Medya: Cem ADRIAN-DERİNLERDE
~
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna"
Oğuz Atay
~
*Sezon Finali*
~
33. Bölüm:
"Menekşe Kokusunda Seni Aramak"Uzun sandığımız yollar biter... Gecenin karanlığı biter, güneş doğar... Geçmez sandığımız tüm acılar gün gelir silinir... Sonsuz sandığımız aşk bile biter, yiter, yok olup gider uzay boşluğunda... İnsan tükenir, yorulur, ömür biter. Her şeyin bir başlangıcı olduğu gibi bir de sonu vardır. Kaçınılmaz olan, mutlaka bir gün olur. İnsan kaderinden kaçamaz.
Yoongi, bunu ilk günden beri biliyordu. O adamın, Taehyung'un karşısına çıktığı andan beri bu günün geleceğini adı gibi biliyordu. Engel olamamıştı. Tıpkı kardeşinin sonunun geleceğini görmesine rağmen engel olamaması gibi. Şimdi en büyük korkusu diğer kardeşini de kaybetmekti.
Taehyung'un kendine zarar vermesinden korktuğu için başında 7/24 nöbet tutmaya başlamıştı. 2 gündür doğru dürüst uyumamıştı bu yüzden.
O gün, Taehyung onu arayıp da Jungkook ile ayrıldıklarını söylediğinde, aklına ilk gelen şeyi yapmak yerine kardeşinin yanına koşup gelmişti hemen. Tek bir telefon yetmişti kapısının önüne ışık hızıyla gelmesi için. Yoksa o Jungkook denen adamın ağzını burnunu kırmayı ne çok isterdi Yoongi. Yaptığı her şeyi, verdiği her sözü ona ödetmeyi ne çok isterdi oysa ki. Ama yapamamıştı işte. Koşa koşa kardeşinin yanına gelmişti hemen. İlk önce onu görüp nasıl olduğuna bakmalıydı.
Kendi acısını bir kenara bırakmıştı Yoongi. Tek derdi kardeşinin acısına ortak olmaktı şimdi. Taehyung çok kötü durumdaydı. Yine eski depresif haline döneceğini sanırken, karşısında duran adam daha da kötüydü. Yemek yemiyor, konuşmuyor, kendini tamamen kapatmış, bir ruhtan farkı yoktu Taehyung'un.
Duvarlar bile dile gelirdi Yoongi'nin çabalarına karşılık ama söz konusu Taehyung olunca ağzını bıçak açmıyordu. Sadece boşluğa bakıp saatlerce öyle duruyordu. İçinden geçenleri bilmek isterdi Yoongi. Onunla konuşmasını, dertleşmesini. Acısını paylaşmasını...
Yükünü hafifletip, ona biraz da olsun destek olmak isterdi. Ama yetmiyordu ona. Elini uzatsa boşlukta kalacağını biliyordu.
Eski Taehyung olsa evine asla almazdı onu. Ama artık o kadar umursamaz bir haldeydi ki Yoongi onun evinde kalıyordu 2 gündür ve Taehyung bu duruma ağzını açıp tek bir kelime bile etmemişti. Ame ile bile ilgilenmiyordu artık. Hayvancağız ona her yaklaştığında Taehyung ona şöyle bir bakıyor, daha sonra Taehyung ondan kaçar adım uzaklaşıyordu. Ame'nin ihtiyaçlarını Yoongi karşılamak zorunda kalmıştı. Yemeğini, suyunu, temizliğini, sevgi ve şefkatini...
Taehyung'un tüm yaşamı sanki bedeninden çekilmiş gibi durması Yoongi'nin içini parçalıyordu. İlk zamanlar güzel güzel konuşmak istese de sabrının sınıra dayanmasıyla bağıra bağıra konuşmaya başlamıştı onunla.
"Bir adam yüzünden kendini ne hale getirdin amına koyayım. Gittiyse gitti. Bittiyse bitti. Ne var bunda? Sen buradasın. Ben buradayım. Bak Ame hala burada. Hayat devam ediyor. Ne olur Taehyung konuş benimle. Bir şey söyle. Tek bir kelime yalvarırım sana. Tek bir kelime. Ne olursa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsessed
FanfictionSen bilmiyorsun ama biz her gece seviştik Jungkook... (OKB) Bu hikayenin yazarı 'winoyizm' olup, hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir.