31. Bölüm (FİNAL)
#Sehun Bakış Açısı#
Luhan'ı yerde simsiyah kanatlarıyla gördüğümde bir an için bayılacağımı düşündüm. Benimle buluşan kırmızı gözleri eskisi gibi hissettirmiyordu. Çok... farklıydı. Tüylerimi ürperten aurası da en az kanatları kadar siyahtı. Benim tanıdığım Luhan karşımda duran çocuk olamazdı.
Eunhyuk gittiğinde üzerimdeki şoku atar atmaz eğildim ve Luhan'ı kokundan tutarak ayağa kaldırdım. Sadece uzaklaşmak istiyordum. Peki neden Luhan'ı da yanımda götürüyordum? İşte orasını hala bilmiyorum. Belki de ona zarar vermelerinde korkuyorumdur.
Bir süre yürüdükten sonra çevreye bakındım ve yeterince uzaklaştığımızdan emin olunca tuttuğum kolu bıraktım. Şimdi ne yapacaktım? Belki de kaçmasına izin vermeliydim. Ona bile bile zarar verebilir miydim?
Yavaşça bakışlarımı gökyüzünden sarı saçlara çevirdiğimde yerde dizleri üzerinde durduğunu farkettim. İçimi panik duygusu kaplarken sakin tutmaya çalıştığım sesimle "İyi misin?" diye sordum.
Kahverengi gözleri gözlerime çarptığında içimde bir şeyler erimeye başladı. Kanatları da yok olmuştu. Benimleyken neden insan formuna geçtiğini merak etsem de sormadım.
"Benimle ne yapacaksın?"
"Suç işledin Luhan. Sırf şeytansın diye kuralları ihlal edebileceğin anlamına gelmiyor bu. Biliyor olmalıydın."
Dudakları yavaşça yukarıya kıvrıldı ve sırtını duvara dayayarak bacaklarını hafifçe karnına doğru çekti.
"Suç? Kural? Bunlara uyacak olsaydık şeytan olmazdık Sehun."
"Yine de uymalıydın! Bir şeytan, bir melek, bir insan Luhan. Siktiğimin tek kural bu!"
Sinirlenerek bağırdığımda Luhan şaşkınca yüzüme bakmaya başladı. Söylediğim şeyi farkettiğimde elimle hızlıca ağzımı kapattım. Bunu... ben mi söylemiştim? Luhan yüz ifadesini değiştirerek sırıtmaya başladı.
"Bana dokunmamalıydın Sehun. Beyaz auran bulanıyor."
"N-Ne saçmalıyorsun?"
"Kanatlarını çıkarmış bir şeytana dokunmaman gerektiğini öğretmediler mi sana? Kötü çocuk."
Duyduklarımla yere çöktüm ve dizlerimi karnıma çekerek başımı dizlerime gömdüm. Lanet! Nasıl unuturum?!
Omzuma dokunan elle başımı gömdüğüm yerden kaldırdığımda gözlerimin içine işleyen büyük kırmızı gözlerle karşılaştım. İçine çekiliyormuş gibi hissediyordum.
"Sana yardım edebilirim."
Yüzü yavaşça benimkine yaklaşmaya başladı. Tüm hareket yeteneğimi kaybetmiş gibiydim. Hareket edebilseydim de bir şeyin değişeceğini sanmıyordum. Aramızda milimler varken büyük kırmızı gözler birden görüş alanımdan kayboldu.
"Heechul s-sunbae!"
Luhan'ı bulma umuduyla çevreye bakınırken Luhan'dan önce büyük siyah kanatlar görüş alanıma girdi. Omuzlarına dökülen dalgalı bakır rengindeki saçları başta kız olduğunu düşündürtse de erkek olduğunu anlamam çok uzun sürmemişti.
"Siz iki aptal burada ne yapıyorsunuz?"
Sorusuna cevap vermek yerine hala kim olduğunu düşünüyordum. Adını daha önce de duymuştum ama nerede duyduğumu bir türlü hatırlayamıyordum.
Heechul...
Heechul...
Heechul...
KIM HEECHUL?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can You Save Me From Hell?
FanfictionHer şey daha da zorlaşıyor. Sessiz çığlıklar yankılanıyor sonsuz cehennemde. Bir günahkar daha... Ve bir tane daha. Yorgun düşmüş ruhların sessiz gürültüsü sarıyor etrafı. Burası sonsuz cehennem. Dene! Çıkışa yaklaşabilir misin? "Burayı se...