Leyla 25.Bölüm

27K 1.4K 131
                                    

Yorum ve beğenileri bekliyorum❤️

_______________________

Aklımı yitirmek üzereydim. Kafam o kadar allak bullak olmuştuki bir gün içinde çöktüğümü hissediyordum. Yağızın dün attığı mesajı kaç defa okudum Hamza abiyi ve Selimi kaç defa aradım hatırlamıyorum. Mağlubiyetle sonuçlanıyordu arayışlarım. Evdeki küçükle dışarıda çıkamıyordum. Benimle birlikte geceleyen kızda ben misali hiç uyumamıştı. Şimdi yavaş yavaş iç çekişleriyle uykuya yenik düşmüştü küçük bedeni.

Babasının kokusunu arıyordu anlaşılan çünkü kucağıma aldığım anda susan kız tüm gece ağlamıştı.
Başımı kaldırıp duvarda asılı duran saate baktım. Sabahın beşi olduğunu gördüm. Yanımda yatan kıza çevirdim bakışlarımı. Yavaşça alıp verdiği nefesle içim giderken elimi sırtından çeksem sanki saniyesinde uyanıp yeniden ağlayacakmış gibi duruyordu.

Benden sonra Enesin yeniden eve girmesi içten içe sinirlensede Yağızın kast ettiği şeyi yapmadığını umuyordum Kenan'ın. Kızı varken böyle bir aptallık yapacak adam değildi. Hata üstüne hata yapmazdı, yapmamalıydı.

Cebimde titreşime aldığım telefonun titrediğini hissetmemle aceleylen elimi cebime atıp çıkardım telefonu.
Selim'in aradığı görmemle hızlı ama bir o kadarda dikkat ederek yataktan kalkıp sessiz olmaya çalışarak odadan çıktım ardımdan kapıyı açık bırakırken.

"Selim" aramayı cevapladığımda hattın diğer ucundan gelen yorgun nefesle yutkunmuştum.

"Aramışsın kardeşim" dediğinde konuşmaya mecali gibi yok gibiydi.

"Selim ne oluyor... Bir anda kalkıp gittin. Yağız salak saçma bir mesaj attı Kenan'la ilgili. Elif'i ansızın korumaya benzer iki tip bana bıraktı. Hamza abide sende telefonları açmadınız. Kenan'a bir şey mi oldu" ard arda sorduğum sorularla kıkırtısını işittiğimde kaşlarımı çattım.

"Kenan abi tam bir psikopat çıktı kardeşim. Enesin ağzına sıçtı tabi adem abinin kolunu kırdığı gerçeğini es geçemeyeceğim şimdi" deyip durulduğunda gözlerimi ardına kadar açtı. "Yağız ne zırvaladı bilmiyorum ama Kenan abi onunda hakkından geleceğine dair bir şeyler mırıldanıyor şimdi. Enes ile Adem abi hastanede bizde Kenan abinin avukatının işlemlerini bitirmesini bekliyoruz. Oğlum adam kanun kadar zenginmiş inanabiliyor musun? Babası 10 tane avukat yollattırdı"dediğinde nefesimin kesildiğini hissettim. Gözlerim saniyelik karardığında elimi duvara koydum destek almak istercesine.

" Zengin adamın bu kuytu mahallede ne işi var oğlum"zar zor konuştuğumda hala ondan duyduklarımı idrak edemiyordum.

"Necla ablanın ailesi kızı hayattayken böyle bir şart koşmuş anlamadım orayı tam. Zaten sen hayatlarına dahil olmadan öncede her şeyi ayarlamış gideceklermiş ama senden sonra durmuş" dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.

"Kapatmam lazım Hamza abi geliyor, ha bu arada Lale denen biri Elif'i alacak senden" deyip telefonu bir şey dememe olanak sağlamadan kapatmıştı. Boş boş ekrana bakarken sırtımı duvara dayayıp dizlerimin üstüne çöküp kafamı iki elimin arasına alıp saçlarımı çekiştirdim.

Ademin elini neden kırmıştı? Beni sıkı sıkı tuttu diyemi? Neden Enesi onu ilk öptükten sonra değilde şimdi dövmüştü. Onu geçtim bana neden tokat atmıştı?

'Adam tam bir psikopat çıktı'

Kafamda yankılanan cümlesi kanımı dondururken elim ayağımın boşaldığını hissediyordum. En çokta Yağız'ın bana neden böyle bir yalan sunduğunu anlamıyordum. Ulan o arkadaşınsa ben değil miyim. Hiç mi benim onu benimsediğim gibi benimsememişti beni!
Yana doğru devrilip cenin pozisyonu aldım yerde. Yanaklarımdan süzülen yaşlar şimdi göz çukurlarımda birikip burnumun üzerinden yerle buluşuyordu.

________________

Israrla çalan kapıyla gözlerimi araladığımda göz göze geldiğim kahverengi parkelerle nerede olduğumu ilk kavrayamasamda sonra kulaklarımda yankılanan konuşmayla yutkunmuştum. Kendimi zorda olsa toparlayarak duvara tutunarak ayağa kalkıp dış kapıya yöneldim.

Kapıyı açmamla burun deliklerimden ciğerlerime sızan ağır parfüm kokusuyla yüzümü ekşitmiştim. Karşımda Kenan'ın kız versiyonunu görmemle kim olduğunu anlamak zor olmamıştı.

"Leyla Soylu ben" deyip dominant ses tonuyla elini tokalaşmak amaçlı öne doğru uzattığında "Ilgaz Otogaz" diyerek elini sıkarak karşılık vermiştim. Duygu barındırmayan yüz hatlarında soy ismimi duyduğu anda ufak bir alay bürümüştü kahve gözlerini.

"Ilgaz Otogaz ha. Bende benimle ismin hakkında maytap geçiyorlar sanıyordum" deyip saliselik sustu beni baştan aşağı süzerek. "İçeri girebilir miyim?" diye sorduğunda başımı onaylayarak geri çekilmiştim geçmesi için yer açıp.

Onu salona doğru yönlendirip bende peşi sıra arkasından gidiyordum. Tekli koltuğa oturduğunda bende karşısındaki yerimi aldım.
"Elif nerede?" diye soran kadınla "Odada uyuyor" dedim. Başını belli belirsiz sallayıp bakışlarını salonda dolandırıp Elif için yaptığım oyun köşesinde durdu.

"Abim seni bize anlattığında babam kafayı yiyecekti. Sana bunları neden anlatıyorum bilmiyorum ama neyle karşı karşıya olduğunu bil istiyorum Ilgaz. Olanları duydum onu affedip affetmemek sana kalmış. Kimsenin hayatına karışmasına izin verme" deyip sustuğunda içimde filizlenen endişe ile sağ bacağımın titremesine mani olamamıştım.

"Abim Necla yengemden sonra çom değişti. Onun gidişinden sonra iyice kabuğuna çekilmişti. Bize duygularını pek belli etmezdi. Onun için bütün mal varlıklarını elinin tersi ile itip onunla sessiz sakin ve huzurlu bir yaşam için buraya yerleşmiş ve evlenmişlerdi. Babam bu evliliğe her ne kadar karşı olsada abimi vaz geçirememişti. Sonra bir gün onunla telefonda konuşurken bana Enes denen birinin ona sulandığını anlatmıştı. Benim abim homofobik biri Ilgaz. Bunu başlarda sana hissettirdimi bilmiyorum ama iki aynı cinsin birbirine olan sevgisini anlamdıramaz onlara içten içe nefret kusardı. O çocuk yüzünden Necla yengem abimden ne kadar çok ayrıldı saymadım bile" dedi soluklanarak.

"Abim Enesi bir gün öldürecek iken yanındakiler onu zar zor zaptetmişti. Sonra devreye babasını sokmak zorunda kaldık çünkü Enes babasından deli gibi korkuyordu. Bunları belki anlatmıştır sana bilmiyorum. Abimle o gece aranızda ne yaşandı bilmiyorum ama sana yüzük taktıysa bu ne takıntıdan nede başka bir nedenden. Seni gerçekten sevdi anlaşılan. Homofobik abimin bir erkeğe yüzük takması her ne kadar inanılmaz gelsede sabırım bu gerçek babamın kalbine indirecek. Heo diyor biliyor musun 'benim sonum bu çocuk olacak' diye sanırım haklı" deyip güldüğünde hala boş boş yüzüne bakıyordum.

"Abime bazen kal geliyor bazı olaylarda. Aklıda bedenide işlevini yitiriyor. Donup kalıyor bu onun yengemin ölümünden sonra ortaya çıktı. Abim bile isteye sevdiğinin canını yakacak bir insan değil. Abini savunuyorsun sadece diye bilirsin ama inan ki gerçkeleri dile getiriyorum. Ya süründür ama sonunda affet yada komple hayatından çıkar ki sonunda ikinizde üzülmeyin" deyip ayağa kalktı.

"Şu odadaydı değil mi Elif" eliyle bir kapıyı işaret ettiğinde bakmadan kafa sallamıştım.

Yanımdan geçip giderken elini omzuma koyup sıktı destek vermek istercesine. "Bunuda sahbini geri veriyorum. Çöpe atmak yerine avucunun içine bırak. Adamı çöp kutusundan toplattırma Hamza'yı" deyip tekli koltuğun kolluk bölmüne yüzüğü bırakırken.

_______________

Yorum ve beğenileri bekliyorum❤️

Kenan'ıma yüklenmeyin.

KENAN - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin