YALANCI RUHLAR (ASKIDA)

32. Bölüm " Değişim"

Gözlerimi açtığımda terler içindeydim. Nefes aldım ve verdim. Yanıma döndüğüm sırada karşımda duran adama şok oldum. Demir. Onun burada ne işi vardı ? Üstelik çıplaktı. Baksırı dışında tabii, kendi üzerime baktım hemen ama üstüm aynı gecelikler ileydi. Yani tahmin ettiğim tecavüz meselesi  olmamıştı. Sinirden gözü dönmüş gibi bağırdım birden. " Ne işin var senin burada?!" Bağırmamın karşılığında güldü muzip bir şekilde. Allah'ım ne kadar yakışıklısın sen! Gizemli bakışları ile yüzüme bakındı ve yüzümü inceledi. "Dudakların çok tazeler. Kesinlikle uzun süre öpüşmemenin sebebi bu."  dedi muzip ve erkeksi sesi ile. İğrenerek baktım suratına ve " Defol odamdan!" diye bağırdım. 

"Burası benim evim, ne istersem yaparım. Hem sen alışkın değil misin yahu bir erkekle aynı yatakta olmaya ? " dediğinde sinirden gözüm seğirmeye başladı. Fazla olmaya başlamıştı. " Değilim! O dönemler geçmişte kaldı. Ben Batın'dan başkasıyla yatmıyorum artık. Uyumak anlamında yani." dedim sonradan lafı oraya getirmemek icabıyla. " Peki küçük hanım, ama bir şey diyeyim mi ? " dedi ve doğrularak bana iyice yakınlaştı. Dudaklarıma yakınlaştığında yanaklarıma kan hücreleri hücum etti. Kıpırdamadan onu izledim. Yanağına yanağıma değdirdi ve kulağıma yanaştı. " Artık benimle uyuyacaksın, hep. Her zaman hayatında ben olacağım. Her anında. Batın diye birini bile hatırlamayacaksın. Çünkü onu sana unutturacağım." dedi ve çekildi. Yeni çıkan sakaları yanağıma değerken içim kıpırdandı bir an. Huylandım veya da bilemiyorum. Tuhaftı.

Dudaklarımı yaladım ve " Asla! Onu unutmayacağım. Ben ona sadık kalacağım. Anladın beni ?" dedim içine işleyecek bir nispet ile. Karşısında ise sadece gülümsedi. Ve yataktan kalktı. O anda, o vücuduna hayran kalamamak elde değildi. Kasları çok erkeksi ve kendine çeken bir biçimdi. Geniş bir gövdesi vardı ve ince bir fiziği. Göğüs bölgesinde hafif bıraktığı kısa kılları çok muhteşemdi. Her şeyi ile kusursuz bu adam beni sadece iğrendiriyor ve ürkütüyordu. 

Pantolonunu giyindi ve gömleğini seri şekilde giydi. Önünü irikleme çabasında bile bulunmadan odadan çıktı uzun adımlarıyla. Önüme düşüşen saçlarımı geriye aldım ve gözlerimi yumdum. Buradan kurtulacaksın Gece! Buna inan. Berke veya Öykü seni kurtaracak buradan. Unutma bunu!

Yataktan kalktım ve banyoya ilerledim. Hafif bir duş aldım ve bornozumu giyindim.  Daha sonra dışarı çıktım banyodan ve dolaba adımladım. İçinden bir Nike Eşofman takımını aldım ve giyindim. Bilerek böyle giyiniyordum ki ona seksi görünmemek için. Anladığım kadarıyla bu çocuk bana kafayı takmıştı.  Saçlarımı tepeden topuz yaptım. Dolabımdan sigara almak için diğer yanını açtım ama yoktu içinde. Paket den eser kalmamıştı. Ama küçük siyak bir kağıtta not vardı. Notu aldım ve beyaz kalemle yazılmış, kusursuz el yazısını okudum. " Sigara içmek yasak benim küçük oyuncağım. Denemek icabıyla oraya koyduğum paketleri gördüğün gibi almışsın. Bunu biliyordum ama biricik kardeşin Berke içmeyeceğini artık öyle alıştığını demişti. Ama belli ki alışmamışsın. Artık sigara filan yok sana. Bundan sonra daha dikkatli bakacaksın kendine...Doğrusu ben dikkatle ve özenle bakacağım sana." Bunu okumam ile gözlerim dolmuştu. İnanmıyordum. Berke bu işin içinde miydi yani ? Başından beri hemde ? Öykü de biliyordur o zaman kesinlikle. Nasıl ya ? 

Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Bunu bana nasıl yaptılar ? Kıyamadılar mı bana ? Bir soğuk kanlı adamın pençelerine bırakıvermiştiler öylece beni. Bu...Bu...Haksızlık! Notu fırlattım yere ve dolabı sertçe kapadım. Canım çok yanmıştı işte şimdi. Kalbime dikenler batmaya başlamıştı. Ayakta duramadım bir an ve yere devrildim. Ne için beni böyle cani bir şekilde bu Demir denen katile teslim etmişlerdi ? Ne için ? Yüzümü kapadım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. İçimdeki çığlıklar dinmiyordu bende avucumu sıktım. Tırnaklarım etimin içine girmişti. Bir insan, kardeşim dediğinden beklenmedik kazığı yeyince cidden kötü oluyormuş. Hemde en içten yaralarını tekrar tekrar deşilmesi kadar kötü oluyormuş...