D O K U Z (+18)

1.5K 33 8
                                    

"Abicim geldik İstanbul girişindeyiz. Oğuz beni bırakacak sonra nöbete gidecek." diyerek yol boyu on kez arayıp rahat bırakmayan abimle konuştum.

"Tamam güzelim. Dikkatli gelin." diyip kapattığında Oğuz bana bakıp kahkaha atıyordu.

"Abin babamdan daha beter." dediğinde bende güldüm. Haklıydı. Ömer amca iki gündür biz yanlız kalalım diye neler yapıyordu. Biz ata binerken başka kimseyi sokmuyordu ahıra. Bizi evde bırakıp bol bol kasabaya indiriyordu herkesi.

"Aslında beni." Dediğim an karnıma giren sancıyla gözlerimi kapattım.

"Selin?" diyen Oğuz'a bir şey olmadığını söylemek istedim ama nefes dahi alamadım.
Karnıma giren acı ile kapı koluna tutundum.

"İyi misin? Acın tam olarak nerede söyle bana?" dediğinde arabayı durdurup bana döndüğünü gördüm. Elimle karnımın biraz aşağısına gösterdim. Pantolon düğmemi açıp eliyle acı noktasını kontrol etti. Hafif bir baskı uygulandığında gözümden yaş geldi resmen.

"Selin? Seni hastaneye götürücem tamam mı? Sık dişini güzelim. Bir hastalıktan ötürü mü? Yoksa bilmiyor musun?" dediğinde derin nefesler alıp vermeye çalışıyordum.

"Rahimle ilgili." dediğimde elimi tuttu.

"Tamam. Tamam. Dün olan da bunun gibi miydi?"

"Evet." sesindeki korkuyu anlıyordum ama fısıltı gibi çıkan sesimle ona bir şey diyemiyordum.

"Ne kadar sıklıkla oluyor?" dediğinde acının verdiği kasılma ile bir çığlık attım.

"Canım ilk kez bu kadar yanıyor Oğuz." dediğimde dişlerimi sıkıp elime acıya bastı uyguladım.

"Tamam güzelim. Sakin ol. Korkma tamam mı? Kasma kendini bu daha çok acı verir. Büyük ihtimalle kanama olacak. Korkma tamam mı?" dediğinde kafamı salladım.

"İki hafta önceye kadar kısa süreli arada bir olurdu bazen haftada bir. Ama iki haftadır, her gün oluyor." dediğimde elimi tuttu.

"Tamam şimdi derin nefes almaya odaklan." dediğinde elimi tutan elimi sıkmaya çalıştım ama beceremedim.

Acıyla uyuştu bedenim. Oğuz'un adımı seslendiği duydum ama cevap vermedim. Gözyaşlarım hala tenimde yol alırken karanlık ile karşı karşıya geldim. Sesleri duydum maa cevap veremedim.

"Alo? Alo abla nerdesin?" Oğuz'un sesini duydum titriyordu. Gözlerimi açıp bak iyiyim demek istedim.

"Hastanedeyim Oğuz." dediğinde o da korkmuştu Oğuz'un sesinden.

"Abla. Selin'in acı çekiyor. Rahim kanalında ve çevresinde. Hastaneye. Hastaneye geliyoruz. Kanaması var mı bilmiyorum ama çok. Çok acı çekiyordu. Acıdan bayıldı. Beş dakikaya oradayız." dediğinde sustu ablasından bir cevap bekledi.

"Düşük yapıyor olabilir. Kanaması olup olmadığına iyi bak." dediğinde araya istedim. Ama Oğuz'un titrek elleri bacaklarımın arasında dolaştı.

"Yok. Ayrıca bu mümkün değil. Selin rahim kistler yüzünden kısır. Bizim hastanede olmuş hatta dosyası sistemde vardır." dediğinde yine karşıdan bir cevap bekledik.

"Ağrısı anlık mı oldu daha öncesinde uyarıcı ağrılar var mıymış?" dediğinde Oğuz'un titrek seis konuştu.

"Varmış. Kız gözlerim önünde acı çekmiş. Ben bir doktorum ve bunu anlamadım. Ben anlamadım." Derken kendi kendine konuşuyor gibiydi.

"Tamam Oğuz sakin ol. Ben acile iniyorum. Sakin ol bana bak Selin için sakin ol. Korkutmak istemiyorum ama hayati bir şey olabilir." dediğinde Oğuz 'un elini elimde hissettim.

Kader  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin