Keyifli okumalar!
Kim Seok Jin:
Ara ara gelip varlığını hissettiren sancıya rağmen kısa bir süre için uyumayı başarmıştım. Ya da ben öyle zannediyordum.
Uyandığım zaman odada yalnız kaldığımı görerek kafamı salladım. Ne ara yalnız kalmıştım? Birkaç dakikalık uykumda bu kadar derine dalmış olamazdım.
Olabilir miydim?
Gözlerim hayal kırıklığı ile odada dolaştı. Nedense uyandığımda onu da burada bulmayı beklemiştim.
Yavaşça yerimde doğrulmaya çalıştığımda hissettiğim ıslaklıkla yüzünü buruşturdum. Şu anda resmen kanıyordum. Ağrılarım oldukça azalmış gibiydi ama ıslaklık çok rahatsız ediyordu.
Yorganı açıp ayaklarıma doğru baktığımda ağlamak istedim. Evet, belki yaşadığım normal bir olaydı ama bunu benim,bir erkeğin, yaşaması anormaldi. Neden her şey bir rüya değildi ki?
Kapıdan gelen sesi duyunca çabucak yorganı üzerime kapattım. Utandığımı fark edince kendi hareketime şaşırmıştım. Gelen kim olabilirdi ki bu kadar utanmıştım? Kendi arkadaşlarımdan mı utanmıştım? Oysa tuvalette ne yaptığımı ne kadar gürültü çıkardığımı bile biliyorlardı. Yaptığım hareketin saçmalığı cidden gülmeme sebep olmuştu.
"Uyandın mı?" Karşımda gördüğüm adam şaşkınlığımı artırmıştı. Onun şu anda çalışıyor olması gerekmiyor muydu?
"Yoongi? Sen neden pratikte değilsin?"
"Çoktan akşam oldu da ondan. Neyse ki henüz akşam vardiyam başlamadı ama akşam yemeğinden sonra yine yokum. Şimdi yemek yiyeceğiz, seni uyandırmaya geldim." Kafamı çevirip kapalı olan perdeye doğru uzandım. Gerçekten akşam mı olmuştu? Parmak ucumla yakaladığım perdeyi savurduğum zaman havanın karardığını görebilmiştim. İçeride yanan lamba bir an için algılarımı değiştirmiş olmalıydı.
"Vay canına." Gerçekten oldukça fazla uyumuşum..
"Hadi kalk gel. Mo Yeon yemekten sonra ilaç içmenin faydası olacağını söyledi."
Kafamı kaldırdım ve ona baktım. Bu halde aşağı inebilir miydim? Biri bana yardım etmezse yerimden bile zor kalkar gibi hissediyordum.. Böyle bir durumda bana yardım edebilecek tek kişi ise oydu.
"Onu buraya çağırsana. Biraz yardım lazım."
"Niye o? Ben yardım edeyim?"
Sorusuna yanıt vermek için ağzımı açmaya üşenerek yorganı kaldırdım. Hareketim cevabını vermeye yetmişti. Kocaman gözlerle yatağa baktıktan sonra elini ağzına kapattı.
"Bu.. her zaman bu kadar .. çok mu?" Kırmızıya boyanmış çarşaf gözünü korkutmuş olmalıydı. Verdiği tepkiye karşılık göz devirdim. Cidden bunu bana mı soruyordu? Her zaman nasıl olduğunu ben nerden bilebilirdim ki?
"Ne bileyim oğlum! İlk kez regl oluyorum!" Ağzımdan çıkan şey bir an için komik gelse de yaşadığım şeyler hiç komik olmadığı için gülememiştim ama belli ki benim çektiğim çile Yoongi'yi çok ilgilendirmiyordu. İnadına yapar gibi bütün dişlerini göstererek kıkırdadı. Bu sırada sinirli görünmeye çalışarak onu izlemekle meşguldüm. Tam anlamıyla bir kediye benziyordu ve ona bakarken ifademi korumakta zorlanma sebep oluyordu ama tabi ki başarmıştım. Kızgın olduğumu düşünerek kafasını salladı.
"Peki. Hemen çağırıyorum!"
Yüzünde sinsi gülümseyişiyle odadan çıkıp diğerlerinin yanına giderken bir yere dokunmamaya çalışarak yerimden kalkıp yatağa baktım. Üzerine serili olan örtüleri yeni fark ediyordum. Bunlar daha öncesinde var mıydı? Olmadığına emindim ama görünen de belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love You The Way You Are ☣ KSJ
FantasySeni olduğun gibi...Seviyorum!! " Kalbi kırık bir insanın kanatları da kırık olurdu. Çoktan kırılmış kanatlarımı yıllar sonra kullanmaya çalışmak aptallık gibi geliyordu ama yine de ona inaniyordum, güveniyordum. Kırık kanatlarla uçmayı deneyecek ka...