O N (+18)

818 32 2
                                    

08.12.2022

"Uzun bir yoldu. Acılarla dolu ve işte son
buldu. " yazan kitabı kapatıp çantama koydum.

"Abi. Hazırladın mı her şeyi? " dediğimde ses gelmedi. Elimdeki çantayı kapatıp kapının önüne koyduğumda hızlı adımlarla geniş odaya daldım. Abim üzerinde pembe bir kazak, beyaz bir pantolon ile çok komik görünüyordu. Tutmadığım kahkahamı serbest bıraktığımda bana sevimli sevimli bakan kızıma baktım.

"Eylül. Annecim dayının bu hali ne?" deidğimde bana bakıp güldü. Yüzündeki gamzeler kendini belli ederken bende güldüm.

"Moda annecim, moda. Dayım için birini bulmamız gerek artık." dediğinde ona doğru ilerleyip onu kucakladım.

"Bu işlere İstanbul da devam edersiniz olur mu? Çünkü biraz daha oyalanırsak geç kalacağız." deyip onu hafifçe gıdıkladım.

"Peki anne." diyip kucağımdan indi. Sırt çantalarını alıp odadan çıkarken abimde çn bir fıstık aldım.

"Hadi gidelim. Dönme vakti geldi." dediğimde güldü. "Uzun zaman sonra hazır mısın?" dediğinde kafamı salladım.

Anladım kendime baktığımda gülümsedim. Çenem hizasına kadar kestiğim saçımla üzerimdeki takım elbiselerimden biri.

Her şey değişmişti. Abim ile birlikte Eylül doğduktan sonra yeni bir hayat kurmuştuk. Hala spikerdim. Yani iki yıldır. Sekiz ülkeye yayın yapan bir ajansın yüzü olmuş Haberleri sekiz ayrı dilde sunuyordum. Artık sadece Türkiye de değil global ünlüydüm. İki yıl üst üste yılın spikeri ödülünü almıştım. Üzerine annemin adıyla 3 kitap yazmıştım. Abim avukatlığa tam anlamıyla döndü. Amerikada ayrıca diploma alması gerekti ve başardı. Sekiz aylık eğitimi üç yılda bitirdi. Serbest şekilde üç yıldır neredeyse avukatlık yapıyordu ve kaybettiği dava sayısı çok azdı. Ona Eylül 'ün şans getirdiğine inanıyordu.

Eylül. Kaçmaya çalıştığım ne varsa onda toplamıştı. Mavi gözleri ve gamzeleri her şeyden güzeldi. Doğduğunda sağ ayağımda geçiçi felç oluştu ama beş ayda tamamen toplandım.

"Anne. Biri geldi." diyerek Eylül bana seslendiğinde kapıya ilerledim.

"Selin hanım. Hazırsanız çıkalım." dediğinde başımla iki valizi gösterip diğer her şeyi biz alıp evden çıktık.

Havaalanına ilerlerken Eylül sürekli abim ile gezmek istediği yerleri konuştu. Bense yüzleşmek istediğim.

İstanbuldan ayrılırken kapattığım hesaplarımı açıp döndüğümü yazdım herkes. Neredeyse yirmi sekiz milyon takipçimin olduğu hesaptan da İstanbul'a evime döndüğümü yazdım.

...

"Anne burası şimdi senin eski iş yerin mi?" diye soran küçük kızımın elini tutup konuştum. "Evet bitanem. Burası çok sevdiğim insanlarla dolu." diyere kapıya yöneldim. Abim de koşarak gelip Eylül'ün diğer elini tuttu.

"Merhaba Selin hanım, buyrun hoşgeldiniz." diyen Erdem abiye genişçe gülümsedim. Bize kapıyı gösterirken haber bölümü yazan tuşa bastım.

Gizem ve Uğur evlenmişti hemde canlı yayında. Aslında canlı yayın benim katılabilmem içindi.

Haber katında indiğimde asistan masasının önünde durup herkese gülerek baktım. Beklediğim ikili ise emin olmak için birbirlerine bakarak bana geldiğinde ise onlara kocaman sarıldım.

"Sanırım sürprizimi beğenmediniz." dediğimde ikisi de bana kocaman sarılıyordu. Benden ayrıldıklarında küçük kızıma baktılar. "Eylül bunlar, Uğur datkn ve eşi yani karısı Gizem teyzen." dediğinde Eylül ikisi de sırayla elini uzattı.

Kader  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin