Sizi bekleyen bir kaç insan var kapı ardında. Şu ameliyat kapısının ardında sırf siz iyileşebilin diye bekleyen insanlar var. Peki benim kimim var? Berke ve Öykü'den başka kimse.
Yalnızlığımla karşılıklı oturmuş çay içiyorduk sanki. Narkozun etkisi hala olduğu için ne gözümü açabiliyor, nede başka bir yerimi kıpırda ta biliyordum. Savunmasız ve çaresizdim. Özelikle de yalnızdım.
Beynimde büyüyen küçük bir çocuk varmış. Beni hasta eden, ameliyathanelere düşüren yaramaz bir çocuk. Bunca zamana kadar kafamın içinde miydin sen? O burnumun kanaması, acımasız baş ağrılarımın sebebi sen miydin? Canımı çok yaktın, küçük çocuk.
Soğuk bedenimi ele verirken düşüncelerim bir kenara kaydılar ve korku yerleşti kafamın içine. Ameliyattan sağ mı çıkacaktım? Hala ameliyatın yarısı bitmiş diğer yarısına geçiş yapılacaktı. Bir nevi ikinci raundu gibi bir şeydi yani. Çocuğumu benden alacaklar ama onsuz daha mutlu olacağım için yapacaklar. O kadar zamandır kimse mutluluğumu istemediler şimdi kafamdaki yaramazı alacaklar. Ve alıyorlar, evet ikinci raundu için uykuya geçiyorum. Ve doktorun küçük çaplı acı veren iğnesi. Hoşça kal yaramazım.
Berke'nin ağzından
İkinci ameliyat başlayacaktı. Kapının ardından baktığımda en son; onun cansız bedeniydi. Buz gibi bir beyazlık almış. Esmerliğinden eser kalmamıştı. Onun bu hali canımı daha büyük derecede yakmıştı.
Doktorun eldivenlerini takıp içeri girmesinin ardından tam iki dakika geçmişti ve içim kan ağlıyordu. Ağlamıyordum. Oldukça tepkisiz duruyordum. Ameliyat giriş kapısının önünde sırt üstü yaslanmıştım. Ve kafamı dayayıp gözlerimi kapadım.
Tek düşünebildiğim şuan o can yakıcı ameliyatta kimsesiz olmasıydı. Yanındayım Gece, yalnız değilsin.
Öykü'nün ağzından
Kalbimi deşiyorlar gibi hissetmeme sahip olan şu acı yok mu? Gece o yere girdiğinden beri acım böyleydi. Onu iki yıl boyunca görmedim. Ve şimdi onu sonsuza kadar göremeyeceğim. Kahretsin!
Sinirimin bozulmasıyla tutunduğum demirleri sıktım ve dudaklarımı dişledim. Gözlerimi kapadım ve bunların kabus olmasını diledim. Olmadığını bile bile.
Gözlerimi açttım ve derin bir nefes aldım. Demirlerden ayrıldım. Hava soğukttu. Çıplak ellerimi birbirine sürttüm ısınması için.Ve yanağıma götürdüm. Ani soğukttan sıcağa kapılan yanaklarım hoş his uyandırırken arkamadan tanıdık bir sesin adımı kükremesiyle şaşkınlığa büründüm.
Arkama hızlıca döndüm. Gözlerimi devirir sem açığa çıkardı hislerim. Bu yüzden kendimi tutmalı ve irkilme den gözlerinin içine bakmalıydım. Bana doğru büyük adımlar atmaya başladı. Elleri, siyah koca cübbesinin cebindeydi. Siyah deri pantolon, siyah yarım çizmeler. Baştan aşağıya siyahtı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI RUHLAR (ASKIDA)
ChickLitÖzünde saf,temiz ve iyi bir kızın; yaşadıkları yüzünden yalancı kötülüğü ile birlikte oluyor.' Kötü Kız' onun yalancı ruhu. Diğer yandan ise; geçmişi kir, toz ve pislik bulut tabakası ile dolu olan çocuğun zamanla yaşanmışlıkların üstüne yalancı iyi...