Obsessed

18.Bölüm: "Second Chance"

Medya: Indila- Tourner Dans Le Vide*

*Kahverengi saçlı ve bronz tenliydi.

Çekingen bakışlara ve yıpranmış ellere sahipti.

....

Hayır, onu yadırgamayın!

Siz onun kim olduğunu bilmiyorsunuz.

Baş dönmesi ve acı.

O benim tüm dünyam.

Ve bundan daha fazlası...

O beni boşlukta döndürüyor

~

18.Bölüm:
"Second Chance"

"Ne demek Je Na geri döndü, barıştık!!! Sen aptal mısın Jungkook?"

Jisoo'nun kliniği ayağa kaldıran sesi yüzünden Jungkook'un kucağında tuttuğu zavallı yavru köpek korkuyla titredi. Onu kollarının arasına daha da sararak koynunda yatıştırmak zorunda kaldı Jungkook.

"Bağırma lütfen. Bak hayvancağızlar korkuyor. Biraz sakin olabilir misin lütfen."

"Sakin olmak mı? Sakin mi olayım?" Sinirinden gülüyordu. Odada bir uçtan bir uca sinirle tur atarken, adımları yere her sert vuruşunda zemini titretiyordu.

"Nasıl sakin olabilirim? Benim arkadaşım tam bir aptalken, benden sakin olmamı bekleme Jungkook. Nasıl affedebildin o kadını, aklım almıyor." konuşurken bir yandan parmaklarını sinirle uzun saçlarının arasından geçirip çekiştiriyordu.

"O şıllık seni aldattı unuttun mu?" Şıllık kelimesinin üzerine özellikle vurgu yapmıştı.

Küfürü duyar duymaz kucağındaki yavru köpeğin kulaklarını eliyle kapattı aceleyle.

"Çok ayıp çocukların yanında küfretme. Sana yakıştıramadım." Arkadaşının neden bu kadar sinirli olduğunu bilse de onunla uğraşarak belki biraz yumuşatabilirim diye düşünüyordu Jungkook. O da işe yaramazsa en etkili silahını meydana çıkarırdı. Gülümsemesini.

"Ben de sana yakıştıramadım Jungkook. Bana hiç şirinlik falan yapayım deme sakın. Çok kızgınım sana çok." Burnundan soluyordu. Her kelimesi ateş püskürtüyordu etrafına. Bağırmaktan boğazının acıdığını fark etti.

Jungkook, Jisoo'nun alev alev yanan gözlerine bakarken, korku doldu içine. Onu hiç bu kadar sinirli görmemişti daha önce.

"Yemin ederim başıma ağrılar girdi senin yüzünden. Off! Ne halin varsa gör, tamam mı! Aynı şeyleri bir daha yaşadığında bu sefer seni, ben teselli etmeyeceğim. Başına gelebilecek her şeye müstahaksın sen."

Odanın içinde dönüp durmaktan başı dönmeye başlayınca kendini uzun koltuğa bir çuval misali fırlatıverdi. Başını iki elinin arasına alarak ovalamaya başladı sertçe. Ne baş ağrısı ama!

Je Na'dan oldum olası zaten hiç hoşlanmamıştı bir de üstüne arkadaşını aldatmıştı. Onu düşündükçe midesi bulanıyordu. Jungkook nasıl olur da o kadını tekrar hayatına sokabilirdi hiçbir şey olmamış gibi. Hem artık Jungkook'un, Je Na'yı atlattığını, sevmediğini düşündüğü sıralarda.

Jungkook'un bir süredir başka birinden hoşlandığını düşünmekle hata mı etmişti acaba?

Aniden hatırına gelen isimle birlikte gözlerini telaşla açarak Jungkook'un hala kendine tedirgin bakan gözlerine sabitledi gözlerini.