Baran'nın ev halkına ağa'lığını ilan etmesinin üzerinden iki gün geçmişti. Akşamına aşireti toplamış ve herkes duyurmuştu bu kararı tabi aşiretin yeni hanım ağasının hicran olduğunuzda üzerine basa basa söylemişti.
Sabahın erken saatleriydi baran şirkete gitmek için odada hazırlanırken hicran ise erva ve çalışanlarla birlikte kahvaltı hazırlığı yapıyordu.
"Hicran herşey hazır sen baran'ı çağır istersen" dedi erva
"tamam abla" diye cevap verdi ve odaya doğru gitti.
Hicran odanın kapısına varınca içeriden sesler duymaya başladı. Kapıyı açıp içeri girdi Sesizce. Baran aynanın önünde elindeki kravatla boğuşuyor bir yandan da küfür savuruyordu.
Baranın bu hali hicran'nın gülmesine sebep oldu. Baran ise aynadan hicran'a bakıp of çekti.
"yardım lazım mı" diye sordu hicran baran kravat'ı ona uzattı. Hicran bağlamak ile uğraşırken baran hicran'ı izledi. Kokusu doldu burnuna.
Hicran işi bitince başını kaldırdı göz göze geldiler uzun uzun baktılar birbirlerine.
"şey oldu galiba kahvaltı hazır ben onun için gelmiştim" dedi hicran heyecanla
"teşekkür ederim" diye yanıt verdi baran ama ikisinde yerinden kıpırdamıyordu sanki oldukları yere çakılmış gibi öylece duruyorlardı.
Baran kendine hakim olamayıp elini hicran'nın yanağına koydu baş parmağı ile belli belirsiz olan gamzesini okşadı.
Baran'Dan olan kısım.
Çok yumşaktı teni tüy gibi pamuk gibi.
"çok güzel gülüyorsun gamzen var mış" dedim kızardı birden başını eğdi utanmıştı.
"eğme başını ne sebeple olursa olsun asla başını eğme küçük kız" dedim
Başını kaldırdı gözlerime baktı. "küçük değilim ben yani artık değilim" dedi
"benim için hep küçük kız'sın benim küçük kızım" dedim şaşırdı bişey demesine izin vermedim
"hadi çok acıktım ben kahvaltıya inelim" dedim kapıya doğru gittim hicran kala kaldı orada
"Hicran"
"hııh"
"gelmiyor musun"
"geli geliyorum" dedi yanıma geldi birlikte avluya indik herkes oturmuştu.
"günaydın" dedim yerime geçtim yanımdaki sandalyeyi çektim hicran'a oturması için işaret ettim.
"Baran yönetim kurulu toplantısı için herşey hazır mı"
"hazır baba iki saat sonra toplanıcaz"
"iyi iyi çok şükür herşey yoluna giriyor baran şu resmi nikah işinide uzatmadan halledin kadıoğulları sorup duruyor" dedi babam
"neyini soruyorlar mış imam nikahı var işte daha ne isterler" dedi annem
"diyar hanım sen karışma" dedi babam hicran'a baktım yüzü düşmüştü.
"anam doğru der baba ne gerek var hem yarın ne olacağı belli olmaz" dedi Esra
"ben o işi hallettim bugün öğleden sonra nikahı kıyıcaz" dedim
"abla sen hicran ile şirkete gelirsin birlikte geçeriz"
"olur tabi" dedi ablam bana bakıp gülümsedi. Hicran hiç tepki vermedi. İstemiyor muydu acaba.
"müsaadenizle ben şirkete gidiyorum size afiyet olsun" dedim kalktım hicran da benimle birlikte kalktı.
Kapıya kadar benimle birlikte geldi.
"hayırlı işler" dedi yüzüme bakmadan
"neden durgunlaştın mutlu olursun diye" sözümü kesti başını kaldırdı gözlerimin içine baktı
"ne için bana sormadan hayatımla ilgili verilen kararlar için mi."
"hicran ben"
"ne değişti baran hanım ağa oldum sen geldin ne değişti yine bana sormadan benim için kararlar veriliyor söylesene ne değişti"
"istemiyor musun nikahı" diye sordum
"ne farkrder karar verildi yine ben ne istiyorum ne istemiyorum ne farkeder"
"benim için fark eder bu evliliği istiyor musun hicran"
"ben seni tanımıyorum baran beş senedir kocamsın ama seni tanımıyorum ki"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİCRAN +18 (töre) (düzenleniyor)
Romantizm"korkma bişey yapmam sana" "böyle olmasını ben istemedim hicran benden sana koca olmaz ama elimden de bişey gelmez benim bir hayatım var bu hayatta sana yer yok" "bilirim ağam benim senden bir beklentim yok beş sene öncede yoktu şuanda yok merak...