21 ― ❝ Birbirine ters düşen çok fazla detay var. ❞
"Baba..? Pek iyi görünmüyorsun, neyin var?" Jungkook'un endişeli sesi, dört kişilik akşam yemeği masasında baş köşede oturmakta olan Baş Alfa tarafından işitildiğinde orta yaşlı adama gözlerini kırpıştırdı, mayışık bir tavırla baktı oğluna. "Ben... Bilmiyorum, fazla uykum geldi. Sanırım bugün kendimi çok fazla yordum."
Genç omega sandalyesini geriye doğru ittirerek ayağa kalktı ve aceleyle babasının yanına geldikten sonra avucunu adamın alnına bastırdı ve bir iki saniye tuttu. "Ateşin de yok ki..." Göz kapakları iyice düşen ve görüşü artık bulanıklaşan alfa, dengede durabilmek adına elini masaya dayadığında Jungkook, Kang Dae'nin bir kolunu nazikçe kavrayarak ılık bir sesle mırıldandı. "Hadi gel baba, odana taşıyalım seni. Burada uyumamalısın."
"...Haklısın." Kısık, uykulu bir sesle karşılık veren Jeon Kang Dae, oğlunun tutuşundan güç alarak ayaklandı. Kalktığı ânda başı dönmeye başladı ve olduğu yerde sendeledi ama Jungkook onun düşmesine izin vermedi; orta yaşlarına varmış adamı yavaş yavaş merdivenlerin olduğu tarafa sürükledi, irice yapılı güçlü bir kurdun ağırlığının neredeyse tamamını üzerine almak zorunda kalsa da babasının kolunun altına girip basamakları çıkmasına yardımcı oldu. "Niye böyle oldu ki acaba? Evdeki ilaçlara bir bakayım ben, seni kendine getirecek bir şeyler bulabilirim belki." Üst kattaki yatak odalarından Baş Alfaya ait olana gitmeye çalışırlarken Jungkook'un söyledikleri diğeri tarafından anlaşılmıyordu bile; zihni bulanık, bedeni pelte gibi, algıları darmadağındı.
Koridorda birkaç adım ilerleyip kapalı bir kapının önünde durduklarına babasının belinden ve kendi boynuna sardığı kolundan tutmakta olan iki elinden birini bıraktı ve kolu aşağı indirerek kapıyı açtı. Baş Alfa, zorlukla geri kazandığı iradesiyle ağırlığını oğlunun üzerinden çekti ve yatağına attı kendisini. Örtüyü açmaya bile fırsat olmamıştı, ne alfanın mecali vardı ne de omega olan buna niyetlenmişti.
Sarhoş birisi sızdıktan sonra nasıl ki bedenine bir rahatlık ve dengesizlik hakim olurdu; Baş Alfa da aynen öyle bir durumdaydı ki tek sorun, sarhoş olmamasıydı. Her zamanki gibi gün içinde sürü işleriyle ilgilenmiş ve akşamına eve gelmiş, ailesiyle birlikte yiyeceği yemeğe oturmuştu ki
Ne olduysa o ândan sonra olmuştu ve şimdiki durum da pek iç açıcı görünmüyordu.
Jungkook, babasının yatış şeklini düzelttikten sonra yatağın ucunda azıcık bir yeri kaplayacak şekilde oturdu ve adamın alnına dökülen saçlarını geriye taradı, gömleğinin ilk iki düğmesini açarak yakasını genişletti ve daha rahat uyuması için zemin hazırladı. Kapandı kapanacak gözleriyle kirpiklerinin ardından ancak bakabilen alfaya gülümsemeye çalıştı ve endişeyle mırıldandı. "Dinlenmelisin baba, ben de az önce söylediğim gibi senin için işe yarar bir şeylerin olup olmadığına bakacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon âme » taekook
Fanfic❝ Kızıl Gece'nin düşman ettiği iki sürünün varislerinin, birbirlerinden kilometrelerce ve yıllarca uzak kalmalarına rağmen, ruh eşleri olması kaderin bir cilvesi değildi de neydi? ❞ [omegaverse & mpreg] for, @alittleshisha @dizzy-dream 051121