Geçtiğimiz bölüm fazlaca hisler olduğu için bu bölümde biraz action biraz dostluk biraz bir şeyler var işte heeheh. Elimde olan bir bölümdü ve çok sevgili okurum SeherPolat942 sayesinde yeni bölümü bu hafta içinde yazabileceğime inanarak bu bölümü erkenden firlatiyorum. Yeni bölüm yazabileceksem bekletmeye gerek yok..
Ama yazamazsam canıma okumayın 😅😅
Seo Mo Yeon:
"Neden hala çekimler başlamadı. Her zaman işler böyle yavaş mi ilerliyor?" Merakla sorduğum sorunun muhatabı Hoseok'tu. Sürekli dışarıda işlerimiz oluyordu ama asla dizinin çekimleriyle alakalı olmuyordu. İlk zamanlar okumalar için gelmiştik, şimdi de kıyafetler ve benzeri şeyler için buradaydık.
Artık yollara alışmaya başlamıştım ama bu hayat tam anlamıyla alışmam için fazla farklıydı. Sadece birkaç hafta önce, şehir merkezinde böyle bir hayat yaşayabileceğimi bilmeden ağlayıp sızlayan ben hala bu duruma şaşkındı. Nasıl böyle bir hayatın da tadına bakabilirdi?
"Her şey yolunda! Sadece oyunculardan biriyle bir sorun çıktığı için işler yavaşladı. Endişe etme senden kaynaklanan bir sorun yok!" Hoseok elindeki telefondan kafasını kaldırıp gülümsedi. "Bugün bazı oyuncularda burada olacak. Baş rol erkek mesela."
Hoseok'a baş rol erkek konusunu özellikle vurgularken göz devirdim. Ona Jong suk hakkındaki gerçeği anlatmıştım, sonuçta bana yardım etmesi gerekiyordu, ama o yardım etmek yerine benimle dalga geçiyordu!

Davranışına göz devirerek arkama yaslandım. Bir dizide ne diye iki başrol erkek oluyordu ki? İzleyenler acı çeksin diye mi? Bir tarafta mükemmel ötesi Jin diğer tarafta ise bir o kadar mükemmel Jong suk varken herkesin ikinci erkek sendromu yaşayacağından adım gibi emindim.
"Woah! Sen az evvel bana göz mü devirdin?? Bak gördün mü? Sana bir gün yakın olacağımızı söylemiştim." Söylediği şeyle gülmeye başladım. Hoseok en çok vakit geçirdiğim insandı ve buna rağmen ona mesafeli davrandığım için sürekli söyleniyordu.
Kendini bu kadar kasmamalısın!
Biraz izin versen çok yakın arkadaşlar olabiliriz Moyeon Hanım!
Her zaman yakın arkadaşım olmak istediğini söylerken bahsettiği şeyin böyle bir şey olduğunu hayretle fark ettim..
"Woah işte böyle.. Dediğim şeylere gülmen.. Çok güzel!"
"Tamam dur artık.." Gülerek ona baktım. Böyle devam ederse utançtan gülmeye devam edecektim. Omuz silkti.
"Geldiğinden beri zorlanıyor olmalısın. Biraz rahatlamak senin de hakkın!" Elini uzatıp omzumu sıktığı zaman arkadaşça davrandığını biliyordum. Yalnızlık çektiğim için üzülmüş olmalıydı. Oysa ki ben hep yalnızdım.
"Teşekkür ederim."
"Lafı olmaz." Hoseok yeniden telefonuna baktı. Dakikalarca sessizce uğraştığı telefonu sonunda sinirle yanına indirmişti. "Ah! Sanırım oyunculuk bulamayacağım."
"Ne oyunculuğu?"
"Jin hyung için. Yani aslında Mo Yeon için. Hyung oyunculuk dışında hiç çalışmadı. Evden çıkması gerektiği için ona iş bakıyorum ama..."
Tamamlayamadığı cümlenin devamını ben biliyordum bu yüzden onun cümlesini tamamladım.
"O yüzle iş bulmak kolay değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love You The Way You Are ☣ KSJ
FantasySeni olduğun gibi...Seviyorum!! " Kalbi kırık bir insanın kanatları da kırık olurdu. Çoktan kırılmış kanatlarımı yıllar sonra kullanmaya çalışmak aptallık gibi geliyordu ama yine de ona inaniyordum, güveniyordum. Kırık kanatlarla uçmayı deneyecek ka...