3.7

2.1K 74 34
                                    

Yazar Anlatımıyla

Hastanenin kapısı birden fazla araba ile dolmuştu. Arabaların kapısı açıldı. Teğmen kucağında bir kız ile içeriye koştu.

Bir umut dedi bir umut kardeşini sedyeye koydu. Doktorlar o an onun için farklı bir dil konuşuyorlardı.

Küfürler etti kendine. Kardeşine belki son kez sarılmak varken üzdüğü için. Eli telefonuna gitti ve sevgilisini aradı.

Artık kaçışı oydu.

Teğmenden gözlerini çeken çocuk histerik bir gülümseme bahşetti. Sevdiğini üzen herkesten nefret ediyordu.

Hoş sevdiğim derken içi hoş olan bu çocuk sevdiğini üzendi.

İçindeki kırıklar ve acılar ona batıyor nefes alamıyordu. Çıkabilecek her haber onun için bir sakinlikti.

"Onun yaşayacağını söyle bana Batı!"duyduğu seslerle yatışmayan sinirinin hedefi oldu kız "Neden daha çok acı çekmesi için mi?"duyduklarıyla çocuğa döndü kız.

"Benim ona ihtiyacım var" yumruklarını sıkarak konuştu "Ama onun sana ihtiyacı varken ortalarda yoktun!"belki kendisi o kız için pekte önemli değildi.

Ama bu kız onun geçmişiydi. Bazı şeyler idrak edilmesi zor şeylerdi.

Sinirle sevdiği kızın girdiği kapının camına yürüdü. Ama bir camı bile yoktu! Onun o güzel yüzünü izleyemeyecekti.

Belki izlememesi daha doğruydu buna hakkı da yoktu ki!

Bir kez daha lanet etti onun o abisine. İçi acıyordu. Pişmanlıkla yanıyordu gözleri. Kalbine binen sıkıntılar o kadar ağırdı ki!

Telefonuna bir mesaj geldi. Ablasındandı. Derin bir nefes vererek açtı mesajı.

Ablam:Evren o kızı üzme

Ablam:Senin için en beyazları giydi

Gördüğü mesajlar ona acı vermekten başka hiç bir şey yapmamıştı. Kalbini kırdığı bu kızın artık atacak bir kalbi var mıydı orası bile soru işaretiydi.

Ve kendimden nefret etmek için bir sebebim daha oldu diye düşündü genç oğlan. Akmak için bekleyen göz yaşlarıyla kapının önündeki oturağa oturdu.

En çok o attı içine acısını.

*
Evren Yaylacı

Bazen bazı şeyler boğazınızı tırmalar,dudaklarınızdan çıkıp özgürlüğüne kavuşmak için.

Ama siz yutmak zorunda kalırsınız ve onun acısı bir ömür yüreğinize yerleşir. Kaç saattir orada olduğunu bilmiyordum.

Saatler bir birine karışmış bütün algılarımı kapatmıştı.

İnsanların acımasızlığı dünyadan birini daha götürecekti belki de.

Hayır Evren kötü düşünme evet sen kötülerin adamısın ama o mavi gözler için bir kere umutla sar sesini

Aklıma gelen her kötü düşünceyi def ederken bir onun maviş gözlerini def edemiyordum aklımdan. Denizleri sevmezdim taki onun gözlerini görene kadar.

İçimdeki sıkıntı tarif edilemezdi. Ofladım.

"Oğlum iyi misin? Bir şeyin yok ya!"duyduğum seslerle oturduğum yerden kalktım.

Sesin sahibini biliyordum. Ulubayın annesiydi. Ve içerde yatan kızıyken Ulubayla konuşması o kadar sinirlerime dokunmuştu ki!

"İyiyim annem" içerde yatan kardeşim demeden aldı bütün ilgiyi üzerine. Sinirli adımlarla yanlarına yürüdüm.

Askerin Tek ZaafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin