3.6

2K 78 16
                                    

Kaç saattir ya da dakikadır yerde yattığım hakkında bir fikrim yoktu. Bilincim kapanmakla kapanmamak arasında büyük bir savaş veriyordu.

Ellerimle karnıma baskı uyguluyordum ancak bu canımı acıtmaktan başka hiç bir halta yaramıyordu.

Canım çok acıyordu ve yalnızdım.

Koca sessiz depoda yalnız başıma nefes verecek belki haftalar sonra bulacaklardı cesedimi. O an aklıma gelen şeyle telefonumu aramaya başladım.

Montum yoktu!

Gerizekalı İnci!

Odada hızla gözlerimi gezdirdiğim de montumu gördüm. Andre bana dokunmak isterken çıkarmış olmalıydı iyi de ellerim bağlıydı?

Ne ara çıkardıklarını o an ki adrenalinden anlayamamış olsam da sırt üstü sürünerek montumu aldım.

Ceplerimi karıştırıp telefonumu elime aldım. Şarjı bir aramaya yetecek kadar vardı.

Abimi aramak istemiyordum ya da Evren'i bunlar yüzsüzlük olurdu.

Zehra'yı da aramak istemiyordum söz de arkadaşımdı! Ancak canımı verirken birini aramamak işte bu kötüydü.

Telefonu açarak Zehra'nın numarasını tuşladım. Telefonun ekranı kan olmuştu.

Kan kokusu artık midemi bulandıracak raddedeydi.

Bir kaç çalışta açılan telefonla "İNCİ NEREDESİN?O VİDEO DA NEYDİ ÖYLE!"duyduğum ses Evren'e aitti.

"Ben nerede olduğumu biliyor muyum san- Ah" diye inlediğimde yarama baktım. Kötüye gidiyordu! Bir türlü durmamıştı kan. "İnci,İnci iyi misin?"

"Evren çok vaktim yok her ne kadar senin için bir hiçsem bile telefon sinyalinden yerimi bulun size yalvarırım burada ölmek istemiyorum" gözlerimden akın eden yaşlarla daha fazla dayanamıyordum.

"İnci ölmeyeceksin tamam mı?"başımı olumsuzca iki tarafa salladım "Hayır Evren öleceğim! Karnımda kurşunun bulunduğu bir delik kafam da da düşmeden kaynaklı bir hasar var yaşamam mucize!"daha da hızlı aktı göz yaşlarım.

"Senden bir şeyler isteyeceğim" aldığım nefes bana zor ulaşırken Evren "İnci" demişti tıpkı 'yapma der gibi'ama ölecektim.

"Anneme ondan özür dilediğimi söyle olur mu? İyi bir kız çocuğu olamadığım için. Abime de şey de istediğin bir kız kardeş olamadı ama susmayacak ki de birde Yıldız annen hep seninle olacak Zehra içinse ona kelimeler bulamıyorum ki,başkasıyla aldatmasın beni"

"Tamam ama bunları sen söyleyeceksin"

Hiç sanmıyorum ki yaşasam bile artık hepiniz bir yabancıydınız ben de,bu kadar saattir beni bulmak için uğraşmamış mıydınız? Oysa konumum açıktı isteseydiniz hemen bulurdunuz beni.

"Ve Evren seni sevdiğimi unutma olur mu? Eğer ki yaşarsam hepinizin Allah belasını versin!"ve telefonu kapattım.

Hıçkırıklarım koca depoyu doldururken kapı açılma sesi geldi.

"Bitirmediğiniz işi bitirmeye mi geldiniz?"artık korkmuyordum. Ölüme bu kadar yakınken nasıl korkardım ki?

Kapıdan giren kişi bir başkasıydı. Hiç görmediğim biriydi.

"Umayım"sözleri döküldü dudaklarından. "İnci" demiştim. Umay ismini nasıl bilirdi?

"Çok güzelleşmişsin kızım"

"Baba!?"şaşkınlıkla söylediğim şeyle kendime lanet ettim. O benim babam değildi!

"Hayır imkansız benim babam beni terk etti!"diye daha çok ağlamaya başladım.

Askerin Tek ZaafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin