Temas 13.Bölüm

44.7K 1.4K 124
                                    

Yorum ve beğenileri bekliyorum ❤️

___________

"Benim bir koca yürekli aslan mı aslan patronum var Allah düşmanımın başına vermesin" dememle kaşlarını çatan Erdal abiyle sırıttım. "Niye versin kral senin gibi bir patron onların başına. Onlara daha beterini versin. Senin gibi bir meleği haketmiyor kimse" diye devam ettirdiğim cümleyle bir kaç çalışan bu halime gülmüştü.

"Ağzıda iyi laf yapıyor piçin" gülümsemeyle konuşan çalışanlara baktım. Şu işe başladığım bir kaç haftada kısa sürede hepsiyle iyi anlaşmıştım.

"Yine ne istiyorsun?" Erdal abinin sesini işitmemle ışık hızıyla ona döndüm. "İzin?" çekinerek dillendirdiğim kelimeyle kaşlarını çatıp yüzüme baktı. "İzin sebebi?" diye sorduğunda başımı önüme eğip ellerimle oynadım.

"Abi bugün bizim kızlar kısır günü yapıyormuş geçende gidemedim bugünde gitmezsem çatlayacağım" dedim. Ensemde kavrayıp bedenimi ileri geri salladığında kafedeki çalışanların hepsi bu halime gülmüştü.

"Ulan Ilgaz senin kadar dedikoducu bir erkek ömrüm hayatımda ilk görüyorum. Şerefsize bak çatlayacağım diyor" deyip sustuğunda oradan oraya savurmasına izin verdim. "Öğrendiklerini banada anlatacaksan izin veririm" kulağıma doğru fısıldadığı şeyle kafamı hemen sallamıştım. "Hemen abi" dememle göz kırpıp izni vermişti.

Diğerlerine sırıtıp son kalan işerimi halledip vedalaşarak işten koşarak çıkıp eve doğru yola koyulmuştum.
Sabah işe gideceğim içinElif'i ne yapacağım kime bırakacağım derken onu almayaya gelen Hamza abi ile rahat bir nefes almıştım.

Sonuçta Kenan itini arayamazdım değil mi!! Piç dünde bir şey dememişti. Ona ve Adem'e yumruk attığım an gözümün önüne geldiğinde kendi kendime güldüm.

Yolda gördüğüm Nalan abla ve kızıyla hemen yanlarına doğru adımladım. Zaten beni gören Nalan abla durmuş gözleri parlayarak bana bakmıştı.

"Ay Ilgaz seninde gelmene çok sevindim" diyen kadınla gülümseyip kolumu omzuna attım. "Yine fıstık gibisin. Maşallahın var kız" deyip yanağından makas aldığımda kıkırdamıştı. Kızı o arada yandan bize bakıp göz devirdiğinde onu umursamamayı seçtim. Yılan gözleri benden uzak herkese yakın olsundu.

"Şebnem bugün neler hazırladı acaba. Geçen herkesin yaptığına bir kulp bulmuştu" başımı eğip ona kulak kesildiğimde "En çok beni seviyorsun değil mi Ilgaz?" diye devam ettirdiği cümlesiyle yutkundum. Tuzak soruydu.

"Aman Şebnem abla kimki. Kimse senin eline su dökemez biliyorsun. Oradakilerin hiç biri eline su dökemez ve tabiki en çok seni seviyorum" deyip göz kırptığımda yanakları al al olmuştu.

______

"Antebin hamamları..." çalan şarkıyla oynayan kadınla ufak bir göz atıp köşede oturan Nuriye ninenin yanına gittim. Oda bildiğin yanık kilotlu çorap kokuyordu.

"Ilgaz gelsene" diyen Gülizar teyze ile elimle 'yok' işareti yapıp yaşlı kadının yanına kuruldum.

"El adap kalmamış bunlarda. İnsan az çekinir" konuşmamla elindeki kısır tabağını sehpanın üzerine bıraktı.

"Ah ah nerede o eskiler" deyip konuşmaya girdiğinde merakla onu dinlemeye koyuldum.

______

"Ay Ilgaz evladım iyi misin? Ne oldu birden?" endişeyle bana bakan Hanife teyze aceleyle koluma taktığı tansiyon aletini çalıştırırken ben sadece önümde gülerek bana bakan yaşlı kadına bakıyordum.

"Ne bakıyorsun yaşlı. Kalk namaz felan kıl. Demiyor Azrail kapıma dayandı gelmiş burada bana oyun oynuyor"sırtımı koltuğa yaslayıp boşta kalan elimlede alnımı ovuşturmuştum.

"Ne dedin anne Allah aşkına çocuğada korktu bu kadar?" Necla ablanın annesine yönelttiği soruyla kadın bastonunu kaldırıp bacağıma vurmuştu.

"Ayol ne bakıyorsunuz buna. Eskileri anlattım kaldı mı be öyle kadınlar deyince var gel bağlayayım hemen başını dedim. Bu salakta hemen kendinden geçti"

"Ulan insafsız anana babana haber edeceğim dedin y-" lafımı bölen Hanife ablayla bakışalarımı ona çevirdim.

"Çocuğun nabzı 110" deyip gülen Hanife abla ile kadınlar gülmeye başladı. "Evlilikten insan korkar mı evladım. Kapıda bekliyordur belki hayırlı bir kısmetin"tansiyon aletini çıkarırken kurduğu cümle ile hemen ayaklanmıştım.

" Yok ben evlenmeyeceğim. Tertemiz arşa yükselene kadar el değmemiş olarak bekleyeceğim"deyip ayağa kalktım." Bugünki sohbetinizde sizin gibi çekilmiyor. Bir dahakine bana gelde size ikramlık tarifleri vereyim. Bu ne böyle hep sarma kısır. Neyse gideyim ben artık" deyip dış kapıya yöneldiğimde arkamdan çıt çıkmadığında omzumun üzerinden arkaya baktım. Hepsinin üzgün yüzlerle gidişimi izlediklerini gördüğümde güldüm.

"Altın kızlarım benim. Siz Ilgaz'ın meleklerisiniz unutmayın ha" dedim göz kırparak. Hepsinin yüzünde bir tebessüm peydah olurken Nuriye nineye baktım. "Sen Azrailin göz bebeğisin" dememle bastonunu fırlatan kadınla koşarak evden çıkmıştım.

İçeriden yeniden duyulmaya başlayan oynak şarkı eşliğinde ayakkabıları giyip merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Islık çala çala eve doğru ilerlediğimde karşıdan gelen Kenan'ı görmemle yolumu değiştirdim.

Bir kaç adım ilerlemiştim ki ensemden tutulup onun evinin sokağına ilerletilmemle tutuşundan kırtulmaya çalışmıştım. "Bırak lan pezevenk" küfürümü duymasıyla başımı aşağıya doğru daha çok eğdiğinde az kala yere düşecektim.

"Rahat dur konuşacağız sadece" demesiyle dişlerimi sıktım.
"Ne konuşacağım lan seninle şerefsiz. Adam olana bu çok bile" kafama vurmasıyla sinirle gözlerim dolarken ensemin ağrısıyla yüzümü buruşturmuştum. Piç öyle bir kavramıştıki ensemi.

Bahçenin kapısını açıp beni bir kaç adımdan sonra eve soktuğunda sinirle omuzlarından itmiştim.

"Ne istiyorsun lan sen benden!" diye bağırdığımda başıyla işaret ettiği odaya baktım. "Geç otur konuşalım" sakin ses tonu gerilmeme neden olurken omuz silktim. "Çekil lan önümden. Seninle konuşacak bir şeyim yok bundan sonra benim" yanından geçip gidecekken kolumdan tutup merdivenlere yöneltmesiyle ne kadar bağırsamda başarısız olmamla pes etmiştim. Girdiğimiz yatak odasıyla şaşkınlıkla ona bakarken o beni yatağa atıp  şaşkınlıkla yüzüne bakmama sebep olmuştu.

"Napıyorsun sen?" diye konuştuğumda o gömleğinin düğmelerini çözmeye başladığında yutkunmuştum onu baştan aşağı süzerken. Ayaklanmaya yeltenmiştimki tekrardan yatağa itilmemle sırt üstü yatağa düşmüştüm. Üzerime uzanan bedenle kalbim teklerken olanları adlandırmaya çalışıyordum.

Neyin peşindeydi bu adam.

"Sana yemin ederim o gün duyduğunu söylemek zorundaydım" kulağıma fısıldamasıyla gözlerimi kapatırken nefes alışverişlerimi düzene sokmaya çalışıyordum.

Öpüşecek miydik şimdi?

________
Yorum ve beğenileri bekliyorum ❤️

KENAN - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin