Acının Rengi

32.9K 854 22
                                    

Bir yerde okumuştum acını rengini soruyorlardı. Ozaman garip gelmişti acını rengi var mı diye sorgulamıştım.

Bugün anladım her insan için acının bir rengi varmış ve bu renk  her insan için farklıymış. Benim için acının rengi annemin soluk teniydi morarmış dudaklarıydı.

Benim için acının rengi annemi sardıkları kefenin rengiydi. Şuan önünde giden içinde annemin olduğu tabutun rengiydi.

Benim için acının rengi annemi gömecekleri toprağın rengiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benim için acının rengi annemi gömecekleri toprağın rengiydi.

Ben hicran onbeşimde karşıma geçip artık büyüdün evlenme vaktin geldi dediklerinde değil ben anamı toprağa verdiğim gün büyüdüm. Büyümek zorunda kaldım.


     Yazar'dan...

Hicran ruh gibi duruyordu mezarın başında annesi verilmişti toprağa kadıoğulları kuran için konağa dönmüşlerdi.

Hicran'nın yanında erva ve baran kalmıştı.

"Hicran kuzum gidelim mi artık söz yine geliriz" dedi erva

"annemi burada mı bırakıcaz" dedi küçük bir kız çocuğu gibi.

"yapma kuzum annen seni böyle görse çok üzülür"dediğinde Baran ablasına işaret ederek yanına çağırdı.

"abla sen git biz geliriz peşinden ben buradayım merak etme"

"Baran bak sakın"

"ablaa hicran'a bişey yapmam Okadar kötü biri değilim"

"öyle olsun dikkat et kıza" dedi erva ve gitti Baran ağır ağır kıza yaklaştı.

"ne kadar istiyosan Okadar kalırız" dedi

"Baran"

"söyle küçük kız"dediğinde Hicran baran'nın gözlerine baktı

"geçer mi bu içimdeki boşluk bu acı sen geçer mi"

"acı geçmez sadece alışkanlığa döner onunla yaşamayı öğrenirsin"

"ben öğrenmek istemiyorum bu zamana kadar yaşadığım hiçbir şey bu kadar acıtmadı canımı" dediğinde tekrar mezara baktı.

"benim yüzümden yaşadıkların mı" diye sordu baran  hicran baran'a döndü

"bilmem belkide" dedi hicran sustu iki genç bir süre

"gidelim mi  artık üşüdün havada karardı" dedi Baran birlikte çıkışa doğru yürüdüler

"Baran"

"söyle"

"gidicek misin yine" diye sordu hicran Baran cevap vermediğinde arabaya bindi. Bütün yol hicran'nın sessiz ağlayışıyla geçti. Kadıoğlu konağına vardıklarında hicran ayakları geri geri gitmek istedi ama yapamadı.

Baran ile birlikte girdiler konağın kapısından bütün gözler onların üzerindeydi senelerdir ilk defa yanyana görüyorlardı karı kocayı.

Baran bakışlardan rahatsız olmuştu. "sen yukarı çık ben babamların yanına geçiyorum" dedi

Hicran başı ile onaylayıp yukarı avluya çıktı Baran işe aşiret ağalarının olduğu masaya oturdu.

"ee Baran ağa döndün mü sonunda" diye sordu aşiret ağalarından biri

"bir süre daha  buradayım" diye cevap verdi Baran

"bir kaç aya temelli dönecek baran malum aşiretin başına geçecek baran'ım" dedi babası...

HİCRAN +18 (töre) (düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin