Kader (+18)

O N B İ R (+18)

Yanağımın üzerindeki el hafif dokunuşlarla aşağı yukarı hareket ederken minik dudaklar hissettim yanağımda.

"Günaydın annecim." derken boynuma gömdü kafasını. Saçları yüzüme takılırken güldüm.

"Günaydın güzelim." Derken saçlarını okşayıp yanağına bir öpücük bıraktım.

"Anne biliyor musun babamı gördüm rüyamda." dediğinde yataktan koşarak kalktı. Gözlerimi aralayıp ne yaptığına baktığımda valizin ön gözünden yanından ayırmadığı çerçeveyi getirdi. Oğuz'u doğum gününde Nesrin teyzenin birbirimize bakarken çektiği fotoğraftı bu... Babasını sadece o karede görmüştü.

"Bana beni hiç terk etmediğini, söyledi. Sesini duymadığın birini rüyanda konuşurken görebilir misin, anne?" dediğinde bilmiyorum der gibi dudaklarımı sarkıttım.

"Peki sesi nasıldı yani ses tonu?" dediğinde tebessüm ettim.

"Duyduğumda güvende hissediyordum. Uyandığında genelde fısıldar gibi konuşurdu. Hiç sinirlendiğini görmedim." yalan söyleme gördün. Kızını reddettiği gün. Seni terk ettiği gün.

"Anne, babamı tanımasam da çok özlüyorum." dediğinde gözlerim doldu. "Ben de özlüyorum bitanem. Ama sen varsın. Gözlerine baktığımda onu hatırlıyorum." dediğimde gülümsedi. "Bende sen böyle söylediğin için sürekli aynaya bakıyorum." dediğinde gülümsedim. Masum kızım benim.

"Eylül?" dedim merakla. Bunu sorduğun için pişman olacağımı bilerek sordum.

"Efendim annecim." dediğinde yüzünü inceledim.

"Sana yalan söylesem bana kızar mısın?" dediğimde bana kaşlarımı çatarak baktı.

"Yani birazcık kızarım ama sana küsemem. Hem sen bana yalan söylemezsin ki?" dediğinde güldüm. Elindeki çerçeveyi alıp kenara bıraktım, ve onu kendine çekip sarıldım. Gece üzerimdeki kumaş pantolon ve gömlekle uyumuştum. Bu rahatsız edici olsada kızıma sıkıca sarıldım. Kaldığımız odanın kapısı çaldığında abimin kafası aralıkta gözüktü.

"Sizi hainler. Hala uyuyor musunuz hadi Görkemle, amcam aşağıda kahvaltı için sizi bekliyorlar. Ayrıca Selin, sana müthiş bir haberim var." dediğinde kızıma bir öpücük verip kalktım.

"Dinliyorum." dedim dün yerleştirdiğim bir kaç parça kıyafet arasından kendime lacivert takımımı çıkarırken.

"Kayalar Holdingi biliyor musun? Aynı zamanda Türkiye'nin en büyük haber kanalı." dediğinde hafifçe döndüm.

"Hatırlıyorum. Ne oldu?" dedim merakla. Sana Cv'ni göndermediğim halde hafta sonu akşam bültenlerini sunman için teklif verdiler. Bende saat 10 da sana toplantı ayarladım. "dediğinde gülümsedim. Beklediğimden çok iyiydi.

Çok çok iyi.

" Umarım amcam sorun etmez. " dediğimde bana güldü.

" Aslında söyledim ve çok sevindi. Polat Kayalar Holding Ciosu dayımın eski bir arkadaşıymış. " dediğinde gülüp lavaboya girdim. Abim Eylül'ü güldürmek için çeşitli şebeklikler yapıyordu, seslerini duyarken elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdim.

Saçlarımın kısa olması oldukça işe yararken hızlıca fön çektim. Doğal olan yanıma karşı çıkarak üzerimdeki lacivert takıma karşı çıkıp cesurca bordo bir ruj sürdüm. Kendine şöyle bir bakış atıp saçlarımın sol tutamlarını kulağımın arkasına attım. Lavabodan çıktığımda ayakkabılarım arasından bordo topuklularımı giydim. Çantamın içine gerekli şeyleri koyup alt kata yöneldim.

"Hadi canım." diyerek bana bakan Görkem'e gülümsedim.

"Kızım sen yaşlandıkça güzelleşiyorsun." dediğinde kahkaha attım.