Evren Yaylacı
Görevden daha yeni gelmiştik ve ben yorgunluktan ölüyordum. Pestilim çıkmıştı resmen!
Lojmana geçip direkt banyo yapmak istiyordum. O orospu evlatlarının kanlarından da kurtulmak. Görevi sağ salim yarasız beresiz atlatmıştık.
Darısı diğer görevlerinin başına.
O kadar yorulmuştum ki düşüp bayılacaktım!
Lojmana nasıl yürüdüm hatırlamıyorum. Anahtarı çevirip içeriye girdim. Giyeceklerimi hazırlayarak kendimi banyonun serin suları altına bıraktım.
*
Saçlarımı kurutup üstüme günlük kıyafetlerimi geçirdim. Siyah bir gömlek ve siyah kot pantolon. Gayet idealdi.Zaten yeni bir görevden geldiğimiz için bugünlük izinliydik. Onu da zor bela almıştık ama olsun.
Telefonumdaki bildirimleri kontrol ederken İnci'nin yazdığını görmüştüm. Ben neden bu kızı araştırmıyordum ki?
Belli ki sapığın teki. Artık sabrımı zorlamaya başlamıştı. O kadar tutarsızdı ki yalanını yakalamak zordu. Bana kalırsa varlığı bile yalandı.
Numarayı sorgulatacaktım. Geç bile kalmıştım aslında.
Lojmandan çıkıp Batı'nın yanına gittim. Böyle işlerde daha iyiydi.
"Batı" dememle bana döndü. "Efendim?"kibar anına denk gelmenin sevinciyle "Sana zahmet şu numarayı bir yoklasana" numarayı söyledikten sonra "Hemen bakıyorum abicim" demişti.
Kendimi yanındaki bir koltuğa atmıştım. Bismillah. Umarım söylediği gibi biri çıkardı.
*
"Sen Ulubay'ın kardeşinin numarasını nereden buldun anasını satim?"demesiyle kaşlarımı çattım. Ulubay'ın kardeşi mi?"Ulubay'ın kardeşi mi? Doğru bulduğuna emin misin?"demele ekranı bana gösterdi.
İnci Almelek.
Yazıyı okuyup derin bir nefes verdim.
Yalancı,utanmaz,arsız.
Aklımdan geçenler sadece bunlar olmuştu.
"Yanlış heralde düzelteyim ben teşekkür ederim Batı sana da zahmet verdim"
"Yok kankam sıkıntı değil"
Hızlı adımlarla yanından ayrıldıktan sonra bir hışımla İnci'ye yazdım. Ulubay nasıl izin vermişti ki buna!
O kadar öfkeliydim ki birde Ulubay'ın karşısında buldum kendimi. "Nasıl söylemezsin ya! KARDEŞİNLE KONUŞTUĞUMU NASIL SÖYLEMEZSİN" diye sesimi yükselttiğimde yavaşça yanıma geldi.
"Söylememi istemedi Evren. Fazla abartmana kendini değerli görmene gerek yok. Zaten artık sana yazmıyordu abartmana gerek yok"
"Nasıl yazmıyordu? NASIL YAZMIYORDU GÖREV BOYUNCA HER GÜN MESAJ ATMIŞ KODUĞUMUN KIZI"dememle Ulubay'ın "KARDEŞİM HAKKINDA DÜZGÜN KONUŞ EVREN YAYLACI. EMİN OL SENİ BUNA PİŞMAN EDERİM" demesiydi.
"Etmiyorum lan etmiyorum! Kardeşin seni utandırıyor öyle değil mi Ulubay? O yüzden kabul etmedin bana yazdığını! Anlayışla karşılardım. Her neyse artık yazamayacak zaten" bir şey demesine izin vermeden Ulubay'ın yanından ayrıldım.
Küçük yalancıya bir bak. Umarım o aptal kızla karşılaşmazdık.
*
İnci AlmelekAbimin mesajının üzerinden sadece dakikalar geçmişti. Ben hala daha bir cevap yazmamıştım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askerin Tek Zaafı
Novela Juvenilİnci abisini aramak isterken yanlış numarayı tuşlaması sonucunda abisinin timinden birini arar. Aradığı kişiyle zor zamanlar geçirmesine rağmen ona alışır. Konuşurken sakladığı sırların ortaya çıkmasıyla olaylar karışır. İnci duvarları yıkılmayan bu...