"Bana o ilaçları getireceksin!"
Katran karası gözleri, gecenin zifiriyle karışarak daha da tehlikeli bir hal almıştı. Farketmemesini umarak sessizce yutkundum.
"Neden bunu yapayım?" diye yönelttim sorumu.
Gülümsedi. Bu samimiyetten çok uzak bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌵
Aresten devam;
Herşey tamamdı. Tüm plan çadır kurmak kadar basitti. Tek yapmamız gereken şey adım adım parçaları birleştirip o çadıra girmekti. Parçaları birleştirmek kolay görünse de asıl olay tamamen sıralaması ve zamanlamasıydı. Bu aşama tamamıyla Rüveyda'ya kalıyordu. Bu işe onu bulaştırmak istemesem de ne başka çarem vardı, ne de Rüveyda'nın inadıyla baş edebilecek vaktim.
İçtiğim kahvenin dibini gördüğümde elimdeki kupayı masanın üzerine bıraktım. Bu iş bu akşam bitecekti. Tabi o adamla beraber. Planın üzerinden geçmek için Rüveyda'yla akşam buluşacaktık. Yanımda oturan Ulaş'a dönüp konuşmaya başladım.
"Mekana gidip bir baksana Ulaş. Yolunda olmayan birşey var mı? Bayadır boşladım Rüveyda tek başına idare etmeye çalışıyor. Bir sorun varsa yardımcı ol. Bende per- aman Feris'i arayıp ilaç getirmesini söyleyeceğim."
Ulaş; "Tamamdır kardeşim. Feriscime selam söyle. Öpüyorum onu bak yanaklarından."
"Kendin söyle selamını. Ayrıca tavuk mu öpüyorsun Ulaş sen hayırdır? Daha dün bir bugün iki oğlum kendine gel ne bu samimiyet."
Ulaş; "Daha dün bir bugün iki diyene bak. Abayı yakanda bendim zaten. Kıskanıyorum demiyor da."
"Ağzının içinde ne geveliyorsun lan."
Ulaş; "Dün bir bugün iki değil kardeşim. Kızı ne zamandan beri tanıdığımızı biliyorsun. Laga luga yapma gidiyom ben. Zaten açım. Rüveydaşkım bişeyler hazırlar bana. Sizde burda açlıktan geberin köpekler sizi."
Yanımdaki yastığı kaptığım gibi Ulaş'a doğru fırlattım. Refleksle kafasını eğince ıskaladım.
"Siktir git canımı sıkma piç herif!"
Ulaş; "Bende seni çok seviyorum haşin erkeğim."
Tam Ulaş'a cevap verecekken gelen bildirimle kaşlarımı çattım.
