21. Bölüm " Parti "

214 38 22
                                    

O eskiden kalmış tatlı güneş gene yüzüme vurmasıyla gözlerim aralandı. Ama bu ev benim evim değildi. Gözlerimi tam tamına açtığımda ise burası bana tanıdık gelmişti. Kafamı yana döndür-düğüm de bana sırıtık ama endişeli ifadeyle bakan Aslı'yı gördüm. Nereden geldim ben bu eve ? Ellerimi anlıma koyduğum sırada elime yumuşak bir şey hissettim. Yara bandıydı herhalde. " Başını çarpmışsın kanamış, bende yara bandıyla sardım. " Onu onaylayarak başımı salladım ve yatırıldığı m koltuktan doğruldum. Etrafa göz gezdirdik den sonra bana gülümseyen Aslı ile gözlerimi buluşturdum. " Neden bu evdeyim ? Ne oldu bana ? " yüzündeki gülümseme yayılıp yanıma geçti. Bende ona karşı şaşkın bir ifadeyle gülümsedim. " Sen evin önünde bağırarak ağlıyordun, unuttun mu ? " Ne evi ? Ben bağırdım... Ben sadece dün gece Batın'nın bana yaptığı o pis rezilliği hatırlıyordum. Gerisi yoktu. Hah, o rezilliğini yetmedi bir de şimdi bu mu ? Aslı'ya da rezil olmuştum. Utanarak ona baktım.


" Ağabeyimle kavga mı ettiniz ? Uyurken hep onun adını sayıkladın da, "  Ne? Onun adını mı ? Yuh!  Artık sayıkladığım kelimelerin arasına da mı girmiş ? Ona şaşkın ve utanarak bakarken o sadece gülüp çenemden tutup yaraya doğru çevirip baktı. Kafasını olumlu şekilde salladı. " Ben iyiyim. Sadece eve gidip biraz dinlensem iyi olur. " dedim iç çekerek ve şaşkınlığımı atlatmaya çalışarak. O da sevimli kafasını olumlu şekilde salladı. Buradan hemen gitmek istiyordum. Batın gelirse benim kendi isteğimle geldiğimi sanacak. Bunun olmasını istemiyordum. Böyle peşinden köpek gibi koşmamı düşünmesini istemiyorum. Çünkü böyle bir şey yok!


Koltuktan kalktım. Deri ceketimi aldım elime. Kapıya yöneldim. Çizmelerimi giydim. Kapıdan çıktım. Arkamdaki Aslı'ya döndüm " Her şey için teşekkürler canım, " ona öpücük yapıp avucumun içinden üfledim. Tuhaf, çünkü ben bu hareketi asla sevmeyen biri olarak şuan yaptım. Düşünceleri atıp bu anı bozmamayı çalıştım. O da bana öpücük atıp el sallayınca merdivenlerden hızlıca çıktım. Ve ceketime bir koluma geçirirken yürüyerek arkama döndüm ve ona gülümsedim. Ve sonra geri önüme döndüm diğer kolumu sokarak. Saçlarımı ceketin içinden çıkararak savurdum. Ve ellerimi cebime sokup hızlıca yürümeye devam ettim. Kafam önüme eğikti. Düşünüyordum. Nasıl olabilir de ben birine bu kadar çok değer verebildim ? Öykü ve Berke dışında kimseye değer bile, hatta önemsemeyen ben şimdi istediğim kötü çocuk yerine saf çocuğu oynayan kişi en değerlim olmuş ve kalbimi kırmayı becermişti. Bunu nasıl yapıyor bilemiyorum ama beni kendine fazlasıyla çekiyor.


Derin bir nefes alıp kafamı kaldırdığım sırada elinde sigarasıyla havalı  bir şekilde dumanı üfleyen Batın'ı gördüm. Lanet olsun! Kızgın taşlara basar gibi canım acıyordu. Hızlı hızlı yürümeye başladım. Ona bakmamak istedim ve kafamı ona ters düşen yana çevirdim. İçimden bir ses onun gözlerinin içine bakarak korkut diyordu ama bu eski Batın'a işlerdi. Artık yenisi sadece kalp kırıyordu çünkü. Sanırım yanımdan geçti gitti diyerek önüme baktığımda yoktu. Arkama bakmak yerine sokaktaki park edilmiş bir arabadan aynasına bakarak onu gözledim. Umursamaz bir şekilde dumanı üflüyordu kafasını arkaya yatırıp. Onu gözlemeyi kesip içimdeki çığlıkları sindirmeye çalıştım.


***


Eve geldiğimde hiç kimse yoktu. Tam odama doğru gidecek iken kapının açık olduğunu fark ettim. İçeri göz atmak için baktığımda sarılarak yatan bizimkiler vardı. Anlaşılan yorucu bir gece geçmişti herkes için.  İlişkiye girdiklerini sanmıyordum. Berke ile Öykü öyle şeyler yapmazlardı. Belki benimle olabilir ama onlar sadece normal en iyi dostlar. Berke ile biz bambaşka idik. Dün gecede sarılarak yatmışlardır kesin sadece. Ve bu böyle olduysa demektir ki ikisinden biri ağlamış veya üzgündü. Arkadaşlarını tanıyan bir insan olarak genelikle de ikisi de için aralarında bu olurdu. 

YALANCI RUHLAR (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin