selam ben geldimmmmmm..

bu bölümden sonra 3. Şahıstan anlatmak olmayacak. Keyifli okumalarr

Kim Seok Jin;
Yeni duruma alışmak benim için bir hayli zordu. Oyunculuk konusunda oldukça yetenekli olsam da daha önce kadın rolü bile yapmamışken, bir anda bir kadının bedeninde olmak çok başkaydı, varlığına alıştığım bedenim yoktu ve alışık olmadığım şeylerle başım dertteydi. Mesela dün yüz üstü yattığım için, ki yatarken çok zorlanmıştım, bugün yataktan kalktığımda göğüslerim ağrıyordu. Öyle ki hala ağrısı geçmemişti.
Bir diğer sorun ise saçlardı. Uzun saç gerçekten güzel görünebilirdi ama kullanması çok zordu. Gün içinde sıcaklatıyor, bir şey almaya çalışırken sürekli oraya buraya takılıyordu. Kolumun altına sıkıştığı için çok acı çektiğim, uyurken üzerine yattığım için dönemediğim ve uykumdan uyandığım olmuştu ve belki de bu yüzden boynum ağrıyordu.
Başka bir sorun da kıyafetlerdi. Dış giyim neyse de sütyen kullanmak işkenceydi. Kullanmadan olmaz mıydı? Çıkarırsam takamayacağım için gece onunla uyumuştum ve sabah kalktığımda sırtımı kesmişti, üstelik normalde de çok rahatsızdı. Sürekli düzeltmek istiyordum ama tuhaf göründüğü için bay Seo beni birçok kez uyarmıştı. Bu yüzden yapamıyordum.
Aslında asıl sorun buydu. İstediğim her şeyi yapmam tabi ki kadına yakışmayan hareketler ortaya çıkarırdı ama bir de Bay Seo vardı.. Kızının bedenini zorla almışım gibi can sıkıcı davranıyor, ve beni delirtiyordu. Orta yaşlı olduğu için üzerine gitmek istemiyordum ama ne kadar dayanabilirdim hiç bilmiyordum, çünkü duş almama bile izin vermemişti. Onun yüzden dehşet derecede kaşınıyordum. Her gün banyo yapmaya alışık olan benim için psikolojik olarak oldukça zor bir sürece girdiğimizi duş yasak dediği anda anlamıştım. Tuvaletimi yaparken bile gözlerimi kapatmamı şart koşmuştu.
Tamam, kızın bedeni gerçekten güzeldi. Bunu anlamak için çıplak görmeme gerek yoktu, sadece fotoğraflara bakarken bile fark etmiştim ama ben bedeni çok daha güzel kadınlarla da tanışmıştım. Sapık muamelesini hak etmiyordum.
Üzgün bir şekilde tutulmuş boynumu düzelttim. Oldukça ağrıyordu..
Bu sabah erkenden bay Seo tarafından uyandırılmıştım. Daha güneş doğmamışken beni uyandırdığı için bir süre mal gibi bakınsam da biraz sonra hazırlanmak için yataktan çıkmıştım ama dakikalardır dolabın önünde olmama rağmen hala hazır değildim çünkü üzerime giyinecek bir şey bulamıyordum. Dolapta işe yarar tek parça bile yoktu.
Bir kıyafetin güzel olması için açık saçık olmasına gerek yoktu ama bu kıyafetler fazla kötüydü. En basitinden bir kadının dolabında kot pantolon nasıl olmazdı? Bir kot pantolon bile yoktu! Genel olarak nenemin bile giyinmeyeceği türde eski elbiseler ve çirkin çirkin şalvarlar vardı. Gözlerimin kanamasına sebep olan tişörtlerden bahsetmeme bile gerek yoktu. Hangi çağdan kalmaydı bunlar?
Dün öğrendiğim kadarıyla bu kız kendini bildi bileli hep evdeydi ve yalnızdı. Kıyafetlerine neden özenmediğini, öğrendiğim bu bilgiye dayanarak anlayabiliyordum ama ben onun gibi yapamazdım. Bu kıyafetlerle dışarıya çıkamazdım.
Beden benim değildi, ben bir kadın da değildim ama yakışıklı olduğum için bana bakmasına alışık olduğum insanların bir anda bana bakıp küçümsemesini kabul edemezdim.
Giyinecek bir şey bulamayınca aramaktan vazgeçtim. Umutsuzlukla aşağıya indiğimde sabahın erken saatlerinde beni güzellik uykumdan uyandırmış olan adamın, kahvaltıyı çoktan hazırladığını görerek mırıldandım. Onaylanmayı hak eden bir kahvaltı masası bu kadar erken bir saatte mutfak masasının üzerinde duruyordu.. Bay Seo ise salondaki koltukta, elinde kahvesiyle oturuyordu. Sanırım kahvaltı için beni bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love You The Way You Are ☣ KSJ
FantastikSeni olduğun gibi...Seviyorum!! " Kalbi kırık bir insanın kanatları da kırık olurdu. Çoktan kırılmış kanatlarımı yıllar sonra kullanmaya çalışmak aptallık gibi geliyordu ama yine de ona inaniyordum, güveniyordum. Kırık kanatlarla uçmayı deneyecek ka...