#comeback
23 ― ❝ Beni çok fena yakıyorsun. ❞
Siyah kapüşonlusu yüzünün yarısını kapatıyordu ve kumaşın gölgesi çenesine kadar iniyor, üzerinde bol duruşuna rağmen kaslarını gizlemek konusunda yetersiz kalıyordu; uzun boyluydu, gerçekten uzundu ve adımları öylesine baskın, sert, kararlıydı ki Lider bile korkuyordu ondan.
Bakışlarını çoğu zaman saklardı; sadece kurbanlarına karşı açık ve çıplak hâliyle dururdu. Ölmeden önce kendilerini bu fani dünyadan göç ettirecek kişiyi bilmeleri gerektiğini düşünürdü ve işte o zamanlarda, çakmak çakmak bakan gri gözleri hiddetle parlar, pençelerini önündeki boğaza geçirmeden önce son kez bir bakış atar ve ölüm öpücüğünü dokundururdu birkaç saniye sonra kolları arasında yalnızca cesedi olacak kişiye.
Yalvarışlara ise kulağı sağırdı. Haykırışlar, kurdunun öfkesini; korku dolu ifadeler ise aklındaki karmakarışık düşünceleri dindirebilen yegâne melodiydi. Yıllardır süregelen kana susamış kurdunun esareti altında kavrulan bedeni ancak bu anlarda huzur bulurdu ama bunca caniliğinin altında asla yıkmadığı bir kuralı vardı: Masum kimseye dokunmazdı.
Kendisine ahı dokunmuş aciz bedenlere pençeleri geçse dahi masumlara ve mazlumlara ucundan kıyısından bakmaz, Lider'in çoğu emrine de sırf bu yüzden karşı çıkar ve hatta onun yoldaşı olan çok kişiyi de sırf zalim diye öldürürdü. Sürü psikolojisinin kısıtlayıcı prangalarından sıyrılmış ve doğada tek başlarına yaşayarak asıl güçlerini ortaya çıkarmış Vahşilere ve Lider'e çalıştığı da pek söylenemezdi bu yüzden. Ne zaman ki Lider'in hoşuna gitmeyen bir şey yapsa, adamın yüzünde beliren iğrenti ve kendini onca dizginleme çabasına rağmen asla engelleyemediği öfke dolu ifade yüzünde pis bir sırıtışa neden olurdu; Lider'in kendisine karşı çıkamayacağını bilir ve umursamaz davranırdı.
Şimdi de olduğu gibi.
"Kaç gündür sana ulaşmaya çalışıyorum, neredesin sen?!" Ağzından tükürükler saçarak bağıran Lider'in öfkeli patlayışı, ellerini ceplerine sokarak rahat bir duruş sergileyen Kara Kuzgun'un omzunu silkmesine neden oldu. Adamın gözlerini ve hatta yüzünü görmemesine rağmen bedeninden dalga dalga yayılan alaycılık Lider'in yüzünün hırstan bembeyaz kesilmesine neden olduğu vakit sinir dolu bir tıslama çıktı alfanın dudakları arasından.
"Orada burada." diye kısaca mırıldandı Kuzgun, Lider'e formalite bir cevap vererek. Karşısındaki orta yaşlı adamın herkese yetirebildiği gücü bir kendisine etki etmiyordu ve aslında içten içe onu yiyip bitiren korkuyu da biliyordu. Fazlasıyla keyfini yükseltiyordu bu aciz bedenin güçlüyüm ayaklarına yatması.
"Sen, sen- Argh!" Utanmasa olduğu yerde çocuk gibi tepinecekti Lider. Çoktan alışmış olması gerekiyordu aslında Kuzgun'un bu tavırlarına çünkü senelerdir aynı sahnenin farklı versiyonlarını tekrar tekrar yaşıyor ve oynuyorlardı ama asla dinmiyordu Lider'in bu derece küçümsenmeye duyduğu öfke. Fakat daha ileri gidemiyordu da; zira karşısındaki kimliği meçhul sadist herifin teki olan adam bir deltaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon âme » taekook
Fanfiction❝ Kızıl Gece'nin düşman ettiği iki sürünün varislerinin, birbirlerinden kilometrelerce ve yıllarca uzak kalmalarına rağmen, ruh eşleri olması kaderin bir cilvesi değildi de neydi? ❞ [omegaverse & mpreg] for, @alittleshisha @dizzy-dream 051121