmış ve kavgayı sonlandırmıştı ki, Jonathan'ın Renato ile olan kavgası o anda son bulmuştu.
"Planımın işe yaradığını sende biliyorsun piç herif!" Renato sertçe gürledi. "Gecenin bir vakti, sevdiğin kadının yanından alınması ne demek bilemezsin!"
"Ah inan bana bilirim!" Jonathan'ın itirafı üzerine ikisi de bir an için susarak, sessizliklerini korudu. Jonathan ve Sapphire'in aşkları da masalsı bir başyapıtta başlamamıştı. Üstelik çektikleri acılar da tartışılamazdı. Havuzun yanındaki mavi köşe takımında oturuyorlar, ne yapmaları gerektiği konusunda bininci kez üstünden geçiyorlardı. İkisi de derbeder bir haldeydi. Birinin canından çok sevdiği kız kardeşi, diğerinin ise hayatının aşkı, doğacak çocuklarının annesiydi.
"Carmela onu nereye götürebilir bunu düşünmemiz lazım." Jonathan, kız kardeşini bulana kadar pes etmeyecekti bu sebeple sakinliğini zor da olsa korumak zorundaydı. İki düşman aile bugün birleşmiş, güçlerini birleştirmişti. Birbirlerine küfür ederken ikisi de uyuz köpek gibi dalaşıyor ancak sonradan neden bu ikili ezeli düşmanın yan yana savaştıklarını hatırlıyorlardı. Amaçlarını düşünüyorlardı. Valeria bulunana kadar ikisi de, birbirlerinin sözlerine alınganlık göstermemek için olağanüstü bir güç sarf ederek, kurtarma operasyonu için çalışmaya devam ediyorlardı. Aksi takdirde Renato iel gireceği şiddetli kavganın sonucu, arama kurtarma çalışmalarını büyük bir cinayet ve vahşetle bitebilirdi ki bunun kimseye bir faydası olmazdı. Üstelik karısının ve kızının bu evde olması da kayıplarını düşünmek istemediği kadar çoğaltırdı. Kahrolası şekilde zayıflığı fazlaydı.
Uzun süren konuşmaların ardından Sapphire kucağında susmak bilmeyen ağlamaları eşliğinde kızları Crystal'i getirdiğinde Alfred öne atılmış ve Sapphire'in yolunu kesmişti. Renato gözlerini kızıl saçlı güzel kadına çevirmiş sonrasında kollarında tuttuğu küçük çocuğu gördüğünde kalbindeki sızı bir o kadar dayanılamayacak şekilde yükselmişti. Kendisinin de çocukları olacaktı. Eğer Valeria yaşarsa ve onu sağ salim bulursa bebekleri olacaktı ve o da bir aile kurabilecekti. Allah'ım onu her şeyden çok bulmak istiyordu. Deli gibi istiyordu, onun yaşadığını biliyordu ancak son üç dört gündür tek bir haber bile alamamak nefes almasını güçleştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valeria II Lions
RomanceOnu kazandığı anda kaybetmişti. Şimdi ise daha öfkeli, daha şeytaniydi. Tek hedefi sevdiği kadını geri almak ve bir daha kendisinden koparılmasına izin vermemekti. Acımasızlığının sınırı olmayan Renato için geçmişindeki hayaletler de musallat oldu...