... Baran'dan...
Doğuma sadece iki ay kalmıştı. Baba oluyordum senden ve sevdiğinden bir parça bu dünyada paha biçilmez bir hediyeydi.
Ama hicran son zamanlarda garip bir şekilde durgunlaştı bazen sessiz sessiz ağladığını görüyordum sorduğumda geçiştiriyordu.
Hamilelikten değildi bu durum ve beni çok huzursuz ediyor.
"Baran beş dakikadır çektin kenara söyle artık noldu"dedi ablam
"abla hicran biraz garip" dedim
"nasıl yani" diye sordu
"faeketmediğini söyleme abla görmüyormusun o neşesi gülen yüzü yok" dedim
"evet ama doğum yaklaştı ondandır normal bence" dedi
"yok abla ondan değil başka bişey var ama söylemiyor bide"
"bide ne baran" dedi
"geçen eğer bana bişey olursa oğlumuza iyi bak falan dedi"
"doğumdan mı korkuyor acaba" dedi
"bilmiyorum ama lütfen konuş öğrenmeye çalış onu öyle gördükçe korkuyorum kalbim sıkışıyor"
"tamam sen sakin ol ben konuşucam nerede şimdi" diye sordu
"odada zaten artık çok çıkmıyor odadan" dedim ablam yukarı çıktı bende beklemeye başladım. Tarık abi kızlar elvin ile ilgileniyordu.
Çok güzel bir bebekti elvin ela gözleri esmer teni ablama benziyordu. Belki ileride birde kızımız olur hicran'a benzeyen bir kız düşüncesi bile yüzümü gülümsetmişti.
Dakikalar geçit ablam ağır ağır indi merdivenlerden yüzü solmuş. Ağlamıştı.
"Baran hicran seni bekliyor konuşucakları var" dedi
"bişey oldu" dedim
"hadi çık karının yanına" dedi yanından çekerken kolumu tuttu "sakince dinle ve sakin kızım üzerine gitme hamile olduğunu unutma" dedi hızla çıktım merdivenleri
Kapının kulpunu tuttum açmak istemedim önce ama hicran'nın bana ihtiyacı vardı
Hızla kapıyı açıp girdim içeri hicran yatağın ucuna oturmuş kollarını karnına sarmış ağlıyordu.
Yanına gittim diz çöktüm önünde "Hicran'ım yavrum niye ağlıyorsun noldu" dedim bir sürü öylece baktı gözlerime konuşmadı
"Hicran konuş hadi" dedim
"ben ondan vazgeçemedim" dedi hıçkıra hıçkıra
"yapamazdım baran onu benden almalarına izin veremezdim"
"kim kimi alıyor anlamıyorum bak sakinleş önce sonra herşeyi en başından anlat sevgilim hadi" dedim göz yaşlarını sildim sakinleşmesi için biraz bekledim.
İçimi kaplayan korku nefes almama izin vermiyordu. Hicran hıçkırıkları durdu sakinleşmişti
"geçen ay kontrole gitmiştim ya hani birlikte gidicektik senin toplantın uzamıştı" dedi
"evet sevgilim herşey yolunda demiştin" dedim başını eğdi gözlerime bakmak istemiyordu
"doktor şey dedi " dedi devam edemedi
"ne dedi hicran" diye sordum
"risk var dedi bebeğimizi almaları gerektiğini söyledi" dedi sözleri kulaklarımda yankılanıyordu
"ne ne demek almak ne riski hicran" dedim sesim gür çıkmıştı irkildi birden
"Hicran yavrum anlamıyorum"
"eğer bebeğimi doğurursam ben"
"sen ne"dedim yanaklarını avuçlarımın arasına aldım.
"öl ölebilir mişim" ellerim yanaklarından kaydı düştü aynı cümle ardı ardına kulaklarıma geldi.
"yok" döküldü dudaklarımdan
"özür dilerim ama yapamam baran ondan vazgeçemem oğlumuzudan geçemem"
"riks ne kadar" diye sordum birden
"Baran" dedi acı dolu sesi ile
"söyle"
"yüzde yetmiş" ayağa kalktım ama ayakta duramıyordum sendeledim nefes alamıyordum odadan çıkmak için kapıya yürüdüm
"Baran" dedi
"sensiz olmaz"
Selam bu bölümü okuduktan sonra kızmayınız lütfen....
Ayrıca tıbbi şeyler hayali olduğunu böyle bir durum gerçekte albilirmi bilmediğimi söylemek istiyorum çünkü eminim bunun doğrusunu bilenle yargılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİCRAN +18 (töre) (düzenleniyor)
Romansa"korkma bişey yapmam sana" "böyle olmasını ben istemedim hicran benden sana koca olmaz ama elimden de bişey gelmez benim bir hayatım var bu hayatta sana yer yok" "bilirim ağam benim senden bir beklentim yok beş sene öncede yoktu şuanda yok merak...