Bu hikayenin yazarı winoyizm olup, hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir. Ben sadece TaeKook'a uyarlıyorum. Yazarın diğer kitaplarına da destek olmayı unutmayın lütfen. Brightwin seviyorsanız ve okumak isterseniz yazarın hesabından ulaşabilirsiniz.❤️
İyi okumalar...
*
Medya: Apparat-Goodbye
~
1.Bölüm:
"I Was Just A Bad Dream"
"Seni istiyorum Taehyung!"
"Bana dokunmanı istiyorum. Benimle sevişmeni istiyorum." Başını döndüren yumuşak sesi, onu daha da kendinden geçiriyordu. Gerçekten de güzel hissettiriyordu. Onun pürüzsüz, beyaz tenine dokunmak Taehyung'u rahatsız etmiyor aksine daha da içinde bir yerleri uyandırıp, onu huzura kavuşturuyordu. İlk kez birine dokunduğunda tiksinme duygusu yerine, şehveti hissediyordu tüm iliklerinde. Çok uzun zamandır nefesini tutup da birden temiz havayı ciğerlerine çekmek kadar ferahlatıcı bir duyguydu hissettikleri.
Çok fazla takıntısı vardı. Her biri ona hayatı zehir ediyordu. Ama kırmızıya olan büyük takıntısını ilk kez bu kadar çok seviyordu. Çünkü öptüğü bu dudaklar tam istediği kırmızılıktaydı. Öptükçe, ısırdıkça daha da kırmızılaşıyor, onu iflah olmaz bir açlığa doğru sürüklüyordu.
Taehyung, hayatında daha önce hiç kimseyle beraber olmamıştı. Bırak birini öpmeyi, sevişmeyi falan daha önce kimsenin elini tutup, tokalaşmamıştı bile hastalığı yüzünden. Ama şu an sevişirken altında kıvranan bu adamın teni onu çılgına çeviriyor, her bir zerresine dokunmak, onu hissetmek istiyordu.
İçine girdiğinde hissettiği sıcaklık, tüm vücudunu ele geçiriyor, bedenini alevlere teslim ediyordu sanki. Kavurucu ateşlerde yanmak gibi bir şeydi tüm bu yaşadıkları. Ama acı vermek yerine sadece zevki hissediyordu her bir hücresinde.
Kaçıp gitmek istemiyordu bu yangından aksine tüm benliğiyle teslim olmak istiyordu.
Yüzünü daha önce hiç görmediği, adını dahi bilmediği bu adam kimdi? Nasıl bu kadar mükemmel hissettirebiliyordu Taehyung'a? Seviştiği adam her kimse, her bir zerresi onun için özel olarak yaratılmıştı sanki. Taehyung'un bütün ihtiyaçlarını, sevdiği her şeyi kendinde taşıyordu adeta bu beden.
Sevişmelerinin her bir detayı çok özel ve güzeldi. Taehyung hiç hissetmediği tüm duyguları aynı anda yaşıyordu. Başı dönüyor, midesi kasılıyordu ama anın verdiği doyumsuz hazzın etkisi azalacağı yere daha da artıyordu.
Hiç bitmesin istiyordu sevişmeleri. Onun kusursuz, harika bedeninden, Sıcaklığından kopup gerçekliğe geri dönmek istemiyordu. Şimdide yaşamak istiyordu. Şu anda takılı kalmak istiyordu sonsuza kadar. Sevişmek, diğer insanlar için birer ihtiyaç gidermeydi ama Taehyung için hiçbir zaman bir öncelik olmamıştı bu durum. Kendi hayatına, yalnızlığına, hastalığına o kadar alışmıştı ki değil biriyle sevişmek, o kişiyi sevmek bile Taehyung için imkansızı oynamak gibi bir şeydi adeta.
Oysa şimdi hem sevişiyor hem de şimdiye kadar kaçırdığı tüm fırsatlara hayıflanıyordu içten içe.
Birine dokunmak, birini sevmek, birinin onu sevmesi... Sevişmek bu kadar güzeldi demek? Sevgisine karşılık bulmak güzel bir duyguymuş... Taehyung hissediyordu, biliyordu bu adam onun için bir takıntıdan ibaret değildi. Eğer şu lanet, acımasız hayatta birini tüm benliğini yok sayacak kadar sevecekse, o kişi de ancak şu an ona aşkla dokunan bu adam olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsessed
FanfictionSen bilmiyorsun ama biz her gece seviştik Jungkook... (OKB) Bu hikayenin yazarı 'winoyizm' olup, hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir.