"korkma bişey yapmam sana"
"böyle olmasını ben istemedim hicran benden sana koca olmaz ama elimden de bişey gelmez benim bir hayatım var bu hayatta sana yer yok"
"bilirim ağam benim senden bir beklentim yok beş sene öncede yoktu şuanda yok merak...
Elimde tablet düğün organizasyonlarına bakıyordum artık birine karar vermem gerekiyordu baran şuan çalışma odasında bir toplantıdaydı.
Resimlerin arasında gözüme çarpan bir masa olsun herşeyi çok güzeldi çiçekler mumlar süslemeler. Heycanla oturduğum yerden kalktım baran'nın yanına doğru gittim. Kapıyı tıklattım gel kaputuyla bedenim dışarıda kafamı içeri uzattım.
"müsaitsen geleyim mi" diye sordum
"sana herzaman müsaitim yavrum gel" dedi hızlı adımlarla yanına gittim kucağına oturdum başta afallasada memnun bir şekilde kollarını belime doladı.
"ben karar verdim ama seninde fikrini söylemeni istiyorum" dedim
"neye karar verdim yavrum"
"şey işte mekanın süslemelerine"
"he göster bakalım bizi ne kadar masrafa sokacaksın"
"aşk olsun baran ya"dedim güldü
"şaka yaptım yavrum hadi göster"dedi hemen tabletteki resimleri açıp gösterdim baran resimlere ben baran'a bakıyordum ama hiç tepki vermiyordu.
"ee bişey demiycen mi" diye sordum
"valla ne yalan söyleyeyim zevkli hatunsun yavrum çok iyi bunlar" dedi
"gerçekten mi"
"gerçekten ozaman ben bunları gönderiyorum ona göre yapsınlar mekanı" dedi telefonuyla birini aradı
"aleyküm selam kardeşim saol ben şimdi sana mekanın süslemesi için örnek resimleri atıcam herşey ona göre olucak" diye konuştu bana bakarak
"Baran çiçekler canlı olsun" dedim kısık sesle göz kırptı onay verdi
"aynen kardeşim hiçbir eksik istemiyorum ayrıca tüm çiçekler canlı olucak benim hatun öyle istiyor" dedi gülümsedim yanağını öptüm
Bir süre daha konuşup kapadı telefonu "bir iki güne hazır olurmuş yavrum önceden gider bakarız zaten eksik var mı diye"
"teşekkür ederim sevgilim herşey için beni mutlu etmek için yaptığın herşey Okadar kıymetli ki"
"sen mutlu olucaksan ben bu cihanı yakarım hicran kılım kıpırdamaz"
"beni mutlu etmek için büyük şeyler yapmana gerek yok ki böyle bak ben mutlu olurum" dedim başımı boyun girintisine koydum burnuma dolan kokusu huzur gibiydi. Kollarını daha çok sardı bana.
"ömürümüm sonuna kadar seni böyle izleye bilirim sıkılmadan usanmadan" dedi
Daha çok yayıldım kucağında hiç kalkmak istemiyordum öylece saatlerce duralım istedim.
"seni şu masaya yatırır biri duyar mı gelir mi umursamadan"
"eeee" dedim kendimi ona sürterek
"kaşınıyorsun"
"hıhı var mı bir çözümün" dedim kendinden emin bir ses tonuyla tek kaşı kalktı
"çok cesuruz bugün" dedi
"şikayetçi misin" diye sordum oturduğu yerde dikleşti yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı dudaklarımız birbirine deyiyordu.
"asla hatta ben çok sevdim bu cesur hicran'ı"
"iyi ya ozaman bir sorun yok" dedim
"yok" dedi sert bir tonla aynı sertlikle dudaklarımızı birleştirdi. Öpüşmemizle baran üzerime doğru eğilmeye başladı onun bana doğru eğilmesi benim geriye doğru gitmeme neden oluyordu düşmemem için sıkı sıkı tutu beni nefesimizin kesildiğini anlayınca bıraktı dudaklarımı anlını göğüsü oluğuma yasladı.
"biraz daha devam edersek duramam yavrum ama katılmam gereken bir toplantı var" dedi başını kaldırdı ben kucağından kalktım üzerimi düzelttim
"ben gideyim ozaman"
"sen" dedi dik dik bakarak "git ozaman ama akşam bunu acısı fena çıkar hatun bilmiş ol"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
