31. Bölüm "Karanlık Ev"

46 14 3
                                    

LÜTFEN UMUDUM OLAN SİZ OKUYUCULAR BENİ YARI YOLDA BIRAKMAYIN. 


HAYIRLI OKUMALAR jhjshjas ( Doğru Mevlud okuması bu çünkü )




Nerede olduğumu bile bilmediğim bir evdeydim. Soğuk ve karanlığın etkisinin altındaydı. Beni bayılttıklarını hatırlıyorum ve sonrası yok. Herhalde sonrada beni bu odaya kilitlediler çünkü saatlerdir açamıyordum. En son kapının ardına oturdum ve hala  bekliyordum. Bilmiyorum ne beklediğimi ama hala bir umut vardı içimde mutlaka buradan çıkacağıma dair. Çünkü ne halt olduğunu daha çözmüş bile değilim belki bir zorunluluk vardır ? Ama neden beni kullandılar bunu için ? Adı üstünde kullandılar beni işte! Batın'ın o umursamaz duruşu gözlerimin önünden hala gitmiyordu. İçim yanıyordu o anı her hatırladıkça. Neden bunu bana yapmıştı ki ? Öykü duysa gebertir di hele hele de Berke. Berke beni buradan kurtarabilir eğer haber verirsem. Ama nereden verebilirdim ki ? 


Ah! Sıkışıp kaldım işte burada. Üşüdüğüm için tüylerim diken diken olmuştu. E tabii birazda korku vardı içimde. Ürperdim. Ağlamaktan kızarmış olan gözlerim yumdum ve oturduğum soğuk zeminden kalktım ve acıyan boğazımı direttim bir kez daha. " Demir! Aç şu kapıyı! " diye bağırdım. Ama kime ne ?  Duymuyordu beni. Veya da duymamazlıktan geliyordu. Sinirim bozulmaya başlamıştı gene ama buna mecalim de kalmamıştı. Yalvaracak duruma gelmiştim ama ben yalvaramazdım. Yalvartırdım kendime. Bana itaat edilirdi. Ben itaat etmezdim. Asla!


Konuşacağım zaman bana cevap vereceğini bildiğim için ağzımı açtım direk. "Aç lan kapıyı! Orospu çocuğu! Anan gibisin lan! Bir farkın yok anadan! Oğuz nasıl becermişti ananı ? Hatırlasana it! " dedim bağırarak ve sinirle. " Anama laf etme verici!" diye bağırdığı zaman gözlerim sinirden yuvalarından çıkacak gibi olmuştu. Ve plan işe yaramıştı, konuşmuştu. " Ederim lan! Ne yaparsın ya ? " dedim muzip bir ifadeyle. " Gece! Bak tepemin tasını attırma! Oğuz gibi olur sonun! " dedi bağırarak. Aklı sıra çenemi kapamaya çalışıyordu. Yazık, bana bir şey yapacağını sanıyordu. Ben yenilmezim! Sen kimin sonunu getiriyorsun ? Aklını alırım senin ben!


İçimdeki sinirde kuvvete binince hızla tekme attım kapıya ve bağırarak " Ulan aç şu kapıyı da ne yapacağımı biliyorum ben sana! " dedim. Arkama döndüm ve siyaha boyanmış bir cam gördüm. Koştum ve camı kırmaya çabalayacaktım ki tahta ile montelenmişti. Ben o tahtaları senin bir yerlerine montelerimde! 


Kafamı umursamaz tavırla salladım. Öfkem kontrolden çıkmıştı bir kere. Hemen banyoyu aramaya başladım o sıra bir gürleme geldi. Demir Ecra'nın gürlemesi. " Açarsam kaçarsın Gece!" 


Donakaldım. Elimde kesici bir şeyde yoktu. Cam kapalı olmasaydı kırıp kendime silah yapardım ama işte. Bir banyo bulup aynasını kırmam gerekti. Eğer o gelirse muhtemelen elinde silahı olacaktı. Kahretsin! Açarsa kapıyı kaçardım elbette.


Donakaldığım yerde gözlerim geziniyordu. Banyo gözüme çarptığı gibi ilerledim. Tam kapıyı açacaktım ki " Korktun mu güzelim ? " dedi iğrenç bir şekilde kusursuz ses tonuyla. Gülümsedim ve " Gel de korku ne demek göstereyim ben sana!" diye gürledim. Ve hemen içeri girdim banyodan. Cam hemen karşımdaydı, ilerledim ve cama yakınlaştım. Yumruk yapıp elimi sertçe vurdum ve anında kırıldı cam. En büyük parçasını elime aldım. 

YALANCI RUHLAR (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin