Arabayı çalıştırdık. Hemen buradan gitmek zorundaydım. Eğer beni yakalarsa işim zordu. Ondan asla kurtulamayacaktım. Uzak bir yerlere gitmek istiyordum. Onun bulamayacağı bir yer mesela. Bu safta benimle geliyordu. Ne kadar aptal ? Bu işin sonunda ona da zarar gelebilir. Fakat o bana yardım etmeyi seçiyor. Tam bir salak. Aslında aklımdan geçen diğer bir fikir ise onu gittiğimiz yerde elde etmek. Benim olmasını o kadar çok istiyordum ki bu duyguyu hiç yaşamadım. O farklıydı çünkü. O diğerleri gibi değildi. Benim bildiğim bizim barda olan bütün yakışıklılar karı kız peşinde olurlardı. O öyle değildi ama işte. Ve farklı olanlar her zaman çekicidir benim için. Bu yüzden de yeni gözdem Batın idi. Çok derin sularda yüzüyorsun Batın. Dikkat et de boğmayayım seni. İçimdeki seslerden dolayı ona bakan kafamı yere eğdim ve kıkır-dadım.
" Bana hala bir şey anlatmadın. Ne oluyor ? " dedi sıkılgan bir ses tonu ile. Onun bu sorusu ile kafamdaki düşüncelerime son verdim. Onun bu kadar çok soru sormasına dayanamıyordum. fazlasıyla canımı sıkıyordu bu. Ona cevap vermeyerek sadece uzun bir nefes aldım ve verdim. Ve dayanılmaz sıkılgan bakışlarımı attım. Bu huyumu seviyordum. Hele hele de bu saf çocuğun üzerinde denemek, onu uyuz etmek bir başkaydı. Benden bir cevap bekliyordu hala. Öyle ki ona olan biteni demem gerekti. Cevapsız bırakılmış soruları vardı. "Birinden kaçmam lazım. Bunun için de yardımına ihtiyacım var. Beni epey bir uzaklara götürmen gerekecek, " Bana tuhaf tuhaf baktıktan sonra önüne döndü. Hafif sırıttı. " Başıma en büyük belayı aldım desene! " dedi sevinçli bir gülümseme ile.bu cümlesine anlam veremedim. Ne yani ben bir bela mıydım ? Kötü bir Orospu idim. Tamam, ama bence o bana daha çok bela olacaktı. Çünkü ben akıllı iken o fazla saftı.
Şehrin çıkışına giden yoldan başka yola sapınca ne olduğunu anlamadım. Başka yöne doğru ilerliyordu. Neyin peşindeydi bu çocuk ? Bu lanet İstanbul' dan kaçmam lazımdı. "Nereye gidiyoruz ? Yanlış yol bu ! " dedim sitemle. Yüzünü ifadesizce salladı. " İşim var. Eve uğramam gerek. " Kesin annesi filan vardı evde. Anne kuzusu. Biraz yol kat ettikten sonra varmıştık. Eski püskü bir evin önünde durduk. Arabadan aşağıya indi. Kapıyı çaldı. Kapıdan sevimli, tatlı 16 yaşlarında bir kız açtı. Herhalde kardeşiydi. Ona bir şeyler anlatıyordu. Kız herhalde bu durumu onaylamamış gibiydi. Bir an bizimle gelecek sandım. Ama kız bana baktı. Şirince gülümseyerek el salladı. Tabiki de ben yüzümü çevirip başka yöne baktım. Asla selam vermezdim. Asla!! Tekrar başımı oraya doğru dönmek üzereyken, Batın'ın geldiğini gördüm. Arabaya bindi.
" Evde işin varsa oraya da uğrayalım, istersen ? " dedi kaba sesiyle. Benim evimde beni merek edecek kimse yoktu ki. Bir Berke vardı ama o da beni umursamazdı. Kafamı onay vermeyerek salladım. Yola tekrar devam etti. Şehrin çıkışlarına doğru yağmur yağmaya başlamıştı. Yağmuru çok severdim. O tane tane cildini derinlemesine serinleten damlaları yok mu... Bu yüzden camı açtım. Dışarı kafamı ve ellerimi çıkardım. Yüzüme gelen yağmur taneleri...Ne ferahtı. "Üşümeye çok meraklısın herhalde sen ? " dedi alayla saf çocuk. Sanki üşümek benim umurumda da! Bir tek bana bu uyarıları Öykü yapardı genelikle. Bazen yağmura ikimizde çıkıp avazı çıktığı kadar bağırırdık. Hala ona inat yağmurda ıslanarak gören kızgın Batın'a baktım. Onu kızdırmamak için camı kapattım desem yalan olur. Onu kızdırmak çok hoşuma gidiyordu. Camı kapatmaya hiç niyetim yoktu.
" Üşümeyi severim, " dedim ruhsuz bir gülümseme ile. O da gülümsedi. Daha sonra gerçekten üşümeye başladım. Bende camı kapattım. Başımı ona doğru dönerek koltuğa yasladım. Bana baktı ve gülümsedi. Fakat o her güldüğünde ben gülmüyordum. Sadece somurtuyordum ki bu da onun hoşuna gitmiyordu. Onu kızdırmak bu kadar mı hoşuma giderdi benim ?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI RUHLAR (ASKIDA)
ChickLitÖzünde saf,temiz ve iyi bir kızın; yaşadıkları yüzünden yalancı kötülüğü ile birlikte oluyor.' Kötü Kız' onun yalancı ruhu. Diğer yandan ise; geçmişi kir, toz ve pislik bulut tabakası ile dolu olan çocuğun zamanla yaşanmışlıkların üstüne yalancı iyi...