Can You Save Me From Hell?

30.Bölüm

Merhaba Turkish Kedicik (donghaelfish buldu valla djekdkdkd)

Nasılsınız bebeklerim *-*

Bu sefer notu başa yazıyorum çünkü okunma sayımız 10K olmuş *-* Ben hiç bir zaman vote istemedim çünkü benim için yorumlarınız ve okunma sayısı önemliydi. Bu açıdan da beni her zaman çok mutlu ettiniz aşklarım wjsnwkmsmd

Eunhae fici olmasına rağmen bu kadar ilgi görünce ben şok ben iptal sjksmdkedk Hayalet okuyucularım da dahil olmak üzere hepinize çok teşekkür ediyorum yaaa dmzksmskwks

Neyse djekdmskdkkd sağolun djdjwkdmsm

İyi okumalar ♡

30.Bölüm

Eunhyuk Bakış Açısı

Öğle yemeği için Hyeri ile sıraya geçtiğimizde çaktırmadan Hae'ye bakmaya çalışıyordum. Henüz göz göze gelememiştik ya da bana baktığını ben farketmiyordum.

Tekrar başımı Donghae ve Sehun'un masasına çevirdiğimde çeneme uzanan bir el başımı kendisine çevirdi. Hyeri kollarını göğsünde bağlamış, sinirli bir şekilde bana bakıyordu.

"Ne?"

Kollarını çözdü ve yemekhane görevlilerinin çoktan doldurduğu tabülotu işaret etti. Tabülotu alarak Donghae'lerin masasının hemen çaprazındaki masayı gözüme kestirdim. Hyeri de yemeğini aldığında Donghae'ye bakabileceğim bir şekilde masaya oturdum.

Donghae sinirli mi görünüyordu? Başımı önüme eğdim ve kıkırdadım. Kıskanmış mıydı yani?

Hyeri başımda dikilmeye başladığında "Yine ne var?" bakışlarımdan bolca gönderdim. Bu kızın sinir bozucu olduğunu söylemiş miydim? Aslında sinir bozucu insanları severim. Donghae de çok sinir bozucudur. Neyse.

Hyeri hala tepemde dikilerken çubuklarımı bıraktım.

"Şimdi ne oldu?"

Fısıldayarak sorduğumda kaşlarını kaldırarak ileriyi işaret etti. İşaret ettiği yeri görmek için baktığımda yemeklerini yiyen öğrencilerden başka hiçbir şey görememiştim.

"Ne diyorsun? Düzgünce söyle."

Sesimi fazla yükseltmeden konuştuğumda gözlerini devirdi ve karşımdaki sandalyeyi işaret etti.

"Onun göremeyeceği şekilde oturmalısın. Sürekli ona bakarsan nasıl kıskandıracağız onu?"

Bir taraftan da beni sandalyeden itekliyordu. Pes ederek sandalyeden kalktım ve Donghae'ye sırtımı dönecek şekilde karşı sandalyeye oturdum. Hyeri yüzüne yerleştirdiği memnun bir gülümsemeyle sandalyeye oturdu.

"Bana bakıyor mu?"

Elimle hafifçe arkayı işaret ederek fısıldadım.

"Hayır hiç bakmadı da- Biraz gülemez misin?"

Gözlerimi devirerek kıkırdadım. Fazla sahte olmuştu.

Hyeri buna karşılık tüm yemekhanedekilerin rahatlıkla duyabileceği büyük bir kahkaha attı.

"Donghae dizi izliyorsun değil mi? Sence de fazla tanıdık değil mi?"

Sehun hemen arkamda olduğu için söylediklerini rahatça duyuyordum. Pekala arkamda oturmasa da duyardım. Neyse konumuz bu değil.

Benim kediciğimin aklını çelmeye çalışıyordu besbelli. Ne zamandan beri melekler aşıkları ayırmaya çalışıyordu? Tamam. Bir meleğin kuralları çiğnemesi beni mutlu ederdi kabul ediyorum ama bu kurallar beni de ilgilendirmiyorsa tabiki.