EFGAN
41
'Kader ağı'
Bu sabah yine geç uyanmıştık, yiğit'in işi umut'unsa artık bir okulu vardı.
"Umut hazır mısın annecim?"
Kıyafetlerini giymiş yatakta oturuyordu.
"Neden gelmiyorsun aşağıya?"
"Çantamı hazırlamadım."
Içine neler koyacağından emin değildi yüzünde kararsızlık ifadesi geziniyordu.
"Tamam inelim sen kahvaltını yap ben hazırlarım o sırada."
"Anne," dedi umut. Hala oturuyordu gelmemişti.
"Babam tek uyusun." Birden bire ne olduğunu anlamamıştım. Umut'un yanına gidip karşısında oturdum.
"Bir şey mi oldu?"
"Gece korktum."
"Rüya mı gördün?" Kafasını olumlu anlamda salladı. Kötü bir rüya görmüş olmalıydı.
"Anne bırakalım babam korkmuyor zaten." Dedi umut minik elleriyle ellerimi tutarak. Minik ellerine öpücükler kondurdum.
"Babam kocaman ben daha küçüğüm." Umut bazen yanımızda yatardı bazen ise kendi odasında.
"Anne benimle uyusana." Dedi yüzüme masum masum bakarak.
" Öyle olmaz ki bizde beraber yatarız."
Dedim konuyu dağıtmak için ama umut susmuyordu. O kadar komik anlatıyordu ki gülmemek için kendimi tuttum.
"Olmaz biz onu bırakmalıyız çünkü o tek yatabiliyor." Dudaklarımı ısırdım. Dudaklarımı büzüyordum gülmemek için.
"Baban tek mi kalsın." Yiğit burada bunları duyacak olsa o da gülmekten yıkılırdı sonra ise umut'a sen büyüksün artık tek yatman gerek derdi.
"Işığı açık bırakırız korkmaz hem öyle."
"Ama o da korkuyor sonra geceleri özellikle. " kısa bir an düşündü.
"Ama o kocaman." Dedi ellerini iki yana açarak. Sonra konuşacak oldu ki durdu. sanırsam o da düşünüyordu.
"Tamam şöyle yapalım sen arada bizimle yatarsın. " Umut'un odasını çok güzel döşemişti yiğit içinde her şey vardı. Umut odasını seviyordu oda büyük ve döşeliydi içinde oyun odası vardı bu yüzden umut odasından vazgeçemiyordu.
"Ama ben oyuncaklarımı bırakamam ki annee."
"Kim neyi bırakamıyor?" Yiğit odadan içeriye girdi. Kapı hafif aralıklıydı yeni geldiğine göre önceki konuşmaları duymamıştı. Güldüğümü gördüğünde kaş göz işareti yaparak anlamaya çalıştı. Umut söyleyecek olursa bende konuşurdum.
"Ne oldu?" Dedi yiğit odanın ortasında durarak.
"Annem benimle uyuyacak sen artık büyüksün." Yiğit'in yüzünde belli belirsiz bir gülümseme yerleşti. Sonra kaşlarını kaldırarak konuştu.
"Kocaman oldun sen bak boyunda çıkmış kilo da almışsın." O da umut'u kandırıyordu. Umut'un ayak ucuna diz çöktü.
"Sen hiçbir şeyden korkmuyorsun çünkü sen kocaman adam oldun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFGAN
General Fiction"Biliyor musun? " dedi. Bir müddet sonra " öyle kolay değil benden kurtulman." Dilinin ucundaki bir itiraf dökülmüştü geceye. Lâkin benim kalbimi yangın yerine çeviren bir itiraftı bu. "Sana öğretemedim..." Nereye kaçarsan kaç, nereye gidersen git...