Bölüme geçmeden, yıldızı dolduralım canlar. Oyları vermeden geçmeyelim olur mu? 🤍Satır arası yorumlarda bulunmayı ihmal etmeyin, tek tek okuduğuma emin olabilirsinizzzz.
İyi okumalar dilerim.🦋
Mavi Ve Siyahın Savaşı
B Ö L Ü M 11
🕊️
"Önce şu silahı indirin, hanımefendi."
Merdiven basamaklarını aceleyle aştığım sırada, Esat önde olduğu için silahın ona doğrultulduğunu gördüm. Esat gözlerini bir an silahtan çekmeden karşısındaki kadına indirmesini söylediği hâlde silahını ona doğrultmaya devam etti, Başak.
"Önce Dildar'ı göreyim, beyefendi!" diyerek karşılık verdi, aynı anda.
Başak kelimelerin üstüne bastırarak konuştuğunda Aydın Demirkol'un bulunduğumuz yeri inleten sesi hemen ardından yükseldi. "Sen kimsin de evime baskın yapar gibi geliyorsun be kadın!"
Başak'ın bakışları usulca Aydın Demirkol'a kayarken, yüzünde keskin ve ciddi ifade vardı. "Başak ben, Başak Ekinci." dedi, hiç çekinmeden. Aydın Demirkol'un gücünün karşısında dikilerek başına alacağı belanın farkında olmasına rağmen hiç tereddüt etmemişti.
"Hatırlarsanız geçen ay yaptığım haber dolayısıyla bir münasebetimiz de olmuştu, Aydın Bey. TEK Medya'danım." diyen kadının cesareti ve sesindeki iğneleyici tonu karşısında Aydın Demirkol'un kaşları çatılmıştı. "Şimdi arkadaşımı görebilir miyim?" diye sordu, Başak.
Bahçeyi peşimden gelen Leyla'yla koşar adımlarla aşarak , Haktan'la Behzat'ın arasından sıvışıp öne atılacağım esnada Haktan, kolumu tuttu. Başak'ın elindeki silahın onu tedirgin ettiğini fark ettiğimde bir sorun olmadığını elimle işaret ederek Haktan'ı geride bıraktım. Esat'ın hemen arkasından göründüğümde korku nedir bilmeyen çocukluk arkadaşımın, bakışları beni buldu. Kısa, uçları hafif sarıya dönük düz saçları, kırmızı iddialı ruju, halkalı küpeleriyle fazla dikkat çekiciydi. Gergin ifadeleri beni görür görmez yumuşarken kaşları havalandı.
"Dilda- Ah! Kolum!" Esat, Başak'ın boşluğundan faydalanarak bileğini tutup sert bir hareketle kolunu ters çevirdiğinde Başak acıyla bağırmıştı. Tehdit unsuru olarak gördüğü silahı almak yerine dirseğiyle silaha vurup parmaklarından düşmesini sağladığı an Başak'ı serbest bırakması için araya girdim.
"Tamam, bırak kolunu." Elimi tedirgince Başak'ın kolunun üzerine koyarken Esat'la göz göze geldim. "Canını yakıyorsun, Esat! Bırak."
Esat, kolunu ters çevirdiği kızın acı dolu ifadelerine bir saniyelik bir bakış atmasının ardından uyguladığı kontrolsüz gücü yeni fark etmiş gibi, hızla Başak'ın kolunu serbest bıraktı. Başak'ı hedef alan adamlar da tehlikenin geçtiğine kanaat getirerek silahlarını indirdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Ve Siyahın Savaşı
Teen FictionMVSS +13 Mavi gözlerime, denizden gözlerin var, derken mavi denizlerimin dalgasında boğulacağından habersizdi; İhanetimle onu boğacaktım. Siyah, toprak karası gözlerine beni gömmeden önce. Sonra da o gömerdi belki beni, siyahlarının en derinine. ...