Seo Mo Yeon
Kader gerçekten tuhaf ipliklerin birbirine düğümlendiği, beklenmedik anlarda bazı iplerin çözüldüğü ve bazılarının da iyice sıkılaştığı bir örgüydü, ve tahmin edilmesi çok zordu Asla olmaz dediğim bir anda asla olamayacağım bu insanlarla bir düğümün içine düşmüş, belki olabilir dediğim ilişkilerin ise bir bir çözüldüğünü görmüştüm.
O gün, Kim seokjin'in evinden Jimin'in kolyesiyle, onun sevgilisi olarak ayrıldığım gün, kaderin iplerinin kopacağını ve bir daha da asla bağlanmayacağını düşünerek atmıştım adımımı Seoul sokaklarına. Bir daha hiç eğlenmeyeceğim kadar eğlenmiştim iki arkadaşın arasında. Görmediğim binbir farklı mekanda fotoğraf çekinmiş, yaptığımız şeylerin videolarını almıştım saklamak için. Aslında öncesinde her şey tahmin ettiğim gibi gidiyordu. O an için tahmin edemediğim tek gerçek Jimin'in hiç bir arkadaşıyla sokakta karşılaşmamış olmamızdı. Onu rezil etmemek için özenerek hazırlamıştım kendimi, sonuçta yalandan da olsa sevgilisi olduğum için insanların onun hakkında kötü konuşmasını istememiştim ama Seoul gerçekten de kocaman olmalıydı. Bizim oralarda koskoca çarşıya bile insek tanıdık biri çıkar ve günümü mahvederdi ama burada bir Allah kulu yolumuzu kesmemiş, bize selam vermemişti.
Akşama kadar gezip tozmuş, ünlü bir grubun konserine katılmış, hatta Taehyung'un sahneye çıkıp şovu üstlenmesine şahitlik etmiştik. Her şey o kadar eğlenceliydi ki gece çökerken yüreğim ayrılacak olmanın ağırlığını daha çok hissetmeye başlamıştı.
Gün sonunda eve döndüğümüzde herkesle gizli bir vedalaşma yaşamış, her biri için özel olduğunu düşündüğüm şeyler hazırlamıştım. Çünkü ertesi gün sabah kendimi evimde bulacağımdan emindim. Babamla konuşmuştuk ve beni almaya geleceğini söylemişti.
Evdeki vedalaşmam ve teşekkürlerim bittiğinde onları başbaşa bırakarak odama geçmiştim. Çocuklar Jin için canlı yayın açıp delicesine eğlenirken yanlarında olmam zaten doğru olmayacağı için yalnız kalmayı sorun etmemiştim.
Gülüşleri arasında odayı toplamaya eşyalarımı istiflemeye başlamıştım. Buradan götüreceğim çok şey yoktu ama yine de hazırlanmak zorunda hissediyordum.
En nihayetinde her şeyin boşa gideceğini ve iplerin yeniden birbirine düğümleneceğini nereden bilebilirdim ki?
O gecenin sabahında üzerimde uyuyan insanlarla uyandığımda aslında hiç bir şeyin bitmediğini, her şeyin daha yeni başladığını anlamıştım. Yine olmuştu. Yine durduk yere kendimi Jin'in bedeninde, Jinin arkadaşlarının arasında bulmuştum.
Daha sonra bu değişim olayı devam etti. Her yağmurda yeniden ve yeniden değişti bedenlerimiz. Her defasında daha büyük şoklar yaşattı bana. Ve günler sonra bugün karşımda Kim Seokjin ile otururken yaptığımız toplantının sebebi de tam anlamıyla buydu.
"Ya! Sen şimdi bana arkadaşlarımı mı yasaklıyorsun?" Tek kaşını kaldırarak konuşan bedenime baktım.
Yasaklamak mı? Yasaklanması gerekiyorsa yapacağım şey bu olurdu.. Ben sadece onu birazcık kısıtlıyordum. Yağmur bizi sürekli değiştiriken yaşadığım şokları azaltmak istiyordum. En azından çıplaklık içeren hallere düşmemem gerekiyordu.
"Hayır. Demek istediğim bir sabah uyandığımda üzerimde birkaç çıplak adam ile uyanıyorum. Ya da.. Gün ortasında bir bakıyorum Taehyung'la beraber duştayım. Ne kadar utanç verici olduğunu biliyor musun?"
"Tamam duş olayını anlıyorum.. Ama kendi bedenimdeyken bile arkadaşlarımla takılmam yanlış mı?"
Anlamadığı bir şey vardı. Onun arkadaşları beni etkiliyordu. Ben de insandım ve duygularım vardı. Çevremde bir tane insan bir yokken yedi adamla yaşamaya başlamayı kolay bir şey sanıyor olmalıydı. Bu adamlarla ilişkim kesildiği, hayatlarından yok olup gittiğim zaman acı çekecek olan bendim ve mümkün değil buna izin veremezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love You The Way You Are ☣ KSJ
FantasíaSeni olduğun gibi...Seviyorum!! " Kalbi kırık bir insanın kanatları da kırık olurdu. Çoktan kırılmış kanatlarımı yıllar sonra kullanmaya çalışmak aptallık gibi geliyordu ama yine de ona inaniyordum, güveniyordum. Kırık kanatlarla uçmayı deneyecek ka...