12 ― ❝ Özel yerimiz olsun burası. ❞
"Asma o güzel yüzünü artık, hımm?" Hüzünlü, yumuşak bir ses soruyu dile getirdiğinde omega olan sızlandı, neredeyse ağlayacak gibiydi; dudaklarını dişliyor, kaşlarını çatıyor ve kendisini sıkıyordu. "Gitmek istemiyorum ama..."
Taehyung, Jungkook'un bu çocuksu sızlanışını tatlı buldu, minik bir kıvrılma dudaklarında yer edindi ve gözlerindeki bakış yumuşadı. "Omegam, bak bana," Kollarını kavuşturmuş vaziyette kaşları çatık bekleyen eşine yaklaştı, ince belinden kavradı ve kendisine yanaştırdı; Jungkook'un kolları refleksle çözüldü ve alfanın esmer kaslı kollarına tutundu. "Ne hissettiğini anlıyorum, biliyorum, ama gerçekten gitmemiz gerekiyor artık."
Jungkook bir kez daha huysuzlanarak homurdandı, gözlerindeki yalvarır bakış gri kürelerden ayrılmadı elbette fakat alfasının yumuşak sesi içinde bir yerleri eritmiş ve çatık kaşlarının düzelmesini sağlamıştı. "Alfam..." Başını biraz kaldırıp alnını Taehyung'un çenesine dayadı ve anında başının üstüne kondurulan öpücüğü hissettiğinde titrek bir nefesle karşılık verdi, içi gidiyordu. "Çok zor, senden ayrılmak çok zor."
Taehyung gözlerini sıkıca kapattı, sertçe yutkundu ve derin bir nefes aldı, konuşmaya başladığında ise sesi belirsiz biçimde titriyor ve kısık çıkıyordu. "Bana da zor geliyor mon âme, ancak sürüye dönmek zorundayız, çoktan akşam oldu bile." Jungkook'un yüzünü boyun girintisinde hissetti ve başını hafifçe yana çevirip eğerek omeganın açılan boynuna, mühür izinin üzerine dudaklarını bastırdı.
"Senin yanındayken zaman kavramım kalmıyor ki Alfa, nasıl geçtiğini anlamıyorum bile; akşam olsa ne fark eder, yanındayken tüm vakitler bana sen oldukça..?"
Boğazına oturan yumruyu gidermek isteyen fakat başaramayan Taehyung'un duyguları büsbütün kalbinden taşıyordu artık, bedenine fazla geliyor, ruhunu eziyor, benliğini sıkıştırıyordu; üstelik, omegasından aldığı karşılıklar hiç de yardımcı olmuyordu sakinleşmesine...
Sevilmek, Jungkook tarafından sevilmek paha biçilmezdi.
Jungkook, ruhunu saran yoğunluğun alfaya ait olduğunu anladığında daha sıkı sarıldı eşine, esmer olanın baskın kokusunu içine çektikçe sonsuz bir güven hissiyle sarmalanıyor ve ruhunda beliren rahatlıkla gevşiyordu; eşinin feromonlarıyla buram buram sarılmak, işaretlenmek, sürekli ama sürekli alfasının yanında olmak istiyordu.
Ağaç evdelerdi, salon olarak nitelendirilebilecek odanın ortasında, kanepenin biraz ilerisinde ayakta dikiliyor ve birbirlerine sarılıyorlardı. Jungkook artık kendisini bu eve ait hissediyordu; huzur dendiğinde ilk önce Taehyung, sonra da bu minik, gizemli ev aklına geliyordu; alfasının kokusuyla karışmış kendi kokusu bir yuva sıcaklığını hissettiriyordu kendisine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon âme » taekook
Fanfic❝ Kızıl Gece'nin düşman ettiği iki sürünün varislerinin, birbirlerinden kilometrelerce ve yıllarca uzak kalmalarına rağmen, ruh eşleri olması kaderin bir cilvesi değildi de neydi? ❞ [omegaverse & mpreg] for, @alittleshisha @dizzy-dream 051121