30 ― ❝ Ortaya çıkma vaktim geldi de geçiyor. ❞

1.4K 159 248
                                    

30 ― ❝ Ortaya çıkma vaktim geldi de geçiyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

30 ― Ortaya çıkma vaktim geldi de geçiyor.

Şafağın dökmek üzere olduğu, gece karanlığının aheste bir yavaşlık ve tembellikle elini çekmeye başladığı günün henüz erken saatlerinde, omuzları üzerinden sırtını okşayan orta uzunluktaki siyah tutamların ensesinde bıraktığı o kaşıntı hissiyatına dayanamayarak nihayetinde saçlarını toplayan bedenin sahibi, kara gözlerini tıpkı bir kuzgun gibi zifiri semaya dikti; kor gibi yanan hareleri yeşil çatlaklara gebe kaldığında omuzları gerildi ve kurdu uyanarak delicesine feromon salgılamaya başladı, genzinden bir hırıltı koptu ve sadece birkaç saniye sonrasında, alnından burnuna dek desen oluşturan gri tüylerin haricinde tümüyle siyaha bulanmış koca bir kurt sokağın ortasında bütün heybetiyle kendini gösterdi.

Kurt, son kez arkasına dönüp metreler ötedeki otele baktığında, ışığı yanan odanın içerisinden yükselen kahkahaları sanki hemen yanı başındaymışçasına duyabiliyor, için için kavruluyordu hırsla; Jungkook ve Taehyung'un birbirine duydukları koşulsuz güvenden öte, sevgilerinin derinliği, kanını kaynatmış, duygularını şaha kaldırmış ve planını bir ân önce gerçekleştirmesi gerektiğine vurgu yaparak zihninde bir şimşek çakmasına sebebiyet vermişti.

Zamanı geliyordu; nihayet, yıllar boyu halk arasında efsaneleşerek varlığını sürdüren deltanın ortaya çıkma vakti çok yakındı ve vazgeçmeyecekti, vitası için, gerekirse tüm yeryüzünü yakıp yıkar, yine de onun intikamını almadan huzura kavuşmazdı.

Vitasına yaşatılan, dayatılan hayatın hesabını soracaktı.

Sadece biraz daha beklemesi gerekiyordu.

"Babam köpürecek." Yüzündeki endişeli ifadeye engel olamayan omega, harelerine yansıyan sinsi parıltıları gizleyemiyor, yaşadığı kaygıya rağmen alfasıyla geçirdikleri muhteşem ötesi bir gecenin mevcudiyetinden asla pişman olmayacağını biliyor, rüyalardan fırlamışçasına yaşadığı birkaç saatin gerçekliğini sorguluyor fakat neticede Taehyung'un boynundaki izi görüyor, yüreğine çöken rahatlamanın ve kalbini tümüyle saran mutluluğun esiri oluyordu; birbirlerini mühürlemiş oldukları gerçeği öylesine uçuk bir hayal gibiydi ki muazzam bir düş olmadığına inanmak için eşini dakika başı öpüyor, onun sıcak tenini ve varlığını hissederek teselli oluyor ve nihayet döngüyü tamamlayarak, tek bir gün üzerine aldıkları sözü epey geçirdiklerini ve sürüye dönmekte geç kaldıklarını hatırlıyor, serzenişlerine devam ediyordu.

"Bence geç kalmış olmamızdan daha büyük bir derdimiz var şu ânda." Taehyung'un keyifli sesi, başını hafif yana yatırarak izi açığa çıkarması ve Jungkook'un dudaklarını mührün üzerinde hissetmesinin hemen ardından kısık bir inlemeye evrildi; alfa, kalın kollarını omegasının beline dolayarak onu kendisine iyice yanaştırdı ve eşinin öpücüklerini boynunda ağırlarken parmaklarını Jungkook'un ensesine götürdü, saçlarıyla oynadı usul usul.

mon âme » taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin