Medya: Mabel Matiz-Kül HeceGözlerin şen çocuk sesleri açıyor Gözlerin yelkenimin fenerleri
Bir sana titriyor gönüllü yaprağım
Ellerim bir seni terliyorSana içlensin şimdi o melekler
Sende dursun akrep ve yelkovan
İçimdeki en acı suların bile şimdi bir tadı varUykular masal, uykular sapsarı
Şimdi güz yüzünün en güzel yanı
Ay gümüş geceler şarkılarda mey Ah teninle konuşur tenim, uyanırUykular büyü, uykular bilmece Şimdi gül diken için bi' kül hece Ay tutuklu, geceler yürekte kor Ah, ne fayda gün ayaz
Tenim adını üşüyorUykular büyü, uykular bilmece Şimdi gül diken için bi' kül hece
Ay tutuklu, geceler yürekte kor
Ah, ne fayda gün ayaz
Tenim adını üşüyor~
26.Bölüm:
"Sweet Dreams"Gecenin bir yarısı uykusunun en tatlı yerinden, ensesine vuran sıcak nefesin temasıyla uyandı. Arkasında uyuyan sevgilisinin varlığına pek aldırış etmedi uyku mahmurluğuyla.
Alışık olduğu duyguyla birlikte yarım bıraktığı tatlı uykusuna, hiç bölünmemişcesine dönmeye çalıştı. Kendisine daha da sokulan sevgilisinin, kolunu beline dolamasına hiç itiraz etmedi bedeni. Ama bir gariplik hissetti hemen akabinde. Beline dolanan kol, gereğinden fazla ağırdı sanki. Sert ve güçlü duruyordu. Tüm bedeninde hakimiyet kuruyormuş gibi sarılıyordu kendisine.
Başta önemsemese de, arka tarafına yaslanan sertlikle birlikte tüm bedeni kaskatı kesilmişti bir anda. Poposuna değen sertliğin ne olduğunu tahmin etmek bile istemiyordu.
Yavaşça kendini güçlü koldan kurtararak, yüzünü arkasında yatan yüze doğru çevirdi. Görmeyi umduğu yüz Je Na olmasına rağmen, şimdi yanı başında boylu boyunca yatan kesinlikle o değildi. Bu yüzü göreceğini asla tahmin edemezdi.
"Taehyung!" diyebildi titreyen bir sesle. O kadar kısık bir sesle söylemişti ki kendi kulakları bile zor duymuştu.
Kapalı gözlerine baktı. Uyurken hafif aralık olan dudaklarına baktı. Dağılmış saçlarında gezdirdi gözlerini. Uyurken kesik kesik nefes alıp verişlerini seyretti uzun uzun. Huzurla uyuyan bu adamın yüzüne bakarken, ona hayran olmamak işten bile değildi.
Hangi ara gelmişti yanına? Hangi ara beraber uyumaya başlamışlardı? Demek ki çok fazla içmişti bu gece. Başı neden ağrımıyordu o zaman? Je Na, nasıl izin vermişti beraber uyumalarına? Daha doğrusu Taehyung, hastalığına rağmen nasıl olmuştu da yanında yatıp, huzurla uyuyabilmişti?
Bu kesinlikle bir rüya olmalı, diye düşündü. Gerçek olmasına imkan dahi yoktu. Bu adamın uyurken bu kadar güzel görünmesine imkan yok, diye düşünmeden edemiyordu ona baktıkça.
Kalbinde hissettiği sıcaklıkla beraber, ona olan bakışları da değişmişti. Bütün hücrelerine kadar huzuru hissedebiliyordu sanki, onun yanındaki varlığı sayesinde.
Bir ara, aralanmış dudaklarına gözü kaydı. Bu dudaklara bakmaktan kendini alıkoyamıyordu bir türlü. Öne doğru çıkık duran dudaklara dokunmak istedi şiddetle. İçgüdülerine karşı koyamıyordu.
İşaret parmağıyla, narin bir şeye dokunurmuşçasına, tüy hafifliğinde dokunmaya başladı kusursuz dudaklara. Onu uyandırmamaya çalışıyordu. Eğer uyandırırsa, yaptığı şeyi nasıl izah edeceğini bilemiyordu çünkü. Zaten kendisi de bunu neden yaptığını bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsessed
FanfictionSen bilmiyorsun ama biz her gece seviştik Jungkook... (OKB) Bu hikayenin yazarı 'winoyizm' olup, hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir.