Donghae'nin ağzından
Derse geç kaldığım için koşarak okul kapısından içeri girdim. İlk ders Matematikti ve Tanrım... O kadın tam bir psikopat. Hangi insan bir öğrenci derse geç kaldı diye kırmızı tebeşirle yüzünü boyar?
Bayan Kim'in derse geç kalmış olması için dua etmeye çoktan başlamıştım.
Evet evet biliyorum böyle şeylere inanmadığımı söylüyorum sürekli. Sadece unutun.
Merdivenleri çıkıp sınıfımın katına ulaştığımda karşı merdivendeki Bayan Kim'i görünce irkilmiştim.
Delici bakışlarını gözlerime kilitlemişti. Bir saniye sonra gözlerim sınıf kapısına kaydı.
Sınıfa doğru koşmamla Bayan Kim'in koşmaya başlaması bir olmuştu. Psikopat!
Sınıf kapısından içeri girdiğimde suratımdaki yorgun ifade yerini zafere bırakmıştı. Bayan Kim hemen ardımdan sınıfa girdi ve kapıyı sertçe kapattı. Uslu bir çocuk olup yerime oturdum.
"Bu sefer şanslıydın Donghae-ah! Bir dahaki seferi dört gözle bekliyorum."
Yüzüme kocaman aptal bir sırıtma yerleştirdim ve usulca başımı salladım. Asla yüzümü o aptal tebeşirle boyayamayacaksın!
Bayan Kim bakışlarını üzerimden çektiğinde sınıfın kapısında yeni bir figür belirdi.
**GÜM! GÜM GÜM! GÜM GÜM !!** (Dugun dugun MissShangai vers. Shhshd )
Bu sesler kalbimden mi geliyordu? Delirmiş olmalıyım.
Dağınık sarı saçlar, pembemsi dolgun dudaklar, mükemmel fiziğini ortaya çıkaran okul kıyafetleri, diş etlerini ve mükemmel dişlerini ortaya çıkaran parlak gülümseme ... Neler düşünüyorum böyle?
Düşüncelerimi dağıtmak için başımı iki yana salladım ve kafamı sırama gömdüm.
"Sessizlik! Yeni nakil öğrenci Lee Hyuk Jae. Tanıt kendini."
Yeni çocuk saçlarını elleriyle karıştırdı ve parlak gülümsemelerinden birisini daha sergiledi. Böyle gülümsememeli!
"Ben yeni nakil öğrenci Lee Hyuk Jae. İyi anlaşalım."
Vaaaay adam nasıl da güzel tanıttı kendini öyle.
Hyuk cümlesini bitirir bitirmez sınıftan sesler yükselmeye başladı. Hyuk mu? Samimiyeti ilerlettim bakıyorum.
"Omoo! Çok yakışıklı!!"
"Çok tatlısın!!"
"Yanıma oturmak ister misin?"
Bayan Kim masaya yumruğunu vurdu (afafgsfzv) ve sınıfı daha sessiz bir hale getirdi.
"Hyuk Jae-ah! Donghae'nin yanı boş görünüyor. Oraya oturabilirsin. "
**GÜM GÜM GÜM GÜM GÜM GÜM!!!**
"Donghae? Aaah! Şu..."
Şu? Şu? Şu ne?
Şu tatlı çocuk mu?
Şu sevimli olan mı?
Şu yakışıklı ve süper havalı çocuk mu?
"Şu arka sırada oturan kedicik mi?"
Hah! Arka sırada oturan kedicik mi?! Kediye mi benziyorum oradan?? Yorum bile yapmıyorum...
"Evet. Hani şu sinirbozucu derecede ukala görünen."
Bu arkada oturan kedicikten daha iyiydi.
Hyuk işaret parmağını baş parmağıyla birleştirip "okey" işareti yaptı ve bana doğru yürümeye (fesatlar dhshdh o anlamda değil shdhdhdh) başladı.
Yanımdaki sıraya yerleşmeyi bitirdiğini parmağıyla omzumda bir delik açtığı zaman fark edebildim.
Yüzümü ondan tarafa döndüğümde yumuşak bir şekilde seslendi.
"Hey! Yan yana oturuyoruz ve daha tanışmadık bile. Tanışmaya ne dersin?"
Tam cevap verecekken Bayan Kim'in bakışlarını üzerimde hissettim.
"Uh! Doksan yedinci sayfada kalmıştık. "
Sesimi olabildiğince yükseltip konuştum. Bu çocuk yüzünden işkence görmek istemiyordum.
"Oh?"
Şaşırmış gibi görünüyordu. Gözlerimle farkettirmeden bize doğru bakan Bayan Kim'i işaret ettim.Ukala bir bakış attı ve ukala bakışlarına yakışan gülümsemesini de ekledi.
"Oh! Sağol. Bu kadar dersle ilgilenen bir sıra arkadaşım olduğu için çok şanslıyım."
Hah! Ben onun hayatını kurtarıyorum ettiği lafa bak. Zaten gıcıklığı kötü aurasından belli.
Bütün ders boyunca Bayan Kim'in bakışlarının üzerimizde olduğunu bildiğimden uslu bir çocuk olup dersi dinliyormuş gibi yaptım. Tamam tamam iltifata gerek yok. Biliyorum bir numarayım!
Tenefüs olduğunda Bay "kötü aura" sağ elini çenesinin altına yerleştirmiş beni izliyordu.
"Bir sorun mu var? Hayır öküz olsan güzel bir tren olduğumu düşünürdüm."
Sessizliği bozduğumda kıkırdadı ve yerinde biraz kıpırdandı.
"Hayır. Sadece bir soru sormalıyım."
B-Bana mı? Kalbimde filler tepiniyor olmalı.
"T-tabi."
Kekeledim. Aptal aptal aptal!
"Sen...Meleklere inanır mısın?"
Bölüm Sonu
YN:// Merhabalaaar (/^▽^)/
Bu bölüm önceden de söylediğim gibi flashback bölümüydü ama flashback'in çok uzun sürmeyeceğini düşünüyorum :))
Bir sonraki bölümü beğeniler geldikçe atacağım.
Bu yüzdeeeen lütfen beğenin ve yorum yapın :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can You Save Me From Hell?
FanfictionHer şey daha da zorlaşıyor. Sessiz çığlıklar yankılanıyor sonsuz cehennemde. Bir günahkar daha... Ve bir tane daha. Yorgun düşmüş ruhların sessiz gürültüsü sarıyor etrafı. Burası sonsuz cehennem. Dene! Çıkışa yaklaşabilir misin? "Burayı se...