Başım bir göğüsle birlikte inip kalkarken ellerimi saran ellere baktım. Hiç uyumamıştık. Saatlerdir öylece oturuyorduk. O bana sorular soruyor ben ona cevaplar veriyordum bu bazen tersine dönüyordu. Saçlarım arasındaki el huzurla gözlerimi yummamı sağladığında son sorduğu soruyu düşündüm.
"Benden önce unutamadığım aşkın ya da sevgilin var mıydı?" Sorusu ilk başta beni güldürsede onun için önemli olduğunu hızlanan kalbinden anladım.
"Aşk sayılmaz senden önce o duyguya rastlamadım. Ama lisede benden hoşlanan bir arkadaşım vardı Mete. İlk başta bu durum benim için çok bir şey ifade etmedi ama sonra şans verdim ona çünkü çok güzel seviyordu beni. Tabi çok kıskanç olduğu için ayrıldık. Beni Uğurdan kıskanmıştı. Düşünebiliyor musun? En yakın arkadaşımdan. " Saçlarımdaki eli ben konuşurken durdu beni adeta nefesini tutarak dinledi. Derin bir nefes verdiğini işittim.
" Onu hiç sevmedin yani? "
" Hayır sevmedim yani sevgili anlamında. "
" Hiç mi? "Sorusu ile gülerken bakışlarımı ona kaldırdım.
" Sevmedim diyorum Oğuz niye ısrarla soruyorsun?"
" Bilmiyorum, emin olmak istiyorum." dediğinde ciddi haline bir kahkaha attım. Başımı tekrar göğsüne koyup daha fazla gülmemek için kendimi sıktım.
"Bu Meteyle hala görüşüyor musun?" dediğinde bütün çabalarım boşa gitti. Kendimi tutamadan tekrar gülmeye başladığımda nefesini tuttu.
"Oğuz lisedeki bir anından bahsediyorum. Ayrıca büyüdük artık onlar ergenlik hissiydi. Sanırım şuan Ankarada bir mühendislik şirketi var. Yıllar oldu görsem tanımam." Sözleirm ile tekrar nefes almaya başladığında tuttuğum elinin üstünü okşadım.
"Sıra bende. Ama soracağım şeyin her ayrıntısını bilmek istiyorum. Söz mü?" Durumu fırsat bilip aklımdaki soru işaretlerini bitirmek istiyordum. Kalbi tekrar bir tık hızlandığında ve derin bir nefes aldığında ne soracağımı anladığını anladım.
"Hastanede yoğun geçen bir dönemdi. Arkadaşlarım Cem ve Kaan dışında kimseyle pek bir sohbetim yoktu. Yeliz ablamda o dönemde çok yoğundu. Bir gün sevdiğim bir hastayı kaybettik küçük bir kızdı. Kafa dağıtmak için bir bara gittim. Ertesi günü iznim olduğu için kendimi kısıtlamadım. Orada da onunla karşılaştık. Ecrin'le. Çok içmişim. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Sabah aynı oda da uyanana kadar. " Sözleri o noktada durduğuna kalbim atmayı bıraktı sanki. Nefesim boğazıma düğümlendi. Geçmiş bir anı da olsa canım çok yandı. Bizim tanışmamıza benziyor olması da ayrı canımı yaktı. Bana tanıdığı süre bittiğinde anlatmaya devam etti.
"Asistanlarla yakın ilişkiler kurmamak benim prensiplerimden biriydi. O sabah uyanır uyanmaz o uyanmadan gittim. Bir kaç gün ameliyatı bahane ederek işten izin aldım. En sonunda o bana geldi. Benden hoşlandığını o gün benim o kadar sarhoş olduğumu bilmediğini söyledi. Ve bir çok şeyden bahsetti. Asistanlığının bitmesine az kaldığından falan... En sonunda denemeye kadar verdik. Ama ondan sadece iyi bir arkadaş olacağını anladığımda ayrıldık. Zaten Yeliz ablamda hiç onaylamamıştı bu durumu. Sonrasında arkadaş kaldık. Babamın vefat ettiği günde öyleydik. Sen hayatıma girdiğin anda benim için diğer kadınlar bitti. Sen olduğun sürece başka kimse yoktu. Buna o altı yılda dahil. " Saçlarım her bir tutamımı şefkatle okşadı. Cevap vermemi bekledi mi bilmiyorum ama ben cevap vermedim. Sessizce ateşi izlemeye devam ettim. Başıma dokundurduğu dudakları ile titredi tüm bedenim. Gözlerim hafifçe dolduğunda gözlerimi yumdum.
"Bana anne ve babandan bahsetsene." dediğinde ortamın gerginliğinden sesi bile fısıltı gibi çıkmıştı. O an hayatımın hikayesi olan hikaye bile yabancı geldi. Neden geçmişteki hikaye beni bu kadar sarsmıştı. Kokusu sakinleşmemi sağlarken düşünceler aklımı karıştırıyordu. Aklıma gelen düşünceleri silmek istedim. Otuz yaşında bir kadın gibi davranmak istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader (+18)
Romance-DÜZENLENİYOR- "Durmalısın..." dediğimde nefesim titredi. Gözlerim zevkten kapandı. Dudaklarım dişlerim altında ezilirken bu durumdan asla rahatsız değildim. "Bir sorun mu var?" diye sorarken işkence ettiği boynumdan ayrıldı. Nefes nefese bana b...