29.Bölüm

24.7K 1.2K 82
                                    

Yorum ve beğenileri bekliyorum❤️

#1'deki konumu yeniden ele almaya geldim hahahahah

____________________

"Ya Kenan bir şey diyeceğim sana" dememle yandan bana bakmasıyla dişlerimi göstererek sırıttım.

"Şimdi biz Hollandaya neden gidiyoruz?" diye sorduğumda bezmişcesine avuç içleriyle yüzünü sıvazlayıp kafasını arkaya atarak gözlerini kapatmıştı.

"Uyuşturucu kullanma yaşına geldinde geçiyorsun merkezi yerden tadına varmanı istiyorum" demesiyle elimin tersi ile karnına vurup arkama yaslandım başımı cama yaslarken.

Barışmamızın üzerinden bir hafta geçmemişken ani kararla Elif'i annemlere bırakarak Hollandaya gelme kararı almıştı. Annem imalı imalı konuşsada Kenan'ın bana nikah kıyacağına pek ihtimal veremiyordum nedense. Hem öyle olsa teklifte bulunmaz mıydı?

Teklif olmadan evet demem diye düşünürken içimdeki dürtüye engel olamayarak yeniden Kenan'a baktım.

Yok derdim.

Bulmuşken bunamazlık yapamazdım.

"Bakma şöyle öperim nerede olduğumuzu umursamadan" diye ağzının içinde mırıldandığında hızlanan nabzımla yerimde duramayarak kemerimi çözüp ayaklandım.

"Gelsene tuvalete sen" deyip ayaklanıp hosteslere gülümseyerek tuvalate yöneldim. İçeriye girdiğimde küçük kabin yükseklik korkumun getirisiyle içimi daraltırken klozetin kapağını kapatıp üzerine oturdum. Gelir miydi acaba. Uçak fantezisi yaşanması gereken duygulardan biriymiş duyduğuma göre.

Aradan geçen bir kaç dakikadan sonra kapının aniden açılmasıyla korkuyla ayaklanacakken gördüğüm tanıdık yüzle rahatladığımı hissettim.

"Sen fazla şımardın" kapıyı kilitleyerek kurduğu cümle ile sırıtıp dizlerime vurdum oturmasını işaret ederek.

"Saçmalama" dediğinde omuz silkip dilimle kuruyan dudaklarımı ısırdım. Anında dudaklarıma kayan bakışları alt dudağımı ısırmama neden olurken titreyen elimle yeniden dizime vurdum.

"Ya oturursun ya giderim. Daha yeni barışmışken koy verme. İner inmez geri dönerim bak" dememle dizlerinin üstüne çöküp eliyle ellerimi kavradı.

"Cüsse farkı var yavrum seni düşündüğümden" dediğinde sinirle elimi geri çekip ayağa kalktım. Elimi kapının kilidine uzattığım anda yeniden klozete oturtulmuştum. Yüzündeki öfkeyi göre bilsemde aklımdan geçen şeyi yapacağını kavramamla sırıtarak yüzüne baktım.

"Gel bakalım kucağıma aslan parçası" ses tonumda bariz anlaşılan alay onu dahada sinirlendirsede sesini çıkarmadan yüz yüze geleceğimiz şekilde kucağıma oturmasıyla kollarımı beline doladım.

"Ver bakayim bir alt dudak" dediğimde ise gevşeyen yüz hatlarının arasında beliren gülümseme ile yüzümü inceliyordu.

"Gel al" demesiyle dudaklarına uzanırken ensemdem yakalayıp anında dudaklarımızı birleştirmişti.
Alt dudağımı kavrayan dişleri ile inlememi bastırırken elimin altındaki kumaşı kavrayıp sıkmıştım. Dudaklarımdan boynuma doğru yol çizen dudaklar ile başımı sağa yatırıp daha çok alan tanımıştım. Dilini boylu boyunca boynumda gezdirip emmesiyle sessizce inleyerek alnımı omzuna dayadım. Kumaşımın üzerinden dahi hissedilen aleti ile zaferle gülümseyip yutkunarak elimi omzuna koyup kendimden uzaklaştırmıştım biraz.

"Hevesim kaçtı Kenan. Ağırsında altta olmayı sevmedim" diyerek kucağımda onunla ayaklanacakken buna izin vermemiş kendisi kucağımdan inmişti ben kalkamadan.

"Şaka mısın sen?" dediğinde ayaklanıp çenesini öpüp kapıyı açarak dışarı çıktım. Kapıyı kapatmadan önce elinden şekeri alınmış çocuklar gibi bana bakmasıyla göz kırparak yüzüne baktım.

"Bir nisan şakan olayım Kenan"

_________

"Ciddi ciddi bana tavırmı yapıyorsun?" diye sorduğumda cevapsız kalırken  önden giden adamın peşinden ilerlemeye devam ediyordum. "Kenan şaka mısın abi sen" dememle omzunun üzerinden kısa bir bakış atmıştı.

"Dikkat et bir Nisan şakan olmayayım" bir nisana yaptığı vurgu uçakta tuvalette onu bırakıp gidişimi gitirdiğinde hızlı bir kaç adımdan sonra hızına yetişip sırıtarak omzunu patpatlayıp yüzüne baktım başımı yüzünü görebilecek şekilde eğerek.

"Elinde patlatırım şakanı" dediğimde kıvrılan üst dudağı ile "Dikkat et ben bir yerlerinde bir şey patlatmayayım" diyerek beni boylu boyunca süzdüğünde adımlarım duraksamıştı. Utanmıştım mk.

"Terbiyesiz piç" dediğimde "Edepsiz pezevenk" diyerek karşılık verdiğinde ters ters baksamda beni siklemeyip havaalanının önündeki taksilerden birine yönelmişti. Elindeki bavulu şoför ile bagaja yerleştirdiğinde adımlarımı hızladırıp yanlarına varmıştım. Kenan elimdeki bavula uzanıp aldığında bende arka koltuğa yerleşmiştim hemen.

Yükseklik korkumdan dolayı uçak her an düştü düşecek moduyla Kenan'ı baysamda benimle beraber oda hiç uyuyamamıştı bir kaç saatte olsa. Yanıma oturan Kenan ile başımı hemen omzuna yasladığımda oturduğu koltukta biraz daha yayılmıştı. Başım göğsüne düştüğünde doğrulacakken beni yeniden göğsüne yaslamıştı.

Yabancı dilde taksiciyle konuşmasını anlamazken büyük ihtimalle gideceğimiz otelin adresini veriyordu.
Saçlarımın arasına daldırdığı parmakları ile iyice mayışırken gözlerimi kapatacakken dikiz aynasından bize yüzündeki tebessümü ile bakan yaşlı adamı görmem ile oturduğum yerde kıpırdanarak yüzümü göğsüne saklamıştım.

Buradaki insanların iğrenerek değilde yüzünde tebessümü ile normal çifte bakıyorlarmış gibi davranmaları içimi rahatlatıyordu. Ama kendimi buraya fazla kaptırmamalıydım yoksa çıkmak istemezdim.

"Uyu sen gideceğimiz yer biraz uzakta varınca uyandırırım seni" deyip şakağımdan öptüğünde başımı aşağı yukarı sallayıp yorgulukla gözlerimi kapamıştım.

_____


Gelen tıkırtı sesleri ile gözlerimi araladığımda karşılaştığım ahşap tavan ile ağrımaya başlayan başımı ovarak doğrulup sırtımı yatağın bazasına dayadım. Kahve tonunun hakim olduğu odada kocaman yatağın hemen köşesinde duran koca giysi dolabından başka bir şey yoktu. Yatağın her iki yanında bulunan komedini saymazsak.

"Uyanmışsın" elindeki el havlusu ile saçlarını kurularken boynundan göğsüne doğru süzülen damla çarptı gözüme. Meme ucunda takılan damla ile yutkunup gözlerine çevirdim saniyesinde bakışlarımı.

"Bel fıtığı geçirirsen arkama bakmadan giderim" dediğimde elindeki el havlusunu yüzüme doğru fırlattığında havada yakalayıp burnuma götürmüştüm kokusunu solumak isterken.

"Boşuna pezevenk demiyorum sana" deyip dolabın kapağını açıp üzerine bir beyaz tshirt geçirip altına ise gri eşofman altını geçirmişti.

Beni taksiden yatağa taşıması yetmezmiş gibi birde bavulları dolaba yerleştirmesi içimi sıcacık ederken yutkundum.

Yatağın sol tarafındaki boşluğa oturup sırt üstü kendini yatağa bıraktığında beklemeden başımı boynundaki yerime yerleştirmiştim yarı üzerine uzanır şekilde.

"Seni seviyorum Kenan" dedim boynunu öperken.

"Seni seviyorum Ilgaz'ım"

_________________

Yorum ve beğenileri bekliyorum ❤️

KENAN - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin