Mavi ve Siyahın Savaşı
B Ö L Ü M 13
🕊️
Aydın Demirkol'un memnuniyetsiz ve huzursuz bakışları altında Pusat'ın valizimi bagaja koymasını beklerken omuz üstünden kısa bir bakış attım ona. Bir sorun çıkartıp başlarına bela olacağımdan endişeliydi. Beni gelin olarak kabul etmesinin tek nedeni de, gözünün önünde bulunmamı sağlamaktı başından beri. Ancak şimdi gözlerinin önünde olmayacağım için huzursuzdu. Her an her şeyi yapabilirdim ona göre.
Pusat, valizi bagaja koyup kapısını kapattığında arkamızdan gelecek olan Arif ve Yasir'in öncülüğündeki diğer adamlarda hemen arkadaki iki araca bindi. Sevgili nişanlım önlemini alıp kapıma adamlarına dikecekti. O da her ne kadar babası gibi bu durumdan hoşnutsuz olsa da, eşyalarımı toplamam gerektiğini bildiği için bir şey söylememişti. Bana engel olmaktansa adamlarının gözü üzerimde olacak şekilde ayarlamıştı her şeyi.
"Korkmayın, kayınbabacığım. Oğlunuzu tehlikeye atacak hiçbir şey yapmayacağım." Kapının önündeki basamakların başında elleri arkasında kavuşmuş olan Aydın Demirkol, sözlerim üzerine gözlerini kıstı.
"Ben de öyle düşünüyordum, gelin hanım. Kendi canını tehlikeye atmazsın herhalde?" Son sözlerindeki tehditkar iması karşısında güldüm umursamaz ve alaycı bir tavırla.
"Canımı tehlikeye atmayı pek severim, bizzat bilirsiniz. Ama bu kez gelecekteki kocam için uslu duracağım. Aytunç lazım bana ne de olsa." derken, mavilerim telefonundan kısa bir mesaj çeken adama değdi. Bagajın kapısını kapatınca telefonuna bildirim gelmiş, dikkatini telefonuna vermişti. "Öyle değil mi, Aytunç?" diyerek dikkatini çektim.
Sözlerimi duyar duymaz, tek kaşı havada başını kaldırdığında göz göze geldik.
"Pusat." Babasıyla aynı anda ismini düzelttiğinde, baba-oğulun üzerinde mekik dokudu bakışlarım. Omuz silktim hafifçe. "Pekala. Size Pusat olsun, bana Aytunç. Bunun için tartışacak değiliz ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Ve Siyahın Savaşı
Teen FictionMVSS +13 Mavi gözlerime, denizden gözlerin var, derken mavi denizlerimin dalgasında boğulacağından habersizdi; İhanetimle onu boğacaktım. Siyah, toprak karası gözlerine beni gömmeden önce. Sonra da o gömerdi belki beni, siyahlarının en derinine. ...