Y.N:// Güncelleme yaptım bu bölümde agsggsgzgz hikaye değişmedi ama medya falan ekleyip yazı şekiliyle oynuyorum avafrtzgs beni dikkate almayın afagzgggz
Eunhyuk'un Bakış Açısı
Kyuhyun korkutucu bir yüz ifadesi ile bana bakıyordu. Gitmeliydim. Bir an önce gidip Donghae'yi korumalıydım.
"Kaçabileceğini mi düşünüyorsun hyung? Tch tch tch! Bir şeytan bu kadar aptal olmamalı."
Sinirle yumruğumu sıktım ve sakinleşmeye çalıştım. Ona karşı yapacağım her hareket Donghae'yi daha korkunç bir duruma sürükleyebilirdi.
Yüzümü olabildiğince sertleştirip konuştum.
"Kaçmayacağım!"
Beyaz dişerini göstererek sinir bozucu gülümsemelerinden birini sergiledi.
"Şu çocuk için endişeleniyorsan boşuna endişelenme hyung. Bana Sungmin'le ilgili söylediklerin için de onunla ayrıca(!) ilgileneceğim."
Ona doğru sinirle yürüdüm ve uzun süredir sıktığım yumruğumu yüzüyle buluşturacakken kolumdan tutan muhafızlarla hareket edemedim. Muhafızlara baktı ve kıkırdadı. Kendisinin asıl güçlü olan kişi olduğunu göstermeye çalışıyordu.
"Aptal şeytanımızı mahzende ağırlayın. Ona İYİ davrandığınızdan da emin olun. Kendisi benim özel misafirim."
Tiz bir ses duyduğumda Sungmin hyungun Kyuhyun'un gömleğine yumruklarını sardığını farkettim.
"CHO KYUHYUN! DUR! BIRAK ONU! Bırak onu dedim..."
Bağırarak Kyuhyun'a beni bırakmasını söyledi. Aldığı cevapsa küçük bir gülümsemeydi. En korkunç olanlarından bir tane...
Muhafızlar ayaklarını birleştirip kafalarını eğdiler ve küçük bir selam vererek beni sürüklemeye başladılar.
Kaçmamın hiçbir yolu yoktu.
Donghae-ah! İyi ol... Lütfen!
Y.N:// Bitmedi bitmedi aggsgshdh ara not sadece. Eveeet bölümün devamında flashback falan yok. Yani aynen devam ediyor. Aklınız karışabilir ama devamında toparlayabilirsem toparlamaya çalışacağım adfsgggd okuyun bakalım.
Donghae'nin Bakış Açısı
Bütün gece heyecandan yatağımda dönüp durduğum için altımda toparlanan çarşafla yüzümü astım. Şu çarşafların lastiklisinden neden almamıştım ki? En kısa zamanda almayı not ederek yataktan kalktım ve çarşafımı düzelttim.
Zaten olmayan uykumu da göz önünde bulundurarak okul için hazırlanmaya başladım. Askıdan çıkardığım gömleğimi ve pantolonumu giydikten sonra yatağa oturdum ve bizi düşündüm. Biz...
Sadece bir gün içinde gerçekleşen olaylar yüzünden afallamıştım. Bu kadar hızlı olmak başımı döndürüyordu. Bir gün içinde tanışıp bir gün içinde kavga etmiş ve yine bir gün içinde sevgili olmuştuk.
Bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyordum. Onun hakkında pek bir şey bildiğim söylenemezdi. O da beni tanımıyordu ama Sung Hee gelmeseydi çoktan tüm aşamaları geçmiş olabilirdik. ( Sung Hee'ye küfredebilirsiniz.)
Onu seviyordum ve bu seferlik bu şaşırtıcı hızı görmezden gelecektim.
Çantamı ve anahtarımı alıp dışarı çıktığımda Hyuk'u göreceğim için heyecanlıydım. Okulun beni heyecanlandırdığı ilk sefer bile diyebilirdim. (Y.N:// adsaffdfafs)
İlk dersin matematik olduğunu farkettiğimde koridorda koşmaya başladım. Bu kadının yüzümüzü boyamak için dersleri ilk saate çektiğinden adım gibi emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can You Save Me From Hell?
FanfictionHer şey daha da zorlaşıyor. Sessiz çığlıklar yankılanıyor sonsuz cehennemde. Bir günahkar daha... Ve bir tane daha. Yorgun düşmüş ruhların sessiz gürültüsü sarıyor etrafı. Burası sonsuz cehennem. Dene! Çıkışa yaklaşabilir misin? "Burayı se...