Merhaba...
Umarım bölümü seversiniz.
Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar....
Mutluluğun sonsuz bir duygu olmadığını neyse ki biliyordum.
....
"Selin emin misin? Yarın uyandığında benden nefret etmeni istemiyorum." diyerek nefes nefese bana merak dolu gözlerle bakan adama baktım.
"Böyle şeylerde kolay kolay cesaretim olmaz benim. Ve ilk kez böyle hissettim. Sen istemiyorsan sorun değil ama ben istediğime eminim." diyerek ensesine dolandım kollarımı. Yarın ne hissederdim bilmiyorum ama şuan hissettiğim küçük bir acı sonrası tarif edilemez bir mutluluktu.
Sevmek benim için kolay bir duyguydu ama aşk daha önce tatmadığım bir şeydi. Babam aşkın ilk görüşte olduğunu söylerdi.
Bugün yaşadığım şey her neyse bu muydu emin değildim ama daha önce tatmadığım bir duyguydu. Şuan hissettiğim gibi bir ilkti.
Cesur olduğumu söylerlerdi ama ben konu kalp olunca uslanmaz bir utangaç oluyordum. Ayık olsam bu karara bir süre düşünürdüm. Cevabım evet olsa bile söyleyebilir miydim bilmiyorum. Açıkcası genelde içtiğimde kendimi kaybettiğimi daha çok delirdiğimi biliyordum hiç pişmanlık duymamıştım bundan ama bu ciddi bir konuydu. Hem onun hemde benim için duygusal anlamda ciddi bir konuydu. Kafamdaki düşünceleri yaşadığım fiziksel yorgunlukla bir kenara ittim.
Yaşadığım duygu vücudumu anlık bir tarif edilmezliğe sürüklendiğinde yanımda yerini alan bedene yasladım sırtımı beni saran kollara tutundum sıkıca. Ensemdeki nefes alışverişi hissettim. Hala hızlıydı. En az benimki kadar. Yaşadığım zevkten sonra. Vücudum bir yenilgi yaşadı uykuya.
...
Yumuşak bir yüzeyde oldukça rahat bir konumdaydım ama başımdaki rahatsız edici ağrı gözlerimi aralamama sebep oldu. Bedenimi sıkıca saran güçlü kollara baktım ve zihnime gece olanlar düştü.
Barda onu gördüm, hastaneden sonra...
Masada bizimkilerle eğlendik...
Burası tanıdık değildi. Doğru... Onun evine gelmeyi ben istedim. Ama bu kadar hızlı bir ilişkiye başlama girişimi...
Pişmanlık değildi yaşadığım duygu. Biraz ne yapacağını bilememezlik...
Güvende hissediyordum, hislerime güveniyordum ama bir boşluk vardı. Enseme bırakılan öpücükle vücudumu bir el tarafından çevrildi kibarca...
Bir kolu üzerinde bana bakarken gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım.
"Umarım dünü hatırlıyorsundur ve şuan ne olduğunu anlamaya çalışıp senden faydalandığımı düşünmüyorsundur." dediğinde gözlerime korkuyla baktı mavileri. Hafifçe titrediğini bile gördüm. Çok yakındı yüzü bende içimden geldiği gibi konuştum.
"Unutamayacağım kadar güzeldi." Derken gülümseye çalıştım. Onunda derin bir nefes verip güldüğünü gördüm. Ellerim dünü anımsayarak yapmak istediğim şeyi yaptı. Gamzelerine dokunup okşadım. Bunu gece bu çok kez yaptığımı hatırlıyordum. O da bunu garipsemedi. Hafifçe yüzüme yaklaştı ve beni dudakları ile ödüllendirdi, onun tarafından kapatılan dudaklarımla karşılık verdim. Kısaydı. Ama o kadar naifti ki ayrıldığımız da yüzümde bir gülümseme vardı.
"Birazcık başım ağrıyor doktor ne önerirsiniz?" dediğimde bana bakmayı hiç kesmedi. Tek kolu üzerinde yüzümü inceledi.
"Tavsiyelerimi pek dinlemiyorsun. Dün o kadar içmemeni istedim. Ama dinlemedin." Onun sözleriyle bir kaç anı düştü zihnime. Dünü yavaş yavaş anımsarken pişman olmadığımı hissettim. Yaşadığım bilinmezliğin onun vereceği tepki olduğunu anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader (+18)
Roman d'amour-DÜZENLENİYOR- "Durmalısın..." dediğimde nefesim titredi. Gözlerim zevkten kapandı. Dudaklarım dişlerim altında ezilirken bu durumdan asla rahatsız değildim. "Bir sorun mu var?" diye sorarken işkence ettiği boynumdan ayrıldı. Nefes nefese bana b...