Aşiret dağıldı karar belliydi esra geri alınacaktı ne pahasına olursa olsun. Erva abla apar topar tarık abiyi çağırdı istediğim şeyi onada anlattım.
"al hatun buyur" dedi silahı erva ablaya uzattı
"bu ne tarık Allah aşkına"
"hatun nasılsa baran bunu duyunca beni vuracak bari sen vur"
"abart tarık abart" dedi erva abla
"tarık abi bunu ben kardeşin olarak istiyorum senden"
"Hicran benim için kardeşten bile ötesin ama baran'ı ezip geçmek bu bilirsin"
"ya canından olursa abi hiç mi üzülmessin ozaman" dedim
"tamam lan tamam yardım edicem görüşme için haber göndericem" dedi tarık abi
"sağolasın abi Allah razı olsun"
Bir kaç saat sonra baran evden çıktı tarık abiden haber geldi delal kadın kabul etmiş görüşmeyi hızlıca hazırlandım. Beyaz kazak ve etek giyindim kalın bir kemer taktım üzerine kabanımı aldım
Uzun çizmerimi çektirdim ayağıma en son siyah bir şal' alıp çantama koydum çıktım evden...
Erva abla ile birlikte Tarık abinin ayarladığı araba ile çıktık yola tabi korumalar da vardı. Delal hatun şehre epey uzak bir yerde yaşıyordu.
Kocasını ve iki oğlunu töre'ye kurban vermiş bir kadındı. Sözü geçen bir kadındı demir demirhan'nın hem halası hem süt annesiydi.
Araç durdu "burası hanım ağam" dedi şoför. Kapıyı açıp indim.
"Hicran bende geleyim mi" diye sordu erva abla
"yok abla ben hallederim" dedim
Bir koruma eve kadar bana eşlik etti bu yol benim belkide fermanımdı baran ile aramın kötü olmasıydı onsuz kalmamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİCRAN +18 (töre) (düzenleniyor)
Romantizm"korkma bişey yapmam sana" "böyle olmasını ben istemedim hicran benden sana koca olmaz ama elimden de bişey gelmez benim bir hayatım var bu hayatta sana yer yok" "bilirim ağam benim senden bir beklentim yok beş sene öncede yoktu şuanda yok merak...