30.Bölüm

27.6K 1.2K 144
                                    

Yorum ve beğenileri bekliyorum❤️

___________________

"Sana inanamıyorum mk. Ciddi miydin sen uyuşturucu konusunda" dememle sırıtarak kafa salladığında gözlerimi belerterek yüzüne baktım.

"Bide baba olacaksın... Tüh senin kalıbına. Bide beni getiriyorsun" dediğimde ensemden kavrayıp kendine çektiğinde iki elimi göğsüne koyup onu engellemeye çalıştım.

"Dene lan bir" dediğinde ise kafayı yiyecek gibiydim.

"Kenan saçmalama" dediğimde kahkahasını işittiğimde kaşlarımı çatarak yüzüne baktım.

"Takılıyorum Otogaz'ım. Bir arkadaşa bakıp çıkacağız" dediğinde rahatlayarak omzuna vurup bir kaç adım uzaklaştım. Etrafa kısa bir bakış attığımda köşede sardıkları otun ucunu tutuşturan kadınlı erkekli karışık guruptan biriyle göz göze geldiğimde hemen bakışlarımı ondan kaçırıp uzaklaştığım Kenan'ın dibine girmiştim. Bunların sağı solu belli olmazdı.

"Arkadaşının ne işi var burada. Nasıl çevreyle arkadaşlıklar kuruyorsun sen. Kaç yaşına gelmişsin... Kulağını mı çekeyim şimdi" sitem ederek konuştuğumda yandan bana bakıp göz kırpmıştı.

"Çeksene. Mesela altımdayken. Bak merak ettim şimdi" dediğinde alt dudağımı ısırıp sertçe koluna vurdum. Vurmamla acıyla inleyip kolunu tuttuğunda onunla göz göze gelmemeye çalışıyordum.

Buraya geldiğimizden beri bu adam niye ha bire bel altı cümleleri kuruyordu. O gün yoksa bugün müydü. Yutkunup bu işin içinden nasıl sıyrılacağımı düşünüyordum.

Tabiki onunla ilişkiye girmek istiyordum. Ki başta bunu ilk isteyende bendim ama ne bilim karşılık bulunca göt korkusu sarmıştı beni. Oral seks hakkında bir kaç makale okusamda korkuyordum yinede. Bana olan olacaktı.

Allah'tan evlenmeden olmaz diyerekten aradan sıvışıyordum.

Mutlu günümde sikilmekte ne bileyim.

"Geldik" dediğinde önüne geldiğimiz kapıya baktım. Personel harici girmek yasak yazısını okuduğumda şaşkınlıkla bakakaldım. Adamlar bildiğin ot satımı için ofis ortamı kurmuştu.

Kenan çalmadan kapıyı açıp içeriye girdiğinde bende arkasından içeriye girip kapıyı arkamdan kapattım.

"Kenan'nim" duyduğum sesle başımı bize bakan guruba baktım. Kenan'nim diyen piçin sesini ararken Kenan'ın eğilip kollarını açmasıyla çatılı kaşlarımla onu izledim. Önündeki bir kaç kişiyi iterek gurubun arasından çıkan çocuk adamla dudaklarımı birbirine bastırdım.

Benim için 3 adımlık oşan yol onun için 10 adımdan oluşuyordu Kenan'a varması için. Kollarının arasına girdiğinde Kollarını boynuna dolamasıyla Kenan hemen ayaklanmıştı.

"Nasılsın kardeşim" diyen Kenan'la sinirle nefesimi verdim. Bacaklarını beline dolamasına gerek var mıydı. Bana yine afakanlar basacaktı anlaşılan.

145cm olan adamın boyundan dolayı olsa bile bize tersti böyle şeyler. Herkes yerini bilecekti.
Siyah koyu saçlarına eşlik eden yeşil hareleri beyaz teninde ayrı ama hoş bir hava katıyordu. Ona bakınca anında aklıma gelen Kerem ile iki elimi arkamda birleştirip alıcı gözle çocuğu süzdüm.

Şimdi benim varken onun sap olması olmazdı. Zaten kısa boylu hastasıydı. Ha 155cm ha 145cm ne varki arada. Her ne kadar kız diye diretsede hissediyordum görse karşı çıkmayacağını.

"Ilgaz" duyduğum ismimle başımı sağa sallayıp kendimi toparlayarak bana ilgiyle bakan ikiliye baktım. Çocuk adam Kenan'ın kucağından inmiş yüzündeki gülümseme ile bana bakıyordu. Dizlerimin üzerine çöküp elimi uzattım.

"Ilgaz ben" deyip kendimi tanıttığımda avuç içim kadar olan elini avucumun arasına bıraktığında istemedende olsa içimde ona karşı bir sempati hissiyatı filizlenmişti.

"Merhaba enişte ben Yakut" diye oda kendini tanıttığında gözlerimin heyecanla parladığına yemin edebilirdim.

Kerem'in eski sevgilisinin adı Yağmurdu ve kız bunu boynuzlamadan önce bizimki kıza yaranmak için tam sol göğsünün üzerine 'Y' harfini dövme yapmıştı kocaman. Üzerinden bir hafta geçmeden ayrılmışlardı. Hissediyordum o 'Y' Yakutun 'Y' siydi.

"Memnun oldum" dediğimde "Bende" deyip elini benden çekip ufacık boyla Kenan'ın bacağına özlemle sarıldığında Kenan elini onun saçlarına atıp karıştırmıştı diğerleri ilede selamlaşırken.

Aradan geçen iki saat sonra kokudan dolayı her ne kadar camın dibinde otursakta kokuya alışık olmayan ciğerlerimle midem bulanıyordu. Konuşacak durumda dahi değildim.

Ayaklanan ikili ile içimden dualar ederken bende oturduğum pencere dibinden kalkıp çocuk adamla vedalaşmış ve çıkış kapısının önünde vedalaşmalarını izledim.

Yakup yine Kenan'ın bacağına sarıldığında bu sefer kendimi tutamayıp gülüp bu kareyi telefonumu çıkartarak çekmiş ve Kerem'e yollamıştım.

Kime: Kerem
Eniştem eniştene sarılıyor.

"Nikahtan sonra hemen gitme-" demesine kalmadan acıyla inleyen Yakut ile kaşlarımı çatıp Kenan'a baktım. Ne nikahı... Yoksa yürütrüğüm tahminler doğru muydu?

Yabancı dilde hararetli konuşan Kenan ile bir şey alamazken Yakut başını eğmiş suçlu çocuklar gibi Kenan'ın konuşmasını bitiriyordu. Onun yanında Kenan'ı sıkmayacaktım ama çıktıktan sonra...

Vedelaşan ikili ile kendimizi odadan zar zor dışarı attığımızda temiz hava ile yanan ciğerlerimle bir kaç dakika olduğum yerde elim göğüs kafesimin üzerinde soluklanıyordum.

Kolunu omzuma atan Kenan beni yürümeye zorlarken ona ayak uydurup adımlarına yetişmeye çalışıyordum.

"Kenan Yakut ne nikahından bahsediyordu?" diye sorduğumda başını eğip yandan yüzüme bakmıştı.

"Buraya gelmişken nikah kıymadan gitmemiz olmazdı yoksa bir türlü göster ama elletme oyununu sonlandıramayacaktık. Onu geçtim ikimizde birbirimizi seviyorken neden elimizde imkan varken evlenmeyelimki" dediğinde depara koşan nabzımla kal geldiği için adım atamamıştım.

"Benim evlenir misin Ilgaz Otogaz. Ilgaz Soysal olur musun?"

_______________

Yorum ve beğenileri bekliyorum ❤️



KENAN - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin