Medya: Zazie-Adieu TristesseElveda, hüznüm.
Ayrılma vakti geldi.
Ben gidiyorum, güzel düşmanım!
Gidip hayatımı yaşayacağım.
~
42.Bölüm:
"Rüzgara Savrulan Kederler"Çok, çok uzun bir geceydi.
Gece boyu yağan yağmurla birlikte temizlenen havaya, güneşin sıcaklığı ve aydınlığı da eklenince tam bir bahar günü olmuştu. Bu güzel cumartesi sabahı, ikisinin de işe gitme zorunluluğu yoktu. Tembel tembel yatmaya devam ettiler... Birbirlerine ne çok uzak ne de çok yakın duruyorlardı.
"Günaydın... Gitmemişsin." dedi Jungkook, gözünü açar açmaz yanında görmekten dolayı mutlu olduğu adamın, tıpkı kendisi gibi aydınlattığı güne uyanırken.
"Sana da günaydın... Gitmedim." dedi Taehyung, içinde uzun zamandır hissetmediği huzurla 'Güneşim' dediği adama bakarken.
"Kahvaltı yapmak ister misin?"
"Olabilir... Acıktım."
"Değişmemişsin. Hâlâ benim gibi, uyanır uyanmaz acıkıyorsun."
"Eskiden birçok sabaha beraber uyanıp, kahvaltı yapardık..."
"Yine yapabiliriz."
Taehyung ve Jungkook
birbirlerine duydukları özlemi, şefkatli bakışlarıyla ilettiler."Seni özlüyorum."
Taehyung, aynı özlemle başını salladı. "Ben de..."
Jungkook, kararlı ve kaygısız görünmeye çalışıyordu. Taehyung, ona anlayış gösteriyor, tatlı tatlı gülümsüyordu. Yataktan çıkıp, güzel bir hafta sonuna başladılar birlikte.
Odadan çıkınca, oturma odasında çoktan kahvaltılarını yapmış, kahvelerini yudumlarken koltukta birbirlerine sokulu şekilde oturan kadınların bakışlarına aldırış etmeden, mutfağa doğru ilerlediler.
"Günaydın... Evinizde kalmama izin verdiğiniz için teşekkür ederim." dedi Taehyung, utangaç bir gülümsemeyle.
Onu yanıtlayan kadın, "Ah, ne demek hayatım, istediğin kadar kalabilirsin. Ama lütfen biraz daha yüksek sesle sevişirseniz... Dün gece hiçbir şey duyamadık." diye alaya aldığında, yanında oturan eşinin "Jisoo!" diye kolunu çimdirmesine acıyla kahkaha attı.
"Biz siz değiliz! Ayrıca sevişmedik." diye dikildi karşılarına Jungkook. Ardında kalan adamın yüzü utançtan kıpkırmızı olmuştu.
"Ne demek sevişmedik! Ne halt ettiniz tüm gece?" diye sinirlendi Jisoo oturduğu yerde öne doğru doğrularak. "Bütün gece boşu boşuna mı kulağımı duvara dayayıp, dinlemeye çalıştım ben o zaman?"
"Bana ne!.. Yapmasaydın." diye omuz silkti Jungkook, onu gıcık eden bir tavırla.
"Siz barışmadınız mı oğlum? Bu nasıl iş?"
"Barıştık," diye yanıtladı onu Jungkook, bir yandan da sessizliğe gömülen, utançtan kulaklarına kadar kızarmış adamı süzdü. "Ama sevgili değiliz... Ayrıca sevgili olsak bile asla sizin evinizde sevişmeyiz buna emin olabilirsin Jisoo."
Taehyung'u dürterek "Hadi, kahvaltımızı hazırlayalım biz. Yoksa bu kadının kirli fantezileri bitmez." diyerek, içeriye doğru ilerlediler. Arkalarından fısıldaştıklarını duyabiliyordu kadınların.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsessed
FanfictionSen bilmiyorsun ama biz her gece seviştik Jungkook... (OKB) Bu hikayenin yazarı 'winoyizm' olup, hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir.