Bölüm başlamadan önce korecede hyung erkeklerin ağabey demek için kullandığı ve oppa da kızların ağabey demek için kullandığı sözcük. Bazı yerlerde ağabey bazı yerlerde hyung olarak ya da oppa olarak yazabilirim. Sürekli parantez içinde açıklama yapmamak için burdan yazayım dedim.
Keyifli okumalar.
.
Seo Mo Yeon:
"Hyung hala uyuyor mu? Woah nasıl sarhoş olduysa kalkamadı."
Duyduğu yabancı ses zihnindeki duvarlarda yankılanarak büyürken, halihazırda zaten ağrıyan başı iyice zonklamaya başlamıştı. Ellerini kafasına götürüp koparmak ister gibi sıktı. Sürekli yükselen ses de aynı oranda artmıştı.
'Nasıl sarhoş olduysa kalkamadı!'
Midesinde hissettiği kabarma, ağzında var olan kuruluk.. Kusmak istediğini fark ederek yutkundu.
"İyi görünüyor. Çıkalım!"
Mo Yeon konuşan çocukları tanımıyordu. Baek Hyun dışında tanıdığı erkek yoktu. Kadın da yok sayılırdı. Öyleyse bu adamlar kimdi?
Suya düştüğünü hatırlayarak ellerini kıpırdattı. O yağmurda göle düştüğü halde yaşadığına göre kurtarılmış olmalıydı. Onu kurtarabilecek tek kişiyse Baekhyun'du. Çocuğun kendisini kurtarmak için hayatını tehlikeye atması yanaklarını kızarttı. Sonuçta her gün biri tarafından kurtarılmıyordu. Üstelik Baekhyun oldukça yakışıklıydı da... Dizilerdeki gibi.
Ardından kendini ve Baekhyun 'u tanımadığı bir sarhoş için tehlikeye attığını hatırlayarak kendisine kızmaya başladı. Kendisi için suya giren Baekhyun'un başına bir şey gelseydi ne olacaktı?
Sahi, o sarhoş adam da kimdi? Kısa bir an düşündü. Az evvel konuşan çocuklar belki de ağabey derken o adam hakkında konuşuyordu. Sarhoş adamın arkadaşları orada olduğuna göre o adam da Mo Yeon ile aynı odada mıydı?
'Nasıl sarhoş olduysa kalkamadı.'
Keyiflenmek için içmiş bir adama göre biraz fazla üzgün göründüğünü düşündü. Adamın bu kadar içmesini gerektiren şey neydi? Göl kenarında yolunu arayan ama bulamayan yavru bir köpek gibi dolanan adamın yine yardıma muhtaç bir halde bir anda eline yapıştığını hatırlayarak kızardı. Elini kendisi uzattığı zaman sorun yoktu ama birisinin tutması tuhaf gelmişti.
Burnuna dolan ferah koku ile düşüncelerinden sıyrılıp yavaşça gözlerini aralamaya çalıştı lakin başı dönünce yeniden kapatmıştı.
'Beni kurtardı ama Baekhyun nerede? Neden yalnızım. Babam nerede?'
Mo Yeon evinde olmadığını içerideki kokudan anlayabiliyordu. Hastanede olduğunu da tahmin edebiliyordu ama bir hastane bu kadar güzel kokabilir miydi? Hastane odasına ait olamayacak kadar güzel bir kokuydu bu.
O zaman neredeyim?
Elini yeniden ağzına kapattı. Midesi odanın ferah kokusuna rağmen bulanıyor, içinde ne var ne yoksa dışarıya çıkmak istiyordu. Birkaç defa yutkundu. Daha önce hissetmediği bu ağrının ve bulantının sebebini anlayamıyordu. En son benzeri bir şekilde kötü hissettiğinde yataktan çıkmayacak kadar hasta olduğu için elini kaldırıp alnını kontrol etti. Hasta olmak isteyeceği son şey bile olamazdı. Birkaç kez daha yutkunup boğazındaki zımpara etkisinden kurtulmaya çalıştı. Aynı anda karnında hissettiği baskı ile yerinde kıpırdadı. Tuvalete gitmesi gerekiyordu ama başı o kadar çok dönüyordu ki gözlerini bile açamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love You The Way You Are ☣ KSJ
FantasySeni olduğun gibi...Seviyorum!! " Kalbi kırık bir insanın kanatları da kırık olurdu. Çoktan kırılmış kanatlarımı yıllar sonra kullanmaya çalışmak aptallık gibi geliyordu ama yine de ona inaniyordum, güveniyordum. Kırık kanatlarla uçmayı deneyecek ka...