5

62 17 45
                                    

Medya bölümün tatlı, sevimli ve sevme isteği uyandıran Jimin'i olmalıydı... Geciken bölüm için özür dilerim ve Keyifli okumalar dilerim.

Seo Mo Yeon:

Aynada gördüğü yüze dikkatle bakmaya devam etti. Bu yüzü bir yerden tanıyordu ama nereden? Bakışları buğulu bir görüntü görüyor olmasa adamı nereden tanıdığını hemen bulacağından emindi. Gözlerini kırpıştırdı. Bir an için net görse de gözleri yeniden bulanmıştı. Bulanan tek şey gözleri değildi, midesi de bir hayli hareketliydi. Çalkalanan midesini boşaltmak için arkasındaki klozete dönerken olmayan saçlarını tutmaya çalıştı. Diğer elini de klozetin kenarına yaslayıp yerinde durmayan midesindekilerden kurtulmuştu.

Yanan boğazını ve ağzındaki kötü tadı unutmak için birkaç saniye olduğu yerde durdu. Ardından zorla kalkıp arkasında kalan aynaya baktı. Bu kez daha net görebiliyordu. Gözleri kısacık ve ışıltılı saçlarında dolaştı bir süre, ardından kısık ve gizemli bakan gözlerine daldı. Koyu kahve gözleri karanlık bir kuyu gibiydi, baktıkça içeriye düşüyor gibi hissetmesine sebep oluyordu. Bakışlarına yerleşen şaşkınlığın kendisine ait olduğunu fark ederek yutkundu. Gerçekten de bir erkeğin bedenindeydi. Bunu kabul etmesi gerekiyordu.

Mo Yeon'un bakışları yavaşça daha aşağılara, burnuna ve dudaklarına doğru kaymaya başladı. Şekilli bir burnu ve dolgun dudakları vardı.

Dolgun dudakları!

Mo Yeon gözlerini kırpıştırdı. Bu adamı tabi ki tanıyordu. En sevdiği oyuncuya benzettiği için asla izlemem dediği bir diziyi izlemesine sebep olan o oyuncuydu.. "Eve Hoşgeldin!" adlı diziyi sırtında taşıyan yan karakterdi, Kim Seok Jin! Mo Yeon o diziyi izlerken, Kim Seok Jin yeterince değer görmediği için çıldırıp, babasının telefonunu kullanarak senaryo yazarına fikirlerini iletmişti.

Gerçekten Kim Seok Jin'in bedeninde olduğuna inanamıyordu. Normal bir beden olsa bir ihtimal gerçekten beden değiştirdiğini düşünürdü lakin onca bedenin içinde bir oyuncunun bedenine geçmesi mümkün değildi, aynı zamanda çok da saçmaydı. Bu kesinlikle bir rüyaydı.

Elini kaldırıp Kim Seok Jin'in gerçek olsa, asla dokunmayacağı dudaklarına dokundu. Parmaklarının arasında hissettiği yumuşaklık bir yana dudaklarında hissettiği baskı bile o kadar gerçekti ki... Derin bir nefes aldı. İnanmak istemiyordu lakin hala bedenini esir tutan ağrıların varlığı bile gerçek olduğuna işaret ediyordu.

Aynada kendini sevmeyi bırakıp kafasını salladı. Acilen uyuması ve uyanması gerekiyordu. Bu rüyadan kalkmanın başka bir yolu yoktu. Gerçi bu rüyadan uyanmak da istemiyordu... Rüya bile olsa Kim Seok Jin'e bakabilmiş, ona dokunabilmişti. Uyanırsa bu mümkün olmayacaktı. Yine de babasını görme isteği daha ağır bastığı için ayaklarını sürüyerek banyonun kapısına yaklaştı. Hemen uyanmalıydı.

Yavaşça uzanıp araladı. Hala üzerinde olan halsizliğe bir anlam veremediği için kapının dışına çıkarken de bunu düşünüyordu. Neyin sancısını çekiyordu?

Kapıyı ardından kapatmak üzereyken önünde duran ayakları fark ederek durdu. Bir çift, iki çift.. beş ve altı çift. Bakışları ayakları takip ederek yukarıya doğru kalktığı zaman onları görebilmişti. Tam tamına altı adam tam karşısında durmuş kendisine bakıyordu.

Erkek yurduna mı düştüm?

Artık olduğu yerin hastane olmadığından emin olmuştu. Karşısında duran adamlar boy boydu.
Sarı saçları ve huysuz görüntüsü olanı ve dalgalı saçlı esmer çocuğu az evvel zaten görmüştü ama diğerleri hakkında bir fikri yoktu.

Gözleri her birini tek tek dolaştı. Aralarında en uzun olanı gözlük takıyordu. En kısa olanları ise diğer çocuk gibi sarı saçlara sahipti. Kısa boylu olan çocuk kendisine doğru bir adım atınca kaşlarını çattı Mo Yeon. Çocuğun yüzündeki meleksi gülümseme bile kendisini iyi hissetmesine sebep olmamıştı.

Love You The Way You Are ☣ KSJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin