Demirkol & Erginsoy Savaşı

464 29 107
                                    

'Güç ondaydı, can aldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Güç ondaydı, can aldı. Bir kadın da ondan hayatını çalacaktı.'

Dildar Erginsoy

🕊️

Mavi ve Siyahın Savaşı

B Ö L Ü M 7

Yazardan.

Şirketteki ofisine doluşmuş bedenlerin sürekli konuşması ses kirliliği yarattığı için öfkelenmeye başlayan adam, fark etmeden defalarca kez kontrol ettiği kol saatinden bir kez daha saati kontrol etti. Ardından öfkesinin yansıdığı sert hareketlerle telefonunu kontrol etti. Arama gelmemişti.

Telefon ekranına boş bakışlar atmayı kesen Pusat, odasında toplanan Demirkol varislerinin -kuzenlerinin- sesi biraz daha yükseldiğinde sıkkın bir soluk çekti.

"Tartışmak için benim ofisimden başka yer mi yoktu, bu koca şirkette?"

Baskın sesi, ortamdaki gerginleşen havayı ve tartışmayı böldüğünde masanın önündeki koltuk takımlarında oturan adamlara baktı. Sağındaki ikili koltukta Vural ve abisi Fırat, solundaki ikili koltuklarda Acem ve abisi Deniz oturuyordu. Odanın bir köşesindeki pencerenin önündeki kalorifer peteğine kalçasını yaslamış olan Rauf'un tam karşısındaki pencerenin önünde de Doğan ayakta dikiliyordu.

Odadaki atmosfer öylesine tuhaftı ki, Pusat bunalmıştı. Karşısındaki koca koca adamlar çocuk gibi birbirlerine sataşıyorlardı. Doğan, Deniz ve Acem kardeşler, en büyük amcası Tekin Demirkol'un oğullarıydı. Diğer bir tarafta karşılarında yer alan Rauf, Fırat ve Vural kardeşler ise diğer amcası Halit Demirkol'un oğullarıydı.

Hepsi otuzlarında koca adamlardı ancak her fırsatta birbirlerine girip duruyorlardı. Bu adamların her konudan bir tartışma bahanesi yaratma potansiyeli vardı. Yeter ki bir arada olsunlar, onlar için gerisi kolaydı.

"Bu avanak yüzünden." diyerek karşı koltuğunda oturan Fırat'ı ispiyonlar gibi konuşan kişi, Deniz'di. "Şu herifi toplantı salonlarından uzak tutun, iş dışında her şeyi konuşup sinirlerimi bozuyor!" diyerek dev etti, Deniz.

"Bana diyene bak!" diyerek çıkışan Fırat, yerinde hızla doğrulmuştu. "Kendisi elinden telefonu düşürmeden iş yapmaya çalışıyor! Sana defalarca kez sessize al dedim şu telefonu! Bildirim sesin rahatsız edince araya girdim herhalde!"

Odadaki ortanca oğullar Deniz ve Fırat'tı. Her ikisi de aynı yaştayfı. Otuz üçünde olan adamlar, çocuktan farksızdı. Kuzenlerin arasında en büyük anlaşmazlık onların arasındaydı. Hiçbir şeyi paylaşamazlardı.

Mavi Ve Siyahın Savaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin