Öykü bana şaşkın şaşkın bakıyordu mavi gözleri ile. Canım yanmış ve umutsuz şekilde bakıyordum ben ise. "Sen...sen nasıl olur da karşıma çıkma cesaretini bulursun?!" diye haykırdım ağlamaklı sesimle. Hıçkırıklar boğazıma takıldı ve yanındaki erkek döndü arkasına. Batın... Başım dönmeye başlamıştı ve ne yapacağımı bilmedim sadece bağırmak eve canım çıkana kadar onlara olan kırgınlığımı kusmak istiyordum. "Siz beni mahvettiniz. Kahroldum ben. En güvendiğim ve en değer verdiğim insanlar," dedim ikisinin gözlerinin içine bakarak ve Batın'a döndüm kırılmış bir kadını andıran gözlerimle."Aşık olduğum adam, bunu söylemeyi cesaretini bulamadığım ama en çok sevdiğim adam. Kırdın beni, ben bırak kırılmayı sana dokunamıyorum be adam! Bunu bana nasıl yaptığınızın açıklaması yok, hiçbir şey bu yaptığınızın yada yaptığının bir açıklaması olamaz! Beni yıkıp tekrar inşa etmekten mutlu musun Batın? Ben senin yaptığın depremlerden enkaz kalmaktan yoruldum sen depremzede bırakmaya yorulmadın mı?" dedim hıçkırıklar boğazıma takılırken. Batın gözleri dolmuş ve dudaklarını sıkmış bana bakıyordu fakat öykü umursamaz bir yabancı salıyordu gözlerinden gözlerime.
"Gidelim," dedi sakince Batın, elini uzattı Öykü'ye. Öykü tuttu elini ve başını salladı,"Çok değer verdiğim insan, haydi gidelim." dedi ve benim halime bakma tenezzülü göstermeden arkasına döndü, döndüler. Gittiler. Kalbim sıkıştı, içim içime sığmayan kalp kırıkları ile doldu. Sustum ve dizlerimin üzerine çöktüm. Gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı ve onların gidişlerini izledim. Kalbimi ellerinde tutuyorlarmış meğer en sevdiklerim. Şimdi sıktılar ve paramparça ettiler beyaza dönmeye hazırlanan kalbimi. Öykü Batın'ın yanağından uzun bir öpücük kondurdu ve siyah bir motora binen iğrenç adamın arkasına yerleşti. Batın'ın belinden sımsıkı sarıldı, kaskını taktıktan sonra. Ve son sürat ile gittiler. Onlar beni kırmaktan hoşlandılar. Onlar benim üzülmem den hoşlandılar. Onlar birlikteler ve mutlular. Öykü ve Batın. İkinci bir yıkımı ne hakla bana yaşattınız pis varlıklar?
Sessizce ağlarken kafamı kaldırdım ve simsiyah gökyüzünde bir gri dolunay ve beyaz yıldızlar vardı. Batın yıldızları benim içimdeki iyilik meleklerine benzetirdi. Yok etti şimdi onları kendi elleri ile. Seri şekilde gözlerimden yaşlar süzülüyordu. İçim içime acı sığmıyordu. Sonra omuzum da bir el hissettim. Soğuk bir erkek eli. Kalın sesi ile " Unutma, acı yeni umutlara tutunmak için vardır." dedi Demir Ecra.
"Hayır, acı umudunu kaybetmek için vardır. Umudun yok oldu mu, sende yok olursun. Dünya dar gelir, kaçacak bir yer bulamazsın ve acıların ile birlikte bir ömür siyah olursun." dedim kırık sesimle. Yerden yardım aldım ve kalktım. Onun yüzüne bakmak için kafamı kaldırdım ve buz mavisi gözleri gri olmuştu. İçine baktım. Gözlerimden acımı anlamasını bekledim. Buruk bir gülümseme yayıldı dudaklarına. İlk defa gülümsemişti, buruk bir şekilde bana. "Eve gidelim kırgın kadın, omuzlarında yaşadığın yükü bana ver. Sen acı çekme, çünkü benim umudum sensin ve dediğin gibi umudu yok olan insan yok olur. Ben yok olmak için değil, umudum için var olmak istiyorum." dedi beni benden alan sesi ile.
Arkasına döndü ve seri, sert, seksi adımları ile yürümeye başladı Bay Ecra. Arkasından bende yürümeye başladım. O yürüdükçe ben ona aciz olmuş bir kadın gibi hissediyordum. Siyah arabasının kapısını açtı ve bana yer verdi zarafetle. Umursamaz bir şekilde bindim ve kapıyı kapatıp hızla sürücü koltuğuna oturdu. Kafasını bana çevirdi ve "En beğendiğim halin buydu, kırgın ve aciz olman. Her zaman bana ihtiyaç duymanı istemiştim. Ve şimdi sadece kendinden emin olmanı ve kimseye ihtiyaç duymadan egolu bir kadın olmanı istiyorum." dedi düz kalın ve olağanüstü çekici sesi ile. Tekrar aynı konuma geçti ve arabayı çalıştırdı. O konuşurken refleks olarak döndürdüğüm kafamı cama çevirdim ve geceyi gece yapan karanlığı izledim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI RUHLAR (ASKIDA)
ChickLitÖzünde saf,temiz ve iyi bir kızın; yaşadıkları yüzünden yalancı kötülüğü ile birlikte oluyor.' Kötü Kız' onun yalancı ruhu. Diğer yandan ise; geçmişi kir, toz ve pislik bulut tabakası ile dolu olan çocuğun zamanla yaşanmışlıkların üstüne yalancı iyi...