Mavi Göz II 27.Bölüm

26.1K 1.3K 204
                                    

Yorum ve beğenileri bekliyorum❤️

_______________________

"Paşam masa dört seni bekliyor" diyen Serkan'a göz devirip beni bekleyen müşteriye doğru ilerlerken arkamdan bana baktığına yüzde yüz emindim. Ona tavırlıydım ve bu onu oldukça kızdırıyordu. Kenan'ı abisi gibi gördüğü için o gün öyle davrandığını biliyorum ama yinede bu o gün saçma davrandığını açıklık getirmiyordu.

Şimdi şöyle bir gerçek var 'biz' olmamızda en büyük etkenlerden biriside oydu bence. Kenan'ı düşünceye itende bir adım atmasına vesile edende onun o günkü çıkışmasıydı. Çıkışmada denmez ama söylemleri demek daha yerinde olurdu.

"Hoşgeldiniz, karar verdiniz mi? Ne sipariş vermek istersiniz?" gülümseyerek kurduğum cümlelerle siparişlerini alırken aynı karşılıkla onlarda ne istediklerini söylemişlerdi. Elimdeki not defterine iki türk kahvesi yazıp mutfağa ilerlerken kapıdan içeri giren kurye ile kocaman gülümsedim.

Arkamdan Erdal abinin söylendiğini duysamda omuz silkip artık haşir neşir olduğum kuryenin bana gelişini izledim.

"Valla Ilgaz sadece sana çalışıyorum bu ne mk. Kimden geliyor bu çiçekler anlamasamda sevenin çok anlaşılan" diyen adamla başımı aşağı yukarı sallayıp gülümsemiştim.

"Ilgaz çiçekciye çevirecek burasını" söylenen Erdal abi ile Kuryede gülerken o uzatmadan kendim çiçeği elinden alıp içindeki kartı çıkartmıştım okumak için.

"Her seni üzdüğüm gün ve salise için bir çiçek. Elbet yaptıklarımın telafisi yok... İyiki varsın yakışıklı"

Her gönderdiği çiçekte yazılan farklı notlar içimi kıpır kıpır ediyordu. Toy ergenler gibi hissetmeme neden oluyordu. Cebimden çıkarttığım kartı onun kartıyla değiştim.

"Al bunu yine aynı adrese götür paranı yine o it  versin" dediğimde Erdal abinin enseme vurmasıyla ters ters onlara bakıp başka bir şey demeden mutfağa yönelmiştim.

"Ustam sana zahmet iki sade türk kahvesi alayım ben masa dörde" deyip köşedeki yerime geçip oturdum.
Usta cezvede kaynayan kahveyi önündeki bardaklara boşaltırken çırağıda küçük su bardaklarına su doldurup tepsiye yerleştiriyordu. Kahve fincanının yanına ikramlık lokumlarıda yerleştirdikten sonra bana baktığında ayaklamış ve tepsiyi alıp mutfaktan çıkmıştım.

Masa dörde servisimi bitirdikten sonra köşede duran ıslak bezi elime alıp kirli masaları silmeye başlamışken omzuma birinin dokunmasıyla arkama bakarken gördüğüm tanıdık simayla şaşkınlığıma engel olamayarak arkamı döndüm. Göz göze geldiğim kızla ne diyeceğimi bilemezken bana kızaran yanaklarıyla bakan kızla ne yapacağımı bilemedim.

"Şey merhaba" titreyen ses tonuyla ellerini önünde birleştirmiş konuşan kızla tebessüm ettim.

"Merhaba, buyrun nasıl yardımcı olabilirim" dedim durduğum yerde dikleşerek.

"Hatırladın mı bilmiyorum. Geçen haftalarda buradaydım kız arkadaşlarımla" dediğinde başımı 'evet' anlamında sallamıştım.
"Hafızam kuvvetlidir" dememle mavileri parladığında kendime kızdım.

"Sevgilin var mı?" aniden sorduğu soruyla dona kalırken şaşkınlıkla açık açık yüzüne baktım.

"Afbuyur?" dememle eliyle gülümsemesini kapatmıştı.

"Ben sadece... yani hoş birisin. Bir kaç gün geldim ama yoktun. Eğer sevgilin yok ise bana şans verir misin?" dediğinde tam cevap verecekken telefonuma gelen mesaj ile titreşime aldığım telefonu cebimden çıkartıp kısa bir bakmak istemiştim.

KENAN - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin